İstanbul'un tanıtımı için Pasion Turca şirketinin işbirliği ile ülkemize gelen gayda sanatçısı Hevia, İstanbul'da bir dizi konser verdi. Türkiye'de birçok konser planı da olan Hevia'nın yeni hedefi Anadolu.
Kendi sanatçılarımız ülkemizi yurtdışında tanıtamasa da yabancı sanatçılardan ülkemize gösterilen ilgi oldukça fazla. Hevia da bu sanatçılardan biri. Türkiye'nin İspanya'da tanıtımına katkıda bulunmak, son albümü için fotoğraf çektirmek ve İspanyol basın mensuplarıyla röportaj yapmak üzere İstanbul'a gelen gayda sanatçısı Jose Angel Hevia ile sanat hayatını ve yeni projelerini konuştuk. "Gaydayı konuşturan adam" olarak tanınan Hevia kendi icadı olan midi gayda ile yaptığı müziği vurmalı çalgılar, yerli kadınların doğal sesleri, kelt melodiler eşliğinde müzik haline getiriyor. İstanbul'da verdiği konserlere devam edeceğini anlatan Hevia'nın yeni hedefi ise Anadolu. Henüz ilkokula giderken haftada üç gün gayda dersleri almaya başlayan Hevia okuldaki ödevlerini aksatıyormuş ama asla gayda hocasının sözünden çıkmıyormuş. Türkiye'ye ilk olarak 2002 yılında gelen Hevia ilk günden bu yana Türkiye'de yabancılık çekmemiş.
İnsanların gerçekten anlatıldığı kadar sıcakkanlı ve misafirperver olduklarına dikkat çeken sanatçı burada kaldığı zaman zarfında yemek yediği restoranlarda, kaldığı otellerde güzel yüzlü ve sıcak insanlarla beraber olduğunu anlatıyor ve tabi bu kadar ilgi karşısında şaşırdığını da belirtmeden edemiyor. Büyük bir basın ordusuyla ülkemize gelen ve yeni albümü için yapılan tüm röportajları İstanbul'da veren Hevia'ya göre İspanyol ve Türk halkları birbirlerine çok benziyor. Hevia bu konuda "Aslında Endülüs'ten dolayı İspanya'da da Arap etkileri var. Müziklerimizden mutfağımıza kadar Arap etkileri ve oryantal özelliklerimiz Türkiye ile benzeşiyor." diyor. Çaldığı aleti bizim müzik aletlerimizden tuluma benzeten Hevia hiç tulum çalmamış. Fakat Kapalıçarşı'yı gezerken kaval çalmayı denemiş. Ama çalmadan önce ağız kısmını nemlendirmediğinden ilk başta korkunç sesler çıkarmış.
İstanbul'u İspanyol basın ordusuyla dolaşan Hevia tarihi semtlerin hepsine uğramış. 2002'deki gelişinde ise hamama gitmeyi ihmal etmemiş. Hevia hamama giden terler misali gazeteciler yüzünden burada rahat edememiş. İspanya'da da Türk hamamları olduğunu belirten Hevia Galatasaray Hamamı'nı çok beğenmiş.
Daha önce 2002 yılında da İstanbul'a gelen sanatçı İstanbul'un o seneden bu yana daha temiz bir şehir haline geldiğini düşünüyor. İstanbul'u Madrid'le karşılaştıran Hevia "Açıkçası Madrid'le kıyaslayacak olursam gittikçe daha sistemli, daha temiz bir şehir haline geldiğini düşünüyorum. Şehir anlamında daha çok geliştiğini hissettim. Madrid tam tersini yaşıyor, gittikçe daha kirli ve sistemsiz bir hal alıyor" şeklinde konuşuyor. Türk sanatçılardan en fazla Sezen Aksu'yu beğenen Hevia aslında bir anlamda yakın dostlarının kurbanı olmuş(!). Pasion Turca şirketinden arkadaşlarının Sezen Aksu'yu çok fazla sevmelerinden ötürü kendisine sadece Aksu'nun albümlerini verdiklerini anlatan Hevia, Aksu haricinde Harem grubunu da çok beğeniyor. Etnik ve dünya müziklerini severek dinleyen Hevia'ya bizim halk müziklerimiz bu sebepten ötürü cazip geliyormuş.
İstanbul'un tanıtımı için ülkemize gelen ve konserler veren Hevia'ya bu iş için neden bu kadar uğraşıyorsunuz diye sorduğumuzda Hevia "Yıllardır konserlerle birçok ülkeyi gezip dolaşıyorum. Tarih duygusu olan şehirleri çok seviyorum. Roma ve İstanbul en sevdiğim şehirler. İstanbul'un tanıtımı Pasion Turca'nın projesiydi ve Madrid'teki kültür müşavirliğinin davetiyle geldim" şeklinde cevap veriyor.
Ülkemizde albümleri severek dinlenen isimlerden olan Hevia'nın en son çıkan albümü ise "Obsession". Albümünde anlattığı dönemi birebir yaşadığını ifade eden sanatçı bu konuda "Aslında bahsettiğim yaşadığım bir dönem..Uzun süredir şarkı yazmazken, birden ilham geldi ve bu kez kendimi stüdyoya kapanmış buldum, saatlerce, gecelerce kayıttan çıkamıyordum” diyor. Hevia'nın albümündeki sesler Enya gibi isimlerin seslerini çağrıştırıyor.