Alternatif bir uzay filmi olan Predators bu hafta sinema salonlarında yerini aldı. Uzaylı klişelerinin tamamen dışına çıkan yapım, canlı olma ile insan olma arasındaki farkı, yerli yerinde bir öykü ile anlatma noktasında oldukça başarılı.
Nasıl geldiklerini hatırlamadıkları bir ormanın ortasına düşen bir grup insan ne tip bir oyunun ortasında olduklarını anlamakta güçlük çekerler. Tehlikelerle dolu bu ormanda başlarından geçenler bir oyundan çok daha fazlasıdır. Bu insanların en önemli ortak özellikleri ise her birinin kendi çevrelerinde adeta yırtıcı bir hayvan gibi yaşamalarıdır.
Predator sözcüğü İngilizce'de yırtıcı hayvan anlamına gelmektedir. Bunun yanında yağmacı, yağmacılık gibi manaları da olan bu sözcük geniş anlamda, kendi geçimi için gerekli elementleri başkalarını yiyerek sağlayan, manasında kullanılır. Filmdeki karakterler, sözcüğü tam anlamıyla kavramamızı sağlayacak türde vasıflara sahipler. Katliamlara imza atmış bir asker, uyuşturucu taciri, terörist, Yakuza savaşçısı, tecavüzcü, ruh hastası… Bu insanların tümü yaşamak için başkalarının hayatlarını karartmayı göze almışlar. Filmde de ifade edildiği gibi, onlar adeta birer vahşi hayvan gibi yaşıyorlar. Hal böyle olunca akıbetleri de birer vahşi hayvana benziyor. Malum, en gözde av malzemesi en başarılı avcılardır. Bir aslanı avlamak dururken hangi avcı bir tavşanın peşine düşer ki? Özetle Predators filmi bize avcıyken av olmanın öyküsünü anlatıyor. Avcı hallerine uzak, av hallerine şahit olduğumuz bu karakterler bize insanoğlunun yeryüzünde yaptığı zulmü bir bilim kurgu öyküsü üzerinden anlatıyor. Kendi konforu için insan ömrünü karartanlar, bir hiç uğruna savaşanlar, zevk için öldürenler… Uzaylıların filmdeki karakterlere yaptığı işkenceyi seyrederken insanın insana yaptığını da unutmamak lazım. Filmdeki uzaylıların güçlü olanların zayıf olanlarına yaptıkları, insanın insana yaptığı eziyete dair küçük bir hatırlatma mahiyeti taşıyor.
Yeryüzünün yırtıcı hayvanları olan bu insanlar başka bir dünyaya kaçırılıp, av durumuna düşerek adeta dünyada yaptıklarının bedelini ödüyorlar. Herkes ektiğini biçiyor. Bu durum akla hayatta yaptıklarımızın bedelini başka bir hayatta ödeme fikrini getiriyor. Filmde insanın canlı olmaktan, insan olmaya geçiş merhalesini küçük de olsa görüyoruz. Filmde pek çok farklı milletten karakter bulunmasına karşın bu mertebeye erişenlerin bir Amerikalı ve İsrailli olması seyirciyi pek de şaşırtmıyor. Daha önce pek çok yazımda da belirttiğim gibi ne anlatırsa anlatsın bir filmde şiddete bu denli fazla yer verilmesini sakıncalı buluyorum. Bu yüzden gözümüzü şiddetten sakındırmakta yarar var.
Predators ilk dakikalarında Küp serisini hatırlatsa da ileriki bölümlerinde özgün bir film olmayı başarıyor. Dünya hayatında adeta vahşi bir havan gibi, başkalarının hayatını emerek yaşamanın ne anlama geldiğini olabilecek en sert anlatımla bu filmde bulacaksınız.
Yönetmen : Nimród Antal
Senaryo : Alex Litvak , Michael Finch
Yapım : 2010, ABD
Tür : Bilim Kurgu / Macera / Aksiyon
Oyuncular : Danny Trejo , Adrien Brody , Topher Grace, Alice Braga, Laurence Fishburne, Walton Goggins, Derek Mears , Brian Steele, Carey Jones
