Tunus halkı Türkiye'deki gibi demokrasi istiyor

Sefer Turan
00:0026/01/2011, Çarşamba
G: 26/01/2011, Çarşamba
Yeni Şafak
Tunus halkı Türkiye'deki gibi demokrasi istiyor
Tunus halkı Türkiye'deki gibi demokrasi istiyor

Tunus'ta tam anlamıyla bir halk devrimi yaşandığını söyleyen ve bu devrimi destekleyen diktatör rejimin muhalifi Raşid Gannuşi ülkesine dönmeye hazırlanıyor. Gannuşi, Türkiye modelini örnek alarak bağımsız ve demokratik bir yönetime geçmek için harekete geçtiklerini ifade etti.

Raşid Gannuşi….Tunus muhalefetinin önemli isimlerinden biri... Nahda hareketinin lideri. İki defa hapis cezasına çarptırıldı. 22 yıl önce ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bugünlerde Londra'dan Tunus'a dönmeye hazırlanıyor. Gannuşi aynı zamanda İslam dünyasınmın önemli entelektüellerinden biri... Çok sayıda kitabı var. Bir çok kitabı Türkçe'ye de çevrildi. Gannuşi, TRT nin Arapça kanalı TRT Türkiye ve TRT Türk'ün ortak yayınında soruları yanıtladı.
Sayın Gannuşi... Başlangıçta Tunus'ta olup bitenlere ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız ?

Tunus'taki kutlu devrim halkçı barışçıl bir devrim olup, bölgesel ve uluslar arası düzeyde desteklenen despot diktatörü yıkmayı başardı. Kutlu devrim bu diktatörü yıkmayı başardı, ve onu bir gece vaktinde tıpkı fareler gibi ülkeden kaçmaya mecbur etti. Şimdi devrimin halkı bu diktatörlüğü kovalamakta ve sadece onu kovalamakla yetinmeyip, diktatörlüğün kalıntılarını da kovalamakta. Halkta belki onun yerine başka bir diktatör geçer, -tıpkı Burgiba gittiği zaman onun yerine başka bir diktatör geçtiği gibi- korkusu yaşanıyor.

BU BİR HALK DEVRİMİ
Tunusta olup bitenlere “devrim” adını verdiniz. Acaba bu devrimin nitelikleri nelerdir?

Bu devrime belli bir partinin yaftasını yapıştıramayız. Aynı zamanda belli bir liderin adıyla da adlandıramayız. Keza bir ideolojik adla da yadedemeyiz. Bu bir halk devrimidir. Halkın içinden kırsaldan ve yoksul bölgelerin içinden doğdu ve daha sonra ülkenin tamamına yayıldı. Bu da bu devrimin halkın içinden doğduğunun göstergesidir. Bu devriminin önderi Tunus halkıdır.

Tunus halkına sunduğunuz bir siyasal projeniz var mı?

Şimdi muhalefetten hükümete katılanlar, halkı korkutuyorlar. “Geçici hükümeti kabul edeceksiniz yoksa ordu gelecek, ülkede kargaşa hâkim olacak” diyorlar. Bu doğru değildir. Şu anda yeni bir komite oluşturuluyor. Komite, Ahmet El Mistiri gibi ulusal bağımsızlık yanlısı diktatörlük karşıtı simaları içermektedir. Aynı zamanda Mustafa El Filali de var. Bu zatlar ulusal hareketin tertemiz dürüst insanları olup, bu komitede yer almaktalar. Tunus halkı onlara saygı gösteriyor. Bu komiteye “akil adamlar komitesi” adı veriliyor. Bunlar bizimle bağlantı kurdular, biz de destek verdik. Aynı zamanda Tunus'taki işçi sendikası ve baroyla da bağlantı kurduk. Devrimde avukatlar ön sıralarda yer aldılar. Diğer bazı partilerle de bağlantı kurduk. Hepsi komiteye destek veriyorlar. Bunlar, kurucu bir meclis oluşturulması için çağrı yapıyorlar. Meclis, bütün partileri, sendikaları ve sivil toplum örgütlerini kapsıyor. Böylece kurucu bir meclis oluşacak, tek parti parlamentosunun yerini alacak ve ülke için yeni bir demokratik anayasa oluşturacak, Tunusluların dilek ve arzularını yerini getirecektir.

Tunus'un siyasi geleceğine ilişkin düşünceleriniz neler?

Aslında Türkiye örneği Tunusluların dikkatini çok çekiyor. Türkler seçilmiş hükümete ve bağımsız bir medyaya, bağımsız bir yargıya ve orduya sahipler. Bu da demokratik bir devlet örneğidir. Bu batıda da var olan bir örnektir. Bazı İslam ülkelerinde de vardır ve biz de Tunus devrimiyle demokratik, dirayetli bir rejim oluşturacağız. Hukuka, medyaya saygı gösterilecek, bağımsız bir yargısı olacak. Belki bazı engellerle karşılaşılacak. Örneğin ordu Tunus'ta iyi bir rol oynadı. Diktatör göstericilere ateş açmasını istediğinde, ordu komutanı buna uymadı ve böylece Bin Ali yıkıldı. Ordunun halk nezdindeki itibarı da yükselmiş oldu. Fakat hiç kimse Tunus'un askeri bir rejime dönüşmesini istemiyor. Askeri rejimlerin çok acılı tecrübeleri olmuştur. Ordunun rolü kuruluşların güvenliğini sağlamaktır. Aksi takdirde halkın gözündeki değeri düşecektir. Hâlbuki bugün, ordunun Tunusluların nezdinde büyük bir değeri vardır. Tunus belki büyük zorluklarla karşılaşacaktır. Fakat demokratik, modern bir devlet oluşturacaktır.


