Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin gücünü arttırır

Mehmet Turgan
00:0014/08/2009, Cuma
G: 13/08/2009, Perşembe
Yeni Şafak
Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin gücünü arttırır
Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin gücünü arttırır

Küresel krizin yaşandığı süreç bir geçiş dönemidir. Krizin bitmesiyle yeni bir dönem başlayacaktır. Kürt sorununun çözülmesi Türkiye'yi korku tünelinden çıkarıp hem bölgesinde hem de dünyada yeni dönemin yıldızı yapma potansiyeli taşımaktadır.

Gerek New York'ta, gerek İstanbul, Hong Kong, Dubai veya Rio de Janeiro'da olsun, herkesin merak ettiği konu, küresel finans krizinin en zaman sona ereceğidir. Bu açıdan bulunduğumuz süreç, küresel düzeyde hem hem ekonomik hem de politik ve hatta kültürel alanda bir 'geçiş dönemi'dir. Küresel finans kriz ile başlayan ve piyasaya taze para girişi ile sona erecek bu dönemin ardından; tabiri caiz ise yeni bir çağın kapısından içeri girmiş olacağız. Ve öyle gözüküyor ki, bu çağın ilk evresi köklü bir dönüşüm sürecine tekabül edecek. Büyük bir hızla yaklaştığımız bu süreç, gerek bireyler, gerek firmalar, gerekse ülkeler için aynı zamanda büyük fırsatlar anlamını taşıyor. Bunun farkında olan ülkeler, bulundukları bölgenin en önemli aktörleri olmaları her zaman mümkün.

Bugün, ABD, çevresindeki ülkelere hatta Türkiye'ye baktığımızda; finans krizi sonrasında mali yapıda ve entelektüel bakışta ciddi bir değişim ve dönüşüm olduğunu görüyoruz. Bu değişim, bir sağlık göstergesidir. Buna karşın, Rusya, Çin ve İran'a göz attığımızda; her üçünün de seçkinci kapitalizmi aşamadıklarına şahit oluyoruz. Dinamizmden yoksun olduklarını görüyoruz. Bu kıyaslama niye önemli? Çünkü ikinci gruptaki ülkelerin gelecekte etken jeopolitik iddilarının özellikle Türkiye ile kıyaslandığında daha zayıf olacaktır.

YENİ DÖNEMİN İKİ ÖZELLİĞİ

Peki bu yeni dönemin temel referansı ne olacak? Bu yeni dönemin iki temel özelliği vardır. İlki, tüm üretim modellerinin karbon salımına göre yeniden yapılandırılacağı, yani herşeyin buna göre yeniden kurgulanacak olmasıdır. Buna enerji de dahildir. İkincisi ise ülkelerin esas zenginliği; dinamik, önyargısız, kendiyle barışık, bilinçli, müteşebbüs ruhlu ve global donanıma sahip insan sermayesidir. Yani üretim ve tüketim kütlürleri ile insani bilinç birer katma değer haline gelmektedir.

Gelecek perspektifinden bugüne dö-nersek; küresel piyasalardaki para tıkanıklığı ile ABD'de halkın tasarruflara teşvik edilmesi arasında organik bir ilişki vardır. Küresel ölçekte taze para kıtlığının iki sebebinden birisi, ABD'nin bütçe dengeleme maksatlı tasarruf oranlarını arttırma politikası ve güvenli yatırım arayışında olan sermayeyi ülkeye çekmesidir. Bir diğeri de, kredi akışkanlığının donmasına vesile olan finans mekanizmasının içine düşmüş olduğu yeniden yapılanma sürecidir. Haliyle, bir yandan ABD hazinesinin doyma noktasına gelmesiyle, diğer yandan da global finans ve bankacılığın yeniden yapılanması çerçevesinde yeni kuralların tamamlanmasıyla, tıkanıklığın en zor dönemi bitmiş olacak. Bu istikamette, ABD Kongresi'ndeki köklü reform kanunları üzerindeki görüşmelerin tamamlanacağı tarihler ve 24 Eylül'de G-20'nin ABD'nin Pittsburgh kentinde yapılacak olan zirve önemli olacaktır.

