Bayındırlık Bakanı Demir, "Benim şahsi görüşüm, ülkede bir kısım vatandaşlar, başka vatandaşları, ülkeye zararlı görmeyi terk etmedikçe, sizin istediğiniz bir anayasayı bugün yapmak çok zordur" dedi.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, 'Benim şahsi görüşüm, ülkede bir kısım vatandaşlar, başka vatandaşları, ülkeye zararlı görmeyi terk etmedikçe, sizin istediğiniz bir anayasayı bugün yapmak çok zordur' dedi.
Demir, Memur Sendikaları Konfederasyonunun (Memur-Sen) geleneksel Perşembe Sohbetleri toplantısının konuğu oldu. Demir, Bakanlığının çalışmaları konusunda bilgiler vererek soruları yanıtladı.
Bakan Demir, memur maaşlarına yapılan son zamla ilgili soruya verdiği yanıtta, 'Sizle bunu konuşmak çok da kolay değil' diyen Bakan Demir, zam konusunda devletin maddi imkanları ölçüsünde bir düzenleme yapıldığını söyledi.
Emeklilerin alım gücünde de çok ciddi artışlar yapıldığını belirten Demir, ancak hala bunun yetersiz olduğunu kaydetti. Bu konuda Hükümetin yapabileceğinin fazlasını yaptığını, Türkiye'de artık enflasyonist ortamın bittiğini anlatan Demir, 'Ümit ediyorum, İnşallah 2009 yılı biraz ekonominin daralma dönemiyle geçti, 2010 çok daha iyi olacak' dedi. Demir, memura verilen paranın tekrar ekonomiye girdiğini belirterek, Hükümetin memura olabildiğince katkı sağlamaya yönelik ücret politikası uyguladığını anlattı.
Anayasa değişikliği ve demokratikleşmeye ilişkin bir soru üzerine de Bakan Demir şunları kaydetti:
'Benim şahsi görüşüm, ülkede bir kısım vatandaşlar başka vatandaşları, ülkeye zararlı görmeyi terk etmedikçe, bu zararlı gören, bunu terk etmedikçe, sizin istediğiniz bir anayasayı bugün yapmak çok zordur. Onun için belki gerçekleşmiyor. Hele de bu bir kısım vatandaşın, bir kısım vatandaşları zararlı görmesi siyasette de temsil ediliyorsa. Bunu artık terk etmemiz lazım. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Kendi anayasasını, kendi vatandaşını yücelten, onu itibarlı yapan, onu onurlu yapan, halkını koruyan anayasaya kim (hayır) der.'
12 Eylül öncesinde binlerce üniversite öğrencisinin toprağa verildiğini bu olayların niye yaşandığının düşünülmesi gerektiğini belirten Demir, bunu izah edecek çok kelime ve çarpıcı şeyler bulunduğunu kaydetti.
'İnsanların arzusu aklının önüne geçerse mazallah, Allah korusun. Aklı arzusunun önüne geçerse de insanın tadına doyum olmaz' diyen Demir, demokratikleşme süreci ile ilgili görüşlerini anlatırken şunları kaydetti:
'Demokratikleşme süreci çok önemli. Sayın Başbakanımız bu konuda söylenmesi gerekenleri en etkin şekilde söylüyor. İçişleri Bakanlığımızın koordinatörlüğünde bir devlet politikası olarak da bunun yürüdüğünü ifade ediyorum. Muhalefet bu konuya katkı sağlamıyor. Çok büyük vebal üstleniyor. Demokratikleşme sürecinde sayın Başbakanımız (Milli birlik ve kardeşlik projesi) diye de bunu ifade ediyor. Yani muhalefette kalınca bu kelimelerin anlamı başka şekle mi dönüşüyor? Ne zaman ki milli birlik ve kardeşlik olgusuna aykırı bir şey ortaya çıkar onu eleştirebilirsiniz. Ama baştan buna katkı sağlamamayla büyük vebal üstelendikleri benim kanaatim. Çünkü öyle bir zamandayız ki zaman çok kötü. Öyle bir bir dünya ortamındayız ki birlik ve beraberlik, istikrar çok önemli. Ve Türkiye'nin önünde tüm gelişmelerin önünde varsa bir acaba sorusu, bu kardeşliğin, bu demokratikleşmenin belli bir seviyeye gelmemesi konusudur. Buna niye katkı sağlanmaz, veya sağlamayan çıkar veya siyaseten bundan birisi istifade etmeye kalkar. Bu doğru değil.'
Demokratikleşmenin bir süreç olduğuna da vurgu yapan Demir, bu konuyu kaşıyarak birçok kişinin bir şeyler elde ettiğini kaydetti. Ama demokratikleşme sürecinin tamamlanması gerektiğini ve tamamlanacağını ifade eden Demir, Hükümetin bu konuda kararlı olduğunu anlattı. Bu konuda hiçbir tereddüt bulunmadığına da işaret eden Bakan Demir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birlik, kardeşlik ve tekrar kucaklaşma konusunda kararlı olduklarını söylediğini hatırlatarak, kendisinin de buna yürekten katıldığını söyledi.
Demir, bakanlığının icraatları ile ilgili bilgi verirken de 1 Ocak 2012'den itibaren ruhsata aykırı bina yapanların bu aykırılıkları düzeltmemeleri halinde bir daha ikinci bir bina yapamayacağını kaydetti.
Kaçak yapılaşmaya imkan veren hiçbir düzenlemenin kanunlarda yer almadığını, bunun tamamiyle göz yummadan kaynaklandığını da belirten Demir, bu konuda ilave düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu, kaçak yapılaşmanın ise caydırıcı ve uygulanabilir müeyyideler getirilerek önlenebileceğini söyledi. Bu konuda bir çalışma yaptıklarını söyleyen Demir, ancak Bayındırlık Bakanlığı mevzuatı dışında bazı düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.