Arap rejimi de değişecek

Acaba Tunus'taki halk devrimi diğer Arap ülkelerine de sıçrayabilir mi?

Arap ülkelerindeki durum Tunus'ta yaşananlara benziyor. İktidarlar mülkiyetleri yağmalıyor, seçimlerde sahtecilik yapıyor. Polis ve askeri sistemler var. Bu nedenle Arap sistemi sallantıda. Gerçek dayanağı yok. Bağımsız yargı yok. Bu nedenle Tunus'ta olup bitenler onları korkutuyor. Bu Arap rejimleri de değişime maruz kalacak. Demokratik değişim hareketleri bütün dünyada etkili… Doğu Avrupa'da Afrika'da, Latin Amerika'da... Arap dünyası tıpkı karanlık bir delik gibi kaldı. Değişim Arap dünyasına yaklaştığında, durdu. Bunun belli sebepleri var. İsrail'in ve petrolün varlığı değişimi dondurmuş olabilir. Tunus'ta olup bitenler tüm Arap dünyasını etkileyecektir.


Avrupa'nın işine gelmediği için suskun

Arap dünyası demokrasiden yoksundur. Hiç bir şekilde dünyadaki demokrasiden nasibini almamıştır. Bu ülkelerin diktatörlükle, halktan uzak şekilde yöneltilmesi, işlerine geliyor. Kolayca petrol ve silah anlaşması imzalıyorlar. Onlar kolayca İsrail'le barış imzaladılar. Demokratik ülkelerle bu tür anlaşmaların imzalanması zordur. Bakınız: Türkiye'nin parlamentosu, Amerikan ordusunun Türkiye üzerinden Irak'a geçmesini engelledi. Çünkü Türkiye'de bağımsız bir parlamento var. Ama Irak'a saldıran bütün filolar Süveyş kanalından ve körfez bölgesinden rahatça geçti. Neden? Çünkü oradaki hükümetler halklarını temsil etmiyor. Bu nedenle Batılılar, bu hükümetleri korumak istiyor ki onlarla pazarlıklarını, anlaşmalarını kolayca yapsınlar ve İsrail'in varlığını da korusunlar. Tunus devriminden 2 hafta öncesinde, Fransa, parlamentosunda Bin Ali rejimine güvenlik desteği verme kararı aldı. Fakat devrim başarılı olunca, bu sefer de Bin Ali'yi suçladılar. Sarkozy, Yasemin devrimini ve Tunus halkını desteklediğini açıkladı.


Tunus'taki değişime tam destek olun

Acaba Türkiye örneği sadece sizin görüşünüz mü? Diğer siyasi eğilimler aynı görüşte mi?

Türkiye örneği bütün Arapların takip ettiği bir örnektir. Değişikliği isteyen tüm Araplar Türkiye'nin çok iyi bir örnek olduğunu görmektedirler. Başka örneklerde olduğu gibi siyasal İslamla anılmadı, siyasi partiler yasaklanmadı. Aynı zamanda sadece parlak sloganlar atılmakla yetinilmedi. Türkiye kalkınmaya önem verdi, yolsuzluklara engel oldu, orduyu kendi yerinde tuttu. Hiç bir şekilde halkla ters düşmedi. Bu nedenle Türkiye örneği Tunuslular için en güzel örnek.

Türkiye'nin Tunus ve Kuzey Afrika ile ilişkileri çok derin ve köklüdür. Türkiye'nin herkesin gözünde büyük bir değeri vardır. Çoğu zaman kendi kendime şunu söylerim: Eğer Sinan Paşa olmasaydı belki ben şu anda Hıristiyandım, hatta tüm Tunus Hıristiyandı... Allah razı olsun Müslüman kalmamız konusunda Osmanlılara çok şey borçluyuz. Bundan dolayı Tunuslular, Türkiye'den çok şey bekliyorlar!

Türkiye'den neler bekliyorsunuz? Türkiye Tunus'taki olaylarda ne gibi bir rol oynayabilir?

Arap içişleri bakanlarının başkentiydi Tunus. Bu yüzden despot bir rejim örneğiydi. Bu diktatörlüğün yıkılması, Tunus halkının devriminin başarılı olması birçok Arap halkının bu devrimden korkmaya başlamasına neden oldu ve komplo kurmaya başladılar. Çünkü bu ülkelerin çoğunda diktatörlük var. Bu yüzden Tunus'un demokratik olmasını ve demokratik Türkiye'nin Tunus'un yanında yer almasını istiyoruz. Tunus ayakları üzerinde durabilene ve ayaklarını sağlam bir şekilde yere basabilene kadar... Türkiye bizim için pek çok şey yapabilir. Özellikle de Tunus'taki demokratik dönüşüme destek vermesini istiyoruz. Yatırımlar kanalıyla destek verebilir. Çünkü hali hazırda bir çok kaynak ülkemizden kesilebilir, turizm gibi. Türkiye yatırım desteğiyle ve iyi bir örnek olarak Tunus'ta etkili olabilir. Teknik uzmanlık alanında Tunus'ta birçok şey gerçekleştirilebilir. Böylece Tunus'taki değişime destek verebilir. Türkiye bilindiği üzere benzer olaylarla karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin deneyimi bizim için çok önemlidir.