Filistin Otoritesi Başkanı Mahmud Abbas, görevde bulunduğu dört yıl içerisinde dünyanın birçok yerine gitti; ancak Batı Şeria'nın en büyük kenti El Halil'e hiç yolu düşmedi. El Halilli Filistinliler de memleketlerinde devam eden krize rağmen Abbas'ın yurtdışına seyahatler düzenlemesinden rahatsız olduklarını dile getiriyorlar.
Çıktığı son seyahatinde dün Çeçenistan'ı ziyaret eden ve ardından Moskova'ya geçerek burada temaslarda bulunacak olan Mahmud Abbas'ın yardımcıları, Abbas'ın bu gezilerinde Filistin davasına uluslar arası destek aradığını savunuyorlar. Günlük işlerin Başbakan'ın görevi olduğunu belirten yetkililer, Abbas'ın da kendinden önceki lider Yaser Arafat'ın izini takip ettiğini dile getiriyorlar. Abbas'ın yardımcısı Nimr Hamad, "Bizim, Abbas'ın ve Abbas'tan önce de Yaser Arafat'ın çabaları sayesinde dünya hala bizi destekliyor." diye konuşuyor.
Ancak Mahmud Abbas, başkan olduktan sonra Batı Şeria'nın en büyük kenti olan El Halil'in yanı sıra Cenin, Tulkarem, Kalkıliye gibi yakın şehirlere de hiç gitmedi. Bu yüzden başkanlığı tartışılmaya çalışan Abbas'ın rakipleri de kendisinin görev süresinin Ocak ayında dolduğunu savunuyor. Abbas'ın görev süresini uzatmak için erken seçim kararı alma ihtimali bulunuyor; ancak Hamas'ın itirazlarına rağmen de basitçe başkanlık görevini devam ettirebilir.
Ancak Gazze'yi kaybeden ve İsrail ile barış görüşmelerinde bir türlü istenen neticeyi elde edemeyen Abbas'ın, her iki şekilde de ağır eleştirilere maruz kalacağı tahmin ediliyor.
Hani El Mısri isimli Filistinli köşe yazarı, bu yıl kendisini ofiste pek göstermediğini ve ülkesinin yarısı parçalanmasını izleyen bir lider olarak hatırlanacağını savunuyor. Hükümete yakın El Ayyam gazetesinde yazan Mısri, Abbas'ın sürekli olarak yurt dışına çıkmasının sebebinin ise iç meselelerden uğraşmaktan kaçmak olduğunu öne sürüyor.
Abbas, 2005'ten bu yana birçok ülkeyi ziyaret etti. Bunların arasında Arap ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra Şili, Moritanya, Hindistan, Sri Lanka, Çin, Japonya, Brezilya, Yeni Zelanda, Pakistan, Senegal, Malta, Endonezya, Malezya, Mali ve Brunei gibi ülkeler bulunuyor. Abbas, geçtiğimiz Cuma günü de Washington'da ABD Başkanı Bush ile görüşmüş ve ardından Rusya'ya geçmişti.
Filistin'de havalimanın bulunmadığından dolayı Abbas, önce bazen buradaki villasında vaktini geçirdiği Ürdün'e gidiyor. Kısa mesafeli seyahatlerinde özel uçağını kullanan Abbas, uzun mesafelilerde ise Birleşik Arap Emirlikleri'nin kendisine ödünç verdiği daha büyük bir uçağı kullanıyor.
Batı Şeria'da olduğu zamanlarda ise vaktinin çoğunu evinde ve ofisinde geçiren Abbas, bugüne kadar Batı Şeria'da sadece üç şehri ziyaret etti: Nablus, Jericho (Eriha) ve Bethlehem'i (Beyt'ül-Lahim) ziyaret etti.
Geçtiğimiz ay El Fetih'li belediye başkanları Abbas'ı ziyaret etmişti. Başkanlar, El Fetih'e destek olması için Abbas'ı şehirlerine davet etmişlerdi. Başkanlar ayrıca şehirlerinde yabancı liderleri Abbas'tan daha çok gördüklerini aktarmışlardı. Abbas'ın ziyaret etmediği Cenin şehri, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve uluslararası Ortadoğu elçisi Tony Blair tarafından ziyaret edilmişti.
El Fetih'in Cenin teşkilatı sözcüsü Mansur El Sadi de bu konudaki rahatsızlığını "Abbas'ın Cenin'i ziyaret etmemesinden memnun olmadık" sözleriyle dile getiriyor. Sadi, "İnsanlar bize neden diye soruyor ve biz de cevap veremiyoruz." diye konuşuyor.
Diğer yandan Abbas'ın yardımcısı Nimr Hamad ise Abbas'ın normal prosedürleri takip ederek Başbakan Salem Fayyad ve diğer yöneticilere işlerini yapma imkânı tanıdığını savunuyor. Ortadoğu siyaseti ile ilgisi bulunmayan Sri Lanka ziyaretinin masraflarının bile ödenmiş olduğuna dikkat çeken Hamad, "Başkan'ın Sri Lanka ziyareti çok önemliydi. Burası dost bir ülke ve Abbas'ın fotoğrafı hala Sri Lanka havaalanında asılı duruyor" dedi.