Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, iki Alman avukatın, Avrupa Adalet Divanı'nın kararına rağmen hukuku uygulamadığını iddia ettikleri Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble hakkında Berlin Savcılığı'na dilekçe verdiğini bildirdi.
Gümrükçü, Almanya'nın kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaletinin Lübeck kentinde Polis ve Sınır Polisleri Akademisi bulunduğunu ifade etti.
Bu akademide yabancılar yasaları üzerine çalışan iki öğretim üyesinin Avrupa Adalet Divanı'nın vizenin hak kötüleştirmesi olduğu yönündeki kararını yorumladıklarını anlatan Gümrükçü, öğretim üyelerinin Türkiye lehine vardıkları sonucu akademinin internet sitesinde yayımladıklarını kaydetti.
Bu sitenin 40 bin polis memuruna ulaştığına işaret eden Gümrükçü, Alman öğretim üyelerinin Avrupa Adalet Divanı'nın kararını değerlendiren yazılarının yayımlanmasının ardından Federal İçişleri Bakanlığı tarafından sitenin kapatıldığını söyledi.
Gümrükçü, yaşanan gelişmelerin Almanya'da yayın yapan Süddeutsche Zeitung'da da yayımlandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Konu diğer basın organlarına da yansıyınca Federal İçişleri Bakanlığı geri adım atarak üç gün sonra bu sansürü kaldırdı. Bunun üzerine adı geçen gazete, ironik bir dille, (Bürokratların gazete okuduğunu gören bakan siteyi tekrar açtı) şeklinde bir haber verdi. Bakana göre emrinde olan 40 bin memur, bu bilgileri okuyup yanlış bir yola girebilirlerdi. Bakanlık memurlarının aynı çizgide olmaları kaçınılmazdı.”
Gümrükçü, Federal İçişleri Bakanı Schaeuble'nin Avrupa Adalet Divanı'nın 19 Şubatta aldığı kararın sadece TIR şoförlerine uygulanacağı ve bunun da önemsenecek bir karar olmadığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
Bakan Schaeuble'nin bu açıklamalarına cevabın iki Alman hukukçudan geldiğini belirten Gümrükçü, Almanya'nın tanınmış iki hukukçusu Rolf Gutmann ve Gerhardt Strate'nin İçişleri Bakanı Schaeuble hakkında suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.
Alman avukatların bu girişiminde Bakan Schaeuble'nin internet sitesini kapatma yönündeki hareketinin de etkili olduğuna değinen Gümrükçü, şöyle konuştu:
“Almanya'da 1974'ten beri aylık yayımlanan mesleki hukuk dergisi yayıncılarından olan bu iki tanınmış avukata göre Bakan, Almanya'ya Türkiye'den vize almadan gelen suçsuz insanları suçlu durumuna sokup, sınır polisince takip ettirmekte ve cezalandırmakta. Suçsuz insanları takip ettirmek bir suç unsuru oluşturmaktadır.”
Harun Gümrükçü, Alman hukukçuların dava dilekçelerini 20 Martta Berlin Savcılığına sunduklarını kaydetti.
Gümrükçü, şunları söyledi:
“Alman bilim insanları (Almanya bir hukuk devletidir ve Avrupa Topluluğu bir hukuk birliğidir) diyorlar. Bunun için de hukuk Alman için ayrı, Türk için ayrı işlemez. Bürokratların görevi, Alman da olsa, Türk de olsa hukukun ışığında görevlerini yerine getirmektir. Aynı ilke Türkiye için de geçerlidir. Hakları verilmeyen insanlarımıza destek vermek ilgili kurumların görevidir. Bunun bir sonucu olarak da vatandaşlarımızın her gün ödedikleri 150 bin avronun geri alınması için barolar, TOBB ve ticaret odaları harekete geçip her gün en az 500 dava dosyasına rehberlik etmelidir. Unutmamak gerekir ki hakların geriye doğru kötüleştirilemeyeceği yasağının uygulanması için gerekli uğraş, Berlin'de, Paris'te, Londra'da değil, Ankara'da, İstanbul'da ve İzmir'de, konsoloslukların ve büyükelçilerin oldukları şehirlerde verilerek, çözülecektir. Ayrıca konu vizenin çok ötesinde bir haklar konusudur. Türkiye'yi Avrupa'ya taşımadır. Onun için herkes üzerine düşen görevi hiç gecikmeden yerine getirmelidir.”
Avrupa Adalet Divanı, 19 Şubatta aldığı, TIR şoförü Mehmet Soysal'ın 2007 yılında Berlin Eyalet Mahkemesine başvurarak vize uygulamasının iptalini istemesiyle ilgili olarak Alman yargısına gönderdiği kararda, “Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında imzalanan 23 Kasım 1970 tarihli Katma Protokolün 41'inci maddesi, yürürlüğe girdiği tarihte vize yükümlülüğü olmadığı için, Türkiye'de kurulu şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarına hizmet sunumu için AB üyesi ülkelere girişlerinde vize şartı getirilemeyeceği şeklinde yorumlanmalıdır” görüşünü benimsemişti.