Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, terör haberlerinin nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili Üst Kurul'un belli ilkeleri benimsediğini söyledi. Benzer bir metnin Televizyon Yayıncıları Derneği tarafından da belirlendiğini aktaran Dursun, "Yarın, İstanbul'da yapılacak toplantıda Derneğin ilkleri ile bizim belirlediğimiz kriterler uyumlaştırılarak, tek bir metin çıkacak." dedi.
RTÜK Başkanı Davut Dursun, Cihan Muhabiri'ne yaptığı açıklamada herkesin merak etmesi ve hassasiyet göstermesi nedeniyle terör haberlerinin reyting yaratan haberler olduğuna dikkat çekti. Bu tür haberlerin terörü meşrulaştırdığı yönündeki eleştirileri de hatırlatan Dursun, "Böyle olduğu şeklinde kesin bir kanaatim olmamakla birlikte, böyle eleştiriler de var." dedi.
Dursun, ifade özgürlüğüne zarar vermeden, böylesi sonuçları doğurmama noktasında bir dengenin nasıl oluşturulabileceğinin tartışıldığını belirtti. Zaman zaman televizyon yayıncıları yetkilileri ile bir araya geldiklerini söyleyen Dursun, en son geçen hafta İstanbul'da yapılan toplantıyı hatırlattı. Görüşmenin son derece başarılı geçtiğini dile getiren Dursun, "Medya mensupları yakın ilgi gösterdiler. Kendilerine bu nedenle teşekkür ederim. Sayın Bakan ve ekibi de genel bir değerlendirme yaptılar. İyi bir tartışma ortamı oldu." diye konuştu.
Toplantıda, 'terör ve benzeri haberlerin verilmesinde ikincil derecede belli kriterleri belirlesek ve bu kriterlere hep beraber uysak, nasıl olur' şeklinde bir görüşün gündeme geldiğini ifade eden Dursun; bu çerçevede birçok televizyon kanalında önemli adımlar atıldığına dikkat çekti.
"RTÜK OLARAK, TERÖR OLAYLARININ VERİLMESİ İLE İLGİLİ BAZI İLKELERİ BENİMSEDİK"
RTÜK olarak bir komisyon oluşturduklarını aktaran Dursun, şöyle devam etti: "Terör olaylarının verilmesi ile ilgili gözetilmesi gereken uluslar arası standartlara uygun bazı ilkeleri benimsedik. Televizyon Yayıncıları Derneği de belli ilkeleri benimsediler. Yarın İstanbul'da, Televizyon Yayıncıları Derneği ile bir araya geleceğiz. Televizyon Yayıncıları Derneği'nin belirlediği ilkeler ile, bizim belirlediğimiz kriterleri uyumlaştırarak, tek bir metin ortaya çıkacak. Bu metin daha sonra bütün yayıncılar ile paylaşılacak ve yayıncıların bu metinlere uymalarını talep edeceğiz."
Toplumda bu konuda bir hassasiyet bulunduğuna dikkat çeken Dursun, bu hassasiyetin karşılanması gerektiğini söyledi. Dursun, "Bir taraftan haberleşme ve ifade özgürlüğünü en geniş anlamda kullanmak, diğer taraftan, güvenlik ve diğer nedenlerden oluşan hassasiyetleri dikkate alarak, o hassasiyet çerçevesinde bu özgürlükleri kullanmak için adım atmak istiyoruz." diye konuştu.
RTÜK tarafından belirlenen ilkelerin olağanüstü şeyler olmadığını vurgulayan Dursun, bazı televizyon kuruluşlarının üzerinde uzlaştıkları konuları örnek gösterdi. Dursun, "Mesela, son dakika anonsları en fazla 5 dakika kalmalı diyorlar. Bu basit bir ilke. Bir bakıyorsunuz, sabah 07:00'da bir olay oluyor, gündüz 14:00'a kadar son dakika diye ekranda duruyor. Olay olmuş, üzerinden 6-7 saat geçmiş, hala son dakika anonsu ekranda duruyor." şeklinde konuştu.
Bu durumun yayıncılık açısından da hoş olmadığını kaydeden Dursun, "Şehit cenazelerinin verilmesinde belli bir hassasiyet gösterilmeli; Başbakan veya Genel Kurmay Başkanının katıldığı cenaze canlı verilmeli, onun dışındakiler canlı verilmemeli, gibi bazı ilkeleri benimsemişler. Bunlar önemli. Bu çerçevede biz de bazı ilkeleri belirledik." dedi.
'Bir şeyin karşılığının ceza olması için, yasada karşılığının olması gerektiğinin' altını çizen Dursun, "Onun dışında, kişilerin kendi insiyatifi ile belirledikleri bir kritere uymadılar diye bir ceza olamaz. Burada da, ikincil olarak belirlenmiş olan alt kriterlere uymama konusu ceza konusu olabilir mi? Düz mantıkla olmaz." diye konuştu.
Ortak denetim, ortak düzenleme mantığı içerisinde hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Dursun; yayıncıların, 'bu kriterlere uyacağız' sözlerinin kendileri için bir senet olduğunu dile getirdi. Dursun, "Bu önemli bir şeydir. Uyacağız demelerine rağmen uymuyorlarsa, RTÜK'ten önce diğer yayıncı kuruluşların onu uyarması, 'biz buna uyacağız demiştik niye uymuyorsunuz?' demesi gerekir." dedi.
"BEN YAYINCILARDAN ÜMİTLİYİM"
Terör ve benzeri olaylarla ilgili BBC'nin yayın ilkeleri bulunduğunu anımsatan Dursun, "Terör olaylarının haberlerinin nasıl verileceğine ilişkin uzun uzun alt ilkeler var. Siyasal haberlerin, cenaze haberlerinin nasıl verileceğine ilişkin detay ilkeler var. BBC, İngiltere de çok önemli bir gruptur. Belki burada da her yayın grubu, kendi içinde 'terör olaylarını böyle vereceğim, bunu görmeyeceğim, şunu şöyle yapacağım' demesi uygun olabilir. Zamanla belki bunlarda böyle olacak." dedi.
Kamu yayıncısı bulunmayan Amerika'da ise tüm yayıncıların kamu yayıncısı gibi hareket ettiğini anımsatan Dursun, "11 Eylül'de binlerce insan öldü. Kimsenin cenazesini görmedik." ifadesini kullandı.
Yayıncılardan ümitli olduğunu söyleyen Dursun, "Belli rekabet mantığının biraz daha ötesine geçebilirlerse, bu tür hassasiyet noktalarına uyum gösterebileceklerini ve bunun sağlanması ile toplumda bir rahatlamanın temin edilebileceğini düşünüyorum." diye konuştu.