Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Medya bağımsız olursa faili meçhul, işkence ve darbeler zemin bulamaz" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, medyanın bağımsız olduğu bir ülkede faili meçhul, işkence, darbeler ve karanlık odalarda toplum mühendisliğinin yapılamayacağını söyledi. Medyanın haberlerinde tarafsızlığını kaybetmemesi gerektiğinin altını çizen Arınç, "Bir haber bizi memnun etse de etmese de mutlaka verilmelidir." diye konuştu.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği "Kültür Başkenti'nde Haber Ajansları Buluşması"nda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bağımsız ve tarafsız medyanın önemine işaret etti.
Medyanın toplumun aynası, demokrasilerin, hak ve özgürlüklerin güvencesi olduğunu aktaran Arınç, özgür ve tarafsız çalışan basının demokrasi hedefinin en sağlam destekçisi olacağını belirtti. Bağımsız ve özgür medyanın olduğu toplumlarda faili meçhul, işkence, karanlık odalarda toplum mühendisliği ve darbelere yer olmayacağını dile getiren Arınç, "Gazetecilerin bağımsız ve özgür şekilde çalıştığı toplumlarda rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, çarpma, çırpma olmaz. Devletin ve milletin malına göz dikenler barınamazlar. Medyanın bağımsız, gazetecinin kalemini özgürce kullandığı toplumlarda adaletin terazisi şaşmaz, devletin haşin ve sert yüzü yerini şefkate bırakır." şeklinde konuştu.
Bağımsız ve özgür medyanın toplumun da aynası olacağına işaret eden Arınç, siyasetçilerin kendilerinin, toplumun ve devletin fotoğrafını medya aynasında görebileceğini ifade etti. Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazetecilikte malzeme haberdir. Bütün sermayemiz de haberdir. Bu haber bizi memnun etse de etmese de mutlaka verilmelidir. Ona en kısa zamanda ulaşmalıyız. Ama yorumlar ne kadar serbestse haber de o kadar objektif, tarafsız, yansız ve çıplak olmalıdır. Yorumu insanlar kendileri yapmalıdır. Kişilik haklarına, özel hayata kesinlikle müdahale edilmemeli, bundan hiç kimse zarar görmemelidir. İddialar, ithamlar, yüz kızartacak haberler insanları zedeleyebilir ve üzebilir. Gazeteciliğin ve medya sektörünün yeniden güçlü bir itibara kavuşması için hepimizin kendimize düşeni tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Bu sözlerim sanırım diğer ülkelerdeki siyasetçiler ve siz haber ajansları için de geçerlidir. Çünkü sizler sadece dünyada olup bitenleri bizlere aktarmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda biz siyasetçilerin mesajlarını en doğru şekilde dünyaya iletiyorsunuz. Onun için sizler siyasetçiler için de vefakar bir dostsunuz.'