Beyoğlu Belediyesi kaybolan mahalle kültürünü semt konaklarıyla yeniden yaşatmaya çalışıyor. Semt konaklarında eğitimden sağlığa, kültürel etkinliklerden sosyal yardımlaşmaya kadar pek çok alanda hizmet veriliyor. Konaklarda 75 yaşında okuma yazma öğrenen de var, sosyal marketten ihtiyaçlarını karşılayan da
Eskiden mevcut olan konaklar şehrin en zengin en gözde insanlarının yaşadıkları yine şehrin önemli insanlarını ağırladıkları yapıtlar olarak bilinirdi. Oysa şimdi konakların sahibi halk. Semt konakları mimari özellikleri itibariyle eski İstanbul konaklarından esinlenilerek inşa ediliyor. Bu merkezlerin amacı ise mahalle kültürünü yaşatarak, halka sosyalleşecek, kaynaşacak ve kent yaşamı içinde nefes alıp rahatlayacak alanlar yaratmak. Her semtin farklı sosyo-ekonomik ve kültürel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluşturulan semt konakları bünyelerinde sağlık ocakları, anaokulları, kurslar, muhtarlıklar, aşevleri, duşlar, çamaşırhaneler ve sosyal yardımlaşma birimleri olmak üzere birbirinden farklı çok sayıda hizmet birimini bulunduruyor. Bu hizmet birimleri semtlere göre farklılık gösteriyor. Sağlık ve sosyal yardımlaşma faaliyetlerinin dışında kültürel etkinlikler de yapılıyor. Bu faaliyetler arasında meslek edindirme, hobi ve kişisel gelişimden bilinçlendirme çalışmaları, okul eğitimine destek programlarına kadar birçok alan hizmet veriyor. Sosyal bir proje olan semt konaklarında yılda ortalama 6 bin 500-7 bin kişi eğitim hizmeti alıyor. Bugüne kadar konaklardan eğitim hizmeti almış kişi sayısı 25 binin üzerinde. Beyoğlu Belediyesi'nin yaptırdığı konaklarda her yaştan, her kesimden kişiler katılabiliyor. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında orta yaş üstü 32 bayan okuma yazmayı öğrenerek sertifika sahibi olmuş.
“Yaşam boyu eğitim” sloganıyla yerel halkın eğitim ihtiyaçlarına yönelik pek çok farklı çalışmayı bir arada yürüten Beyoğlu Belediyesi semt konaklarında ilk ve orta öğrenimdeki öğrencilerden üniversite öğrencilerine, temel beceri ve meslek edindirme eğitimlerine ihtiyaç duyan gençlere, yetişkinlere ve ev hanımlarına kadar herkes için ücretsiz eğitim imkanı sunuyor. Ev hanımları sabah saatlerinde okuma yazma öğrenirken öğleden sonra ev işlerini halledebiliyor. Öğrenciler BELNET hizmetiyle hafta içi ödevlerini yapabiliyor hafta sonları ise oyun oynayabiliyor. Aşevi hizmetiyle yemek ihtiyacı olan insanlara temiz ortamlarda sıcak yemek imkanı sunuluyor. Sosyal market uygulaması ise giyim ihtiyacı olan kişilere limitli kartlar veriliyor. İhtiyaç sahipleri bu kartla sosyal marketten yararlanabiliyor. Market kapsamında bulunan eşyaların hepsi de marka ürünler. Projenin de teması olduğu üzere komşu komşunun külüne muhtaçtır anlayışı yaşatılıyor.
Beyoğlu Belediyesi proje kapsamında 10 semt konağının yapımını gerçekleştirmiş, 2 tanesi ise yapım aşamasında. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan bu konakların semte kazandırdıklarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Semtlerin hem ekonomik değerini hem sosyolojik değerini hem kişilerin hayatına kattığı katma değeri açısından her şeyini geliştiriyor ve büyütüyor. Yani mahalleyi yeniden mahalle yapıyor.” Yenişehir ve Örnek Tepe semt konaklarının içinde bulunduğu projenin önemini vurgulayan Demircan şöyle devam etti: “20 sene evvel hatırlayın İstanbul'da su sorunun olduğu dönemler vardı. Su istasyonları açılmıştı insanlar kendi çözümlerini bulmuştu. Şehir merkezinde oturmaktansa şehir dışındaki özel sitelerde hayatlarını yaşama çabasına girmişlerdi. Ve gidiş sebepleri belliydi. Daha temiz, daha güvenli, çevresi iyi ve hizmetlerini kendi kendilerine finanse ettikleri mekanlarda mutlu yaşamak.” Başkan Demircan; “Beyoğlu'nun mahallelerini 14 tane semt konağıyla her bir mahalleyi kendi içerisinde özlenen siteler haline getirme gayretimiz var. Şimdi bunu başardıkça semtlerin değeri artıyor ve zaten eskiden şu mahalleden taşınmak isteyen adam taşınmaktan vazgeçtiği gibi buraya yeni yeni binalar yapmak suretiyle mahallesini sahipleniyor ve değerini arttırıyor. Çünkü şehrin dışında bu sitelerde yaşayan insanlarda akşam uyudukları yerlerden sabah kalkıp yine şehrin merkezine, Beyoğlu'na geliyor. Niye şehrin merkezine geliyorlar? Şehir, insanına göre bir kavram. İnsan tek başına cennette yaşayamaz. Birileriyle yaşayacak ve o mahalle kültürü içerisinde paylaşma kültürü onun vazgeçilmez bir ihtiyacı. Dolayısıyla biz mahallelerimize mahalle duygusunu bu çatışmalarla yeniden kuruyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Nimet teyze 75 yaşına kadar bir türlü fırsat bulup öğrenememiş okuma yazmayı. Ev idaresi, çocukların bakımı derken bu güne kadar ertelemiş. Nimet teyze bu hayalini şöyle anlatıyor : “Fırsat bulup okuma yazma öğrenemedim. Yıllar sonra okuma-yazma öğrenmekten çok mutluyum. Bu güne kadar çok sıkıntı çektim ama artık bitti.”