YENİ ÇAĞ VE KÜRT SORUNU

Sonuç olarak yeni bir çağa adım adım yaklaşıyoruz. Bu fotoğraf çerçevesinde Türkiye'ye baktığımızda, geleceğe hazır olmanın bir ön koşulu var; Kürt sorununun çözülmesi. Kürt kimliğinin kamusal alanda yasaklanmasının yarattığı sonuçlar, her dönemde Türkiye için ayakbağı olmuştur. Winston Churchill'in bir sözü bir nevi yol göstericidir aslında; “tarih okuyun, tarih okuyun, tarih okuyun.” Çünkü, tarih -ama gerçek tarih- bilindiği zaman ancak bugün daha net kavranabiliyor, ve ancak o zaman yarın cok daha net okunabiliyor.

Tekrar edecek olursak bu bekleme evresinde Türkiye'nin önünde çözümlenmesi gereken temel sorun Kürt kimliğinin yasaklanmasından kaynaklanan sorunlar yumağı yarattığı olumsuzluklardır. İyi olan gelişme şu ki, Turkiye'de bu sorunun çözülmesi konusunda hatırı sayılır bir mesafe almaya başlamasıdır. Bu hamle sadece içerde değil, global iş dunyasının desteğini almaktadır. Çünkü Kürt sorununun çözülmesiyle, Türkiye'nin geleceğini küresel aktörler için daha güvenli hale getirecek, yatırımlar için riskler azalacaktır.

Unutmayalım iş yönetiminin pratiğinde üç ayrı üslup mümkündür, istibdad, iltifat veya menfaat. Birincisinde yönetilen ve yöneten, birbirleri ile tehdit ve korku dilini kullanarak diyaloğa girerler ve bu üslubun sonu istisnasız iflastır, zira işletme böyle bir hangame altındayken aslen sahipsizdir. İkinci üslup geçici konjonktürlerde motivasyon dili kullanılarak diyalog yaratır, fakat sadece özel, geçiş ve başlama evrelerinde fonksiyon sunar, kısa vadede işe yarar, fakat uzun vadeli başarı getirmez. Müşterek menfaat ise yegâne ve ilelebet başarı formülüdür. Zira bu üslup dahilinde, yöneten-yönetilen kavramları ortadan kalkar, çünkü artık menfaat paydasında herkes o işletmenin hem madden hem de gönülen sahibidir. Sanırım, gönül bağının yolu da buradan gecer. Ve sanırım sıfır sorunlu olmak, dönüşüm sürecine istinaden stratejik derinlik de budur.

TÜRKİYE'NİN BÜYÜK ŞANSI

Irak'dan başlayıp Anadolu üzerinden Viyana'ya kadar uzanan Nabucco koridorunun ilan edilmesi de bu varsayımın en güçlü kanıtıdır. Şöyle ki, bu koridor sadece doğal gaz değil, İpek Yolu gibi, daha nice entegre edici mamülleri de potansiyelinde taşımaktadır. Koridor bünyesinde güneyden Avrupa'ya gaz ve petrol akarken, belki de mesela, diğer istikamette de su akıyor olabilecektir. Bu koridora alternatif sunma amacındaki diğer arayışlar ise ticari mantik açısından tatmin edici faktörlere sahip gözükmemektedirler. Keza gaza ihtiyaç içinde olan pazarlar Kuzey'de, gazın daha ucuzu ise Güney'dedir, yani bu enerji kaynağının ancak Güney'den Kuzey'e aktarımı olduğu nispette ticaret mantık tatmin olabilir. Bu koridor yeni dönemde Türkiye için imkânlardan sadece bir tanesidir.

Dolayısıyla da Kürt açılımına yönelik beklentiler bu çerçevede dikkate alınınca açık ve seçik olarak görülmektedir ki, Türkiye artık girilmekte olan yeni çağın hem ekonomide hem de politikada parlak bir aktör adayıdır.

* Yatırım Danışmanı (New York)