Özgürlük adı altında dejenere edilen ahlaki değerlerin farklı kültürlere taşınması konusunda sinema filmleri önemli bir rol oynuyor. Bu hafta vizyona giren Serseri Mayınlar filmi de bahsettiğimiz kategorideki yapımlardan biri.
Duygusal ilişkilerde çizilen ahlaki sınırlar alenen ihlal edilmeye başladığından beri ikili ilişkilerin rengi değişir oldu. Özgürlük adı altında dejenere edilen ahlaki değerlerin farklı kültürlere taşınması konusunda sinema filmleri önemli bir rol oynuyor. Bu hafta vizyona giren Serseri Mayınlar filmi de bahsettiğimiz kategorideki yapımlardan biri. Filmin tahrip edici etkisi, seyrederken vereceği keyiften çok daha büyük.erseri Mayınlar geleneksel ve kalabalık bir İtalyan ailesinin eşcinsel oğullarıyla birlikte sarsılan yapısını konu ediniyor. "Hayatta sizi mutlu eden şeylerin peşinden gidin" mesajı verirken aileye, topluma dair pek çok değeri "tutuculuk" olarak yaftalayıp, alaşağı ediyor. Bu tarz gayrı ahlaki önermeler sunan bir filmin içeriğinden çok toplum üzerindeki yıkıcı etkisinden söz etmek daha doğru olacaktır.
Ahlaki sınır ve değerleri "tabu", her istediğini yapmayı "özgürlük" olarak adlandırdığınızda, şüphesiz özgürlük kavramı kulağa daha hoş ve cazip geliyor. Günümüzde tabu diye tanımlanan kavramdan, insanları sınırlandıran zincirler anlaşılırken; özgürlük ucu bucağı olmayan bir deniz gibi, çok daha sempatik bir çağrışım bırakıyor. Artık özgürlük denilince akan sular duruyor, her şey meşru hale geliyor. Kimse hiçbir şeyi eleştiremiyor, yorum yapamıyor… Sırf kendini özgür diye tanımlama uğruna her an her şeyi yapmaya hazır bir insan grubu mevcut. Bu yüzden tabu denilen şeylerin, pek çok kimsenin iman ettiği varlık tarafından getirilen yasaklar olduğu kolaylıkla gözden kaçabiliyor, artık her şey hoş görülebilir hale geliyor. İnancınıza aykırı olsa bile…Özellikle Avrupa ülkelerinde her türlü ilişki biçiminin normal karşılanması bir tür yaşam biçimine dönüştü ve kısa vadede aile, uzun vadede tüm toplum üzerinde olumsuz etkilerini gösterdi. Tek ebeveynli aileler, kısa süren evlilikler, çürüyen aile bağları, eşcinsel evlilikleri… Anlık mutluluklar için feda edilen bir yaşam boyu sürecek huzur… Hızla küreselleşen dünyada söz konusu değerler dünyanın her köşesine hızla yayılıyor ve sinema da buna önemli ölçüde hizmet ediyor.
Serseri Mayınlar patladığı yerde tüm değerleri alaşağı edebilecek bir yıkıcılığa sahip. Çünkü nefse hitap ediyor, çünkü insana sıcak geliyor. Çünkü işin içinde bir aile var, çünkü işin için efendi ama eşcinsel bir delikanlı var… Çünkü mazereti aşk olduğu için kayınbiraderiyle ilişki yaşayan karizmatik bir büyük anne var… Çünkü var da var… Bunları eleştiremeyiz, çünkü herkes kendi seçimlerini yapar… Çünkü hayattan keyif almak için her şeye değer… Çünkü sanatçılar istediğini anlatmakta özgür… İşte böyle bir özgürlük tanımı sanatı ucu bucağı olmayan bir serbestiye götürdü. Özgürlük başlığı altında değerlendirilen sanat, ne anlatırsa anlatsın eleştirilemez hale geldi. Bu sayede eşcinselliğiyle gurur duyan bir yönetmen çıkıyor eşcinsellik ve gayrı ahlaki ilişkileri pek çok gencin dünyasına sokabilecek bir film çekiyor. Anadolu'nun daha önce düşman işgalinden kurtulduğu için Gazi unvanı verilen kentine gidip filmine gala yapıyor. Kimse de "ne işin var Antep'te" diyemiyor. Kimse filmi eleştiremiyor. Zamanında düşman işgalinden kurtulan Antep, ahlaki işgalden de bu denli kolay kurtulabilir mi dersiniz?
Bir dönem sinemayı kuşatan çıplaklık ve pornografi görsel olarak son dönemde azalırken, içerikteki gayrı ahlaki tutum gitgide daha trajik bir hal alıyor. Televizyon kanallarında çıplaklığa getirilen sansür filmlerin verdiği mesajlara da uygulanabilir mi sizce? Elbette ki böyle bir şeyin yapılması ne mümkün ne de mantıklı… Sansür hiçbir şey için çözüm değil. Bu yüzden bir filme yaklaşırken dikkatli olmalı, filmin bize neler katacağını ve neler götüreceğini aynı anda hesaplayabilmeliyiz. Serseri Mayınlar'ın bir sinema filmi olarak konuşulacak bir sürü sahnesi muhakkak ki mevcuttur. Ancak film sunduğu anlam dünyasıyla buna değer mi derseniz… Sizce?
Ahlaki değerler üzerindeki tahrip edici etkisi yüzünden.
Yönetmen: Ferzak Özpetek
Senaryo: Ferzan Özpetek, Ivan Cotroneo
Tür: Dram
Yapım: İtalya 2010