Danıştay 8. Dairesi'nin, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na başörtülü öğrencilerin giremeyeceği yönündeki kararına bir tepki de Siirt Eğitim Birsen'den geldi. Sendikadan yapılan açıklamada, " Karar, Türkiye için utanç verici' denildi
Eğitim-Bir-Sen Siirt Şubesi, Danıştay 8. Dairesi'nin, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES)'na başörtülü öğrencilerin giremeyeceği yönündeki kararının, 'Türkiye için utanç verici' olduğunu belirtti. Eğitim-Bir-Sen Siirt Şubesi'nden yapılan açıklamada, 2010 ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmesinin "Fiziksel teşhiste sorun olabilir” gerekçesiyle durdurulması ve başörtülü adayların sınavlara girişinin engellenmesinin, demokratikleşme adımlarının ardı ardına atıldığı Türkiye'ye yakışmadığı vurgulandı. Kararın ortaya çıkardığı sorunun ilk olmadığı kaydedilen açıklamada, "Antidemokratik uygulamalarla sürekli tekrarlarını yaşadığımız, ideolojik saplantılarla dokunmuş 'akıl örtüsü' sorunu yaşayan zihniyetin ürettiği benzer sorunları, 28 Şubat süreci ile birlikte yaşamaya başladık. Biz, milletimizin ve özellikle de başörtülü kızlarımızın bizzat yaşadıkları bu sorunun 12 Eylül referandumuyla sona ereceğine inanmıştık. Görünen o ki, söz konusu davayı açanlar da, davayı karara bağlayanlar da referandumda 'evet diyen milletten ve değerlerinden rahatsızdır. Oysa onlar da biliyorlar ki, inancı gereği başını örten kadın ve genç kızlarımız, sorunun kaynağı değil, mağdurudur. Ancak ideolojik saplantılarıyla 'aklını örtenler' arasında yer almaları nedeniyle bunu kabul ve ifade edemiyorlar. Aynı nedenle başörtüsü özgürlüğünü ihlal etmeye devam ediyorlar." denildi.
Dünyanın birçok ülkesinde insanların sınavlara istediği kıyafetle girebildiği hatırlatılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Danıştay 8. Dairesi tarafından 'fiziksel teşhiste sorun olabilir' ve 'sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir' gerekçeleriyle başı açık fotoğraf çektirme ve başı açık sınava katılma dayatması üretilmesi hukuki açıdan garabet teşkil etmenin yanında, fiili açıdan da aklın kabul sınırlarının dışındadır." Yargı mensuplarının görevinin, başörtülü öğrencilerin 'niyetlerini okumak' değil, onların 'okuma niyetlerini korumak' olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Yükseköğrenim gören kızlarımızın başlarını açtırmak için çaba gösterenleri, yükseköğrenim gençliğimizin ufkunu açmak için çaba göstermeye davet ediyoruz. Başörtülü kızlarımıza baskı uygulamak için 'ikna odası' oluşturanlara, milletimizin 12 Eylül'de insan hak ve özgürlükleri açısından yeni bir ders verdiğini tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz. Danıştay'ı millete rağmen değil, millet ve milletin değerleri adına karar vermeye davet ediyoruz." ifadelerine yer verildi.