Önümüzdeki yılın ekonomik programı Orta Vadeli Programda yer alan temel hedefler çerçevesinde uygulanacak. Programın öncelikli amaçları arasında ise büyüme, istihdam, enflasyon ve cari açığın kontrol altında tutulması yer alacak
2011 Yılı Programı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı. Programa göre, kriz sonrası dönemde para, maliye ve gelirler politikaları, Merkez Bankasının fiyat istikrarı hedefiyle çelişmeyecek şekilde, istikrarlı büyümeyi ve istihdam artışını destekleyecek doğrultuda ve eşgüdüm içerisinde yürütülecek. Büyümenin finansmanında dış kaynağa olan bağımlılığı azaltmak amacıyla başta kamu tasarrufları olmak üzere yurt içi tasarrufları artırma amaçlı politikalar sürdürülecek.
Kamu idareleri tarafından harcama programları gözden geçirilecek, ihtiyaçlara cevap vermeyen, verimsiz faaliyet ve projeler tasfiye edilerek mali alan yaratılacak. Harcama programlarının etkin bir şekilde izlenebilmesi için programda bazlı sınıflandırma çalışmalarına başlanacak. Karar alma ve izleme-değerlendirme sürecinde kritik bir öneme sahip olan kamu mali istatistiklerinin uluslararası standartlarla uyumu sağlanacak. Kamuda personel istihdamı, personel ihtiyacının belirlenmesi ve personelin niteliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar doğrultusunda ve belirlenen sınırlamalara uygun olarak gerçekleştirilecek.
Kamu yatırımlarının etkinliği artırılacak, yatırımlar, öncelikli sosyal ihtiyaçları giderecek ve üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapıya yönlendirilecek, sektörel, bölgesel ve AB'ye uyum yönündeki amaçların gerçekleştirilmesinde etkili bir araç olarak kullanılacak.
Vergi mevzuatı ve uygulamalarında sadeliği ve istikrarı sağlayıcı düzenlemeler yapılacak. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılmasına, yatırımların ve Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine, istihdamın artırılmasına ve bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasına yönelik vergi politikalarının uygulanmasına devam edilecek. Yüksek oranda vergilendirilen ürünler başta olmak üzere vergi kayıp ve kaçağını önlemeye yönelik denetimler artırılacak. Mahalli idarelerin öz gelirlerinin artırılmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilecek.
Nakit ve borç yönetiminde oluşabilecek likidite, döviz kuru ve faiz risklerinin azaltılması amacıyla, ağırlıklı olarak TL cinsi borçlanılması, faiz yenileme süresinin ve vadenin uzatılması ile yeterli düzeyde rezerv tutulması gibi ölçüt borçlanma stratejilerinin uygulanmasına devam edilecek. Devlet İç Borçlanma Senetlerinin (DİBS) yatırımcı tabanının genişletilmesi amacına yönelik olarak yeni enstrümanların geliştirilmesine ve perakende satış yöntemine ilişkin çalışmalar sürdürülecek. DİBS birincil ve ikincil piyasasında etkinliğin artırılması amacıyla uygulanmakta olan piyasa yapıcılığı sistemi sürdürülecek.
Kamu iktisadi teşebbüslerinin karlılık ve verimlilik ilkelerine uygun olarak işletilmesi esas alınırken, KİT'lerin belirli bir takvim ve strateji çerçevesinde özelleştirilmesi çalışmaları da kararlılıkla sürdürülecek. KİT'lerde, yetkilendirmeyi, hesap verebilirliği, şeffaflığı, karar alma süreçlerinde etkinliği ve performansa dayalı yönetimi esas alan stratejik yönetim anlayışı yaygınlaştırılacak. KİT'lerin tüm işletmecilik politikaları, stratejik planlar ile genel yatırım ve finansman kararnamelerinde öngörülen hedeflere ulaşacak şekilde belirlenecek ve etkin bir şekilde