Anayasa Mahkemesi AK Parti hakkında açılan kapatma davasını oy birliği ile kabul etti. Türkiye'yi istikrarsızlığa sürükleyecek, AB'den koparacak, ekonomik ve siyasi krizi derinleştirecek süreç iddianamenin kabulüyle resmen başlamış oldu. Karar sonrası piyasalarda dalgalanma yaşandı. Döviz yükseldi. Borsa düştü
Anayasa Mahkemesi , AK Parti'ye kapatma davası talebini görüşmek üzere toplandı. Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, toplantı sonucunda kısa bir açıklama yaparak; iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne ise oy çokluğuyla karar verildiğini açıkladı.
AK Parti'nin 30 gün içinde ön savunmasının Anayasa Mahkemesi'ne verilmesinin ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AK Parti'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama; AK Parti yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı AK Parti ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar.
AK Parti hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.
Türkiye son 5 yılda AB sürecinde demokratikleşti, dünyada siyasi etkinliği arttı. Bir yandan da ekonomik olarak büyüdü, ihracatı ikiye katlandı. Halk, 'reformlara devam' vaadine ikinci kez yüzde 47 oy vererek hükümeti destekledi.
İkinci dönem Karagümrük'ten Ergenekon'a uzanan çetelerle mücadele yoğunlaştı. Kangrene dönüşen 'başörtüsü yasağı'nı kaldırmak için MHP'nin getirdiği öneri, hükümetin katılmasıyla 'anayasa değişikliği' olarak çıktı.
Bu süreçte yayınlanan 'irtica' konulu gazete haberleri yalanlanmalarına rağmen, başsavcı tarafından 'iktidar partisini kapatma' gerekçesi sayılıyor. Başsavcı, 'tekzip edenleri çıkarırız, zaten asıl mesele başörtüsü' diye medyaya fısıldayabiliyor.
Hukukçular 'anayasa değişikliği'nin bir yasama faaliyeti olduğunu, cumhurbaşkanının suçlanamayacağını belirterek iddianameyi 'yok hükmünde' saydı. AB, 'yargıya güvensizliği' vurgulayarak, 'müzakereyi keseriz' uyarısında bulundu.
Ancak Anayasa Mahkemesi iddianameyi kabul etti; dolar 1.31'i, euro 2 bin YTL'yi aştı, borsa yüzde 3,25 değer kaybetti. Dünya medyası haberi 'istikrara tehdit', 'Türkiye AB'den uzaklaşıyor', 'yabancı sermaye kaçacak' diye verdi. Dava sürecinde Türkiye'yi zor günler bekliyor.
Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'ın hazırladığı ön inceleme raporunda, “iddianamenin iade koşullarının bulunduğu”nu belirten Can, “İddianame, Anayasa Mahkemesi'ne sunulduğu anda kabul edilmiş de sayılabilir” görüşüne yer vermişti. Raportör, İddianame'yi değerlendirirken, kapatma için sunulan delillerin “kapatma için yeterli bir şüpheyi yaratıp yaratmadığı “na, iddianamedeki suç unsuru içerdiği belirtilen bazı beyanların basından alındığına, bu beyanlara yapılan tekziplerin iddianamede yer almadığını CMK'ya göre Savcı'nın sadece partinin aleyhine olan delilleri değil, lehine delilleri de göstermesi gerektiğini vurgulamıştı. Kezban Bülbül- Behçet Güngör- Bilal Çetin-Yusuf Çelebi-Fazlı Şahan-Hamdi Ateş