Savaş esiri olan cariyelerin cinsel bir obje olarak algılanmasına dikkat çekmeyi amaçlayan Ali Rıza Demircan bu konuda kapsamlı bir araştırma yapmış ve ortaya “Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri” kitabı çıkmış. Demircan, çalışmasında İslam'ı referans alarak cariyeleri kendi malları gibi gören zihniyetin çarpıklıklarını, Kuran ve sünnet ışığında değerlendiriyor.'Nikah yapılmaksızın cariyelerle mülkiyet yoluyla cinsel ilişkiye girilebileceği, kişinin kendi cariyesiyle evlenemeyeceği, mülkiyet yoluyla cinsel ilişkiye girilen cariyelerin istenildiği zaman satılabileceği, evlendirilirken rızalarının alınmasına gerek olmadığı' gibi cariyeler konusunda oluşturulan Kuran ve sünnete aykırı yapının temel taşlarını sıralayan yazar, yanlış uygulamaların perde arkasını yansıtıyor. Demircan, İslam'a göre yapılması gereken doğru uygulamaları ise şu şekilde sıralıyor: "Kuran ve Sünnet ölçülerine göre hür kadınla cariyeler bir araya getirilemez; hür kadın varken cariye, cariye varken hür kadınla nikah yapılamaz. Onlar hiçbir şekilde hür kadına kuma yapılamaz. Mülkiyet yoluyla cariyelerle ilişkiye girilmez. Cariyelerle ilişkiye girmenin tek yolu evliliktir. İslam Toplumu'nun veya şahısların malik olduğu Müslüman namuslu cariyelerle ancak bekar veya dul olup da Müslüman kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyen erkekler evlenebilir." Yazar, cariye ve cinselliği, meselesinin Kuran ve Sünnet'e uygun olarak anlaşılmadığı veya anlaşıldıysa da doğru yansıtılıp uygulanmadığı için büyük ölçüde istismar edildiğine dikkat çekiyor.
Cariyeler ve Sömürülen
Cinsellikleri
Ali Rıza Demircan
Beyan Yayınları
161 sayfa
