Bahçeli'den ağır eleştiriler

Aa
00:002/12/2008, Salı
G: 2/12/2008, Salı
Yeni Şafak
Bahçeli'den ağır eleştiriler
Bahçeli'den ağır eleştiriler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “AK Parti'nin kartvizitinde, inanç hortumcusu, cepheleşme mimarı, manevi değer karaborsacısı, yolsuzluk yorgunu ve yıkım taşeronu yazdığını” ileri sürerek, “Geçen 6 yıl boyunca, AKP'nin ampulü vurguncuların, soyguncuların, Türkiye'nin kaynaklarını talan etmek için seferber olanların önünü ve yolunu aydınlatmıştır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “AK Parti'nin kartvizitinde, inanç hortumcusu, cepheleşme mimarı, manevi değer karaborsacısı, yolsuzluk yorgunu ve yıkım taşeronu yazdığını” ileri sürerek, “Geçen 6 yıl boyunca, AKP'nin ampulü vurguncuların, soyguncuların, Türkiye'nin kaynaklarını talan etmek için seferber olanların önünü ve yolunu aydınlatmıştır” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Kurban Bayramı ve 2009 yılı bütçe görüşmeleri nedeniyle 2008 yılının son grup toplantısını yaptıklarını söyledi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığına yapılan bombalı saldırı eylemini nefretle kınadığını belirten Bahçeli, “MHP'ye göre, siyasetin mücadele alanı yalnızca hukuki ve siyasi zemin olmalıdır. Millete hizmeti amaçlayan bu rekabet, tamamen meşruiyet içerisinde karşılıklı saygı ve ahlaka uygun olarak yapılmalıdır” dedi.

Vatandaşları, karanlık odakların tahrik ve tertiplerine karşı dikkatli olmaya çağıran ve yaklaşan mahalli idareler seçimleri nedeniyle oluşacak gerginliklerden uzak durmalarını beklediğini bildiren Bahçeli, “Terörle bir sonuç alınamayacağının artık farkına varılmasını ümit ediyor, yaralı güvenlik görevlilerine ve vatandaşlara acil şifalar diliyorum” diye konuştu. Bahçeli, dün başlayan ve 17 Aralık'ta sona erecek olan “Hazreti Mevlana'nın 735. Vuslat Yıldönümü Anma” etkinliklerine de değinerek, bu vesileyle, büyük Türk ve İslam düşünürü Mevlana'yı rahmet ve şükranla andığını söyledi.

HİNDİSTAN'DAKİ TERÖR SALDIRISI

Hindistan'ın Mumbai kentinde düzenlenen eş zamanlı terör saldırılarında, 13 ayrı ülkeden toplam 200'e yakın kişinin öldüğünü, 300'ü aşkın kişinin de yaralandığını hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bu kaygı veren ve dehşet uyandıran vahim olayın üzücü olan bir tarafı da saldırganların komşu ülke Pakistan'dan gelmeleri ve İslam dinini seçmiş bulunmalarıdır. Yokluk, yoksulluk, geri kalmışlık çemberini bir türlü kıramayan, ülkelerini küresel sömürülerden kurtaramayan mazlum din kardeşlerimizin, yaşadıkları bu ağır buhrana ilave olarak, içine düştükleri şiddet ve terör çarkı bu dönemin en büyük trajedilerinden birisi olmuştur. Eğitim eksikliğinin, değerler çatışmasının, emperyalist projelerin ve acımasız sömürü düzeninin öfkelendirdiği, kin ve nefretle doldurduğu yoksul ve çaresiz kitlelerin çözümü terörde aradığı ve bunu meşru bir yol olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Ne inancımıza, ne insanlık değerlerine ve medeniyet anlayışımıza uygun bulunmayan bu eylemleri, şiddetle kınamak ve Müslümanları terörden uzak tutmak mecburiyetindeyiz. Bunu inancımızın evrensel mesajlarının önünde bir engel olarak da görüyoruz. Ancak, bu konuda, Peygamberimize hakaret içeren saldırıları hoş gören, yüzbinlerce din kardeşimizi karanlık ve kanlı coğrafyalarda zulme maruz bırakan, bu yolla şiddete varan bir kutuplaşmanın körükleyicisi olan güçlerin, acımasız küresel projelerini bir kez daha gözden geçirmelerini beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Aksi halde, ne terör eylemleri son bulacak, ne bu eylemleri bastırma adına yabancı coğrafyalara askeri müdahale süreci sona erecek, ne de böyle giderse insanlık barış ve huzura kavuşacaktır.”

2008 YILINI DEĞERLENDİRDİ

MHP Lideri Bahçeli, 2008 yılının, Türkiye için siyasi ve ekonomik krizler, belirsizlikler, çalkantılar ve gerginliklerle geçen kayıp bir yıl olduğunu söyledi. Bütün yapıcı çabalarına rağmen siyaset kurumunun tıkandığını, Türkiye'nin, kronik ve acil sorunlarına çözüm üretme kabiliyetinden uzaklaştığını öne süren Bahçeli, “Siyasi diyalog kanallarının kapanması, parlamento çatısı altında asgari müştereklerde buluşulması için ortak zemin oluşturulmasını imkansız kılmış, çekişme ve gerginlikler siyasi hayatımıza yön veren başlıca dinamik haline gelmiştir” diye konuştu.

Bahçeli, ortak değerlerin çalıştırıldığı, toplumsal hoşgörü ortamının zehirlendiği, cepheleşmelerin derinleştiği, etnik tahriklerin ağırlaşarak sürdüğü, siyasi ve ahlaki kirliliğin yaygınlaştığı bugünkü Türkiye manzarasının, her yönüyle endişe ve korku verici bir karanlık tablo olduğunu belirtti.

“İKTİDAR YOLSUZLUĞUN MARKASI HALİNE GELDİ”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta sonu partisinin istişare toplantısında yaptığı konuşmaya değinen Bahçeli, Başbakan'ın, AK Parti iktidarının icraatlarını anlatırken çizdiği hayali pembe tablo ile gerçek Türkiye tablosu arasında gece ve gündüz farkı kadar derin bir uçurumun bulunduğunu ileri söyledi.

“Türkiye'yi bir yangın yerine çeviren Başbakan'ın, hala sözde başarı masalları anlatmaya kalkışması, siyasi propaganda yaklaşımıyla bile izah edilemeyecek anormal bir durumdur” diyen Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Böyle bir hayali tablo çizebilmesi, Başbakan'ın başka bir gezegende yaşadığını ve Türkiye'ye siyasi miyopluktan körlüğe dönüşen bir gözle uzaydan baktığını göstermektedir. AKP iktidarının altı yıllık yıkım döneminde; Türk milleti yolsuzluğa ve açlığa mahkum edilmiş, AKP mağduru olan büyük halk kitleleri kaderleriyle baş başa bırakılarak çaresizliğin pençesine itilmiştir. Garip gureba edebiyatıyla ve hayali vaatlerle Türk milletini aldatan AKP, yalan yozlaşma ve yolsuzluk iktidarı olmuştur. Yolsuzluğun ve yoksulluğun tabanı genişlemiş, AKP kadroları organize vurgun ve soygun hanedanlığı kurmuş, iktidarın kendisi kurumsal bir yolsuzluk markası haline gelmiştir. Toplumsal huzursuzluk ve çatışma alanları genişlemiş, cepheleşmeler AKP eliyle daha da derinleşmiştir. Türkiye'nin iç ve dış güvenliği çok ciddi tehlikelere maruz bırakılmış, terörle mücadele zaafa uğratılmış ve etnik bölücülüğün cesaret kazanacağı bir ortam yaratılmıştır. Dış politikada her cephede zemin kaybedilmiş, hayati milli çıkarlarımız ucuz pazarlıkların konusu haline getirilmiştir. Teslimiyetçi dış politika anlayışıyla Kıbrıs sorunu çıkmaza sürüklenmiş, sanal AB süreci içi boş bir hayal yolculuğu olarak oksijen çadırına sokulmuştur.”

“ERMENİSTAN'IN AYAĞINA GİDİLDİ...”

Devlet Bahçeli, Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan terör saldırıları karşısında etkili önlemler alınamadığını, Barzani'nin tehditlerinin karşılıksız bırakıldığını ve Türkiye'nin ilişkileri düzeltmek için Barzani'nin peşinden koşan bir ülke konumuna düşürüldüğünü ileri sürdü.

AK Parti Hükümetinin, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü sorgulayan, ortak sınırı tanımayan ve soykırım yalanı üzerinden hayasız bir karalama kampanyası yürüten Ermenistan'ın ayağına kadar gittiğini belirterek, “AB'nin her dayatmasını karşılayarak sadık hizmetkarlığını yapan Hükümet, ABD'nin stratejik planlarında taşeronluk görevine soyunmuştur. Türkiye'nin milli servetleri yok pahasına satılmış ve AKP yandaşlarına peşkeş çekilmiştir” dedi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, partisini, 6 yıllık icraatını ve sözde kazandırdığı yenilikleri tanımlarken, süslü ve parlak ifadeleri kullanmasının, karşılarındaki acı gerçekleri değiştirmeyeceğini belirterek, şu görüşleri dile öne sürdü:

“Siyasi geçmişi, zihniyeti ve altı yıllık icraatı ile Adalet ve Kalkınma Partisinin kartvizitinde inanç hortumcusu, cepheleşme mimarı, manevi değer karaborsacısı, yolsuzluk yorgunu, yıkım taşeronu, AB ve ABD'nin sadık hizmetkarı, bölücülüğün örtülü hamisi, dokunulmazlığı kullanan adalet kaçkını ve ilkesi, inancı, iradesi ve Türkiye heyecanı olmayan ucuz istismar simsarı yazdığı bilinmektedir.

Terör ve etnik mücadelede, ekonomik krize karşı tedbir almada,

Türkiye'nin sorunlarını makul çözümlere kavuşturmada, siyasete ahlaki bir temel kazandırmada, Temiz siyaset-temiz yönetim anlayışının icaplarını hayata geçirmede isteksiz ve hantal kalan AKP; yolsuzlukta, kul ve yetim hakkına el uzatmada, milli servetleri körfez şeyhlerine ve karanlık odaklara peşkeş çekmede, belediyelerde imar ve ihale çeteleri oluşturmada, kamu kaynaklarıyla yandaş basını beslemede, bölücülüğe ümit ve cesaret vermede, Türkiye'nin milli çıkarlarını siyasi ve şahsi hesaplara alet etmede, büyük bir heyecanla hep ön safta olmuştur. Geçtiğimiz altı yıl boyunca, AKP'nin ampulü vurguncuların, soyguncuların, Türkiye'nin kaynaklarını talan etmek için seferber olanların önünü ve yolunu aydınlatmıştır.”

“KRİZE MAZERET ÜRETİYOR”

MHP Lideri Bahçeli, hükümet tarafından, “Hala krize kaşı neler yapılabilir?” tartışmalarının dillendirilmesinin, “Abesle iştigal ve sorumsuzluk örneği” olduğunu söyledi. Bahçeli, “(Yağmurda yürüyüp ıslanmamak mümkün değil) diyerek şimdiden krize karşı mazeretler üretmeye çalışan Başbakan Erdoğan için, yoksulluk, işsizlik ve çaresizlik içinde çırpınanlar; sadece siyasi mülahazalar sebebiyle hatırlanıp gündeme getirilmekte ve politik hamlelerine alet edilmektedir. Biz Başbakanın sözünü ettiği bu yağmuru, daha kara bulutlar görünür görünmez aylar öncesinden haber vermiştik” diye konuştu. Aradan geçen sürenin kendilerini haklı çıkarmak üzere olduğunu ifade eden Bahçeli, “Sürecin bu şekilde gitmesi durumunda, kriz, Başbakan Erdoğan ve partisini siyasi tarihin karanlık tüneline itecek bir daha da oradan çıkarmayacaktır. Burada bizi ilgilendiren asıl husus, Adalet ve Kalkınma Partisinin akıbeti değildir. Milletimizin her yönden maruz kalacağı ağır buhran halidir” dedi.