Koruculuk sistemi için değişim sinyali

Haber Merkezi
00:008/05/2009, Cuma
G: 7/05/2009, Perşembe
Yeni Şafak
Koruculuk sistemi için değişim sinyali
Koruculuk sistemi için değişim sinyali

Mardin'deki katliamın korucu silahlarıyla yapıldığının ortaya çıkması sistemi tartışmaya açtı. Başbakan Yardımcısı Çicek, "Islahı gerekiyorsa ıslah edilebilir, kaldırılması gerekiyorsa kaldırılabilir de" dedi. Başbakan Yardımcısı Arınç ise, sistemin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Mardin'deki katliamın korucu silahlarıyla işlenmesinin ardından, koruculuk sistemi tartışılmaya başlandı. Hükümet yeni düzenlemenin sinyalini verdi.

Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, koruculuk sistemine ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplarken, şunları söyledi: "Koruculuk sisteminin ıslah edilmesi gerekiyorsa ıslah edilebilir, kaldırılması gerekiyorsa kaldırılabilir de o ayrı konu. Ancak tepkisel karar vermemek gerekiyor. Devlet pek çok yönünü düşünerek koruculuk sistemini uygulamaya başlamıştı. Bu nedenle ayaküstü değerlendirmeler yanlış olur. Bütün köy korucuları zan altında bırakılmamalı. 50 bin korucu bölgede görev yapıyor. Aralarında yanlış yapanlar olabilir. Sistemin tartışılacak tarafları olabilir ama korucuların hepsi toptan suçlanmamalı."

GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da NTV'ye verdiği röportajda koruculuk sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Koruculuk sistemiyle ilgili AK Parti iktidara geldikten itibaren de çalışmalar yapılıyordu. Terörle Mücadele için faydalı olacak diye düşünülen bir sistemdi. Geçici derken, neredeyse kalıcı oldu. Süreç içinde tasfiye edilmesi düşünülmüştür. Olmadı" dedi. Arınç, köy koruculularının da ellerindeki silah gücünü başka amaçlarla kullanmaya başladıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Emekli olmaları halinde yerlerine yeni personel alınmayarak, mevcut korucuların tasfiye edilmeleri konusunda devletin bir düşüncesi var. Terörle mücadele sadece koruculukla yapılmıyor. Teröre karşı aynı bölgenin insanını kullanmak faydalı olur diye düşünülmüştü. Bugün bunu tekrar gözden geçirmeliyiz."

CİDDİ BİR PROJE LAZIM

Konuyu NTV'ye değerlendiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ise koruculuk sisteminin içinde bulunduğu alanda iktidar argümanına dönüştüğünü vurguladı. Kurt şunları söyledi: "Koruculara 'Silah verdik ve şimdi de geri alıyoruz' diyemezsiniz. Bu sosyal ve siyasal bir problemdir. Çok ciddi bir proje hazırlamalısınız. AB sürecinde beklenen de bu. Terörle mücadelenin, yeniden yapılandırılma sürecinde tekrar ele alınması gerekir."

KONTROLLERİ MÜMKÜN DEĞİL

Gazeteci Ali Bulaç da yaptığı değerlendirmede, "Korucular sadece PKK'yla savaşmıyor, kendi hasımlarıyla da mücadele ediyorlar" dedi. Koruculuk sisteminin sosyal bir problem halini almaya başladığını belirten Bulaç, "Geçen seneye kadar 60 bin kadro vardı, 50 bin korucu kadrosu daha verilecekti. 100 binin üzerinde bir korucudan bahsediyoruz. Bunların her zaman kontrol altında olduklarını düşünmek mümkün değil" diye konuştu.


Vahşetin nedeni dağıtılan silahlar

Cumhurbaşkanı Gül ile görüşen DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün gündeminde de koruculuk sistemi vardı. Koruculuk sistemine sert eleştiriler yönelten Türk, şunları söyledi: "Eğer devletin bu silahları olmasaydı, bu koruculara bu silahlar dağıtılmasaydı böyle bir vahşet yaşanmayacaktı."