Bosna, Filistin ve Irak gibi çatışmaların çok canlar aldığı bölgelerde yaşayan kadınlar, tüm trajediye rağmen dimdik ayakta duruyor. BM'nin raporuna göre bu kadınlar, felaketlere karşı erkeklerden daha dirençli ve toplumun yaralarını önce onlar sarıyor
Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından her yıl yayımlanan Dünya Nüfusunun Durumu raporunun bu yılki teması, çatışma bölgelerinde yaşayan kadınlar oldu. Raporda ağırlıklı olarak Bosna-Hersek'teki savaş sırasında tecavüze uğrayan kadınların durumu ele alınırken, işgal altındaki Filistin toprakları, Irak, Ürdün, Liberya, Haiti, D. Timor ve Uganda'da çatışma ve felaketlerden etkilenen kadınların öykülerine yer veriliyor ve çatışmalarda kadınlara yönelik cinsel şiddete son verilmesi isteniyor.
Kadınların çatışma ve felaketlere karşı erkeklerden daha dirençli ve esnek olduğunun ve toplumların yaralarının sarılması çalışmalarında öncülük ettiğinin altı çizilen raporu değerlendiren UNFPA İcra Direktörü Thoraya Ahmed Obaid, "Kadınlar ve kızlar, derin ayrımcılıktan zarar görürse tecavüz de dahil olmak üzere felaketin veya savaşın en kötü etkilerine karşı daha savunmasız olur ve onların barış girişimlerine katkıda bulunması olasılığı azalır ki, bu da uzun vadeli iyileşmeyi tehdit eder" dedi.
Raporda, en az 100 bin kişinin öldürüldüğünün tahmin edildiği ve 12 bin 500
kişinin hâlâ kayıp olduğu Bosna-Hersek'te kaç kadının cinsel tacize uğradığının veya tecavüz sonucu kaç çocuğun doğduğunun kesin olarak belirlenemediği, ancak on binlerce tecavüz vakasının tahmin edildiği belirtiliyor. Cinsiyet merkezli işkencelerin 'savaş silahı' olduğuna dikkat çekilen raporun Filistin topraklarıyla ilgili bölümünde ise, İsrail'in işgal ettiği topraklarda yaşayan Filistinli kadınlar ve onları destekleyen erkeklerin, zorlukların üstesinden gelmeye ve ailelerinin yaşamını daha güvenli hale getirmeye çalışırken cesaretli, üretken ve becerikli olduğuna vurgu yapılıyor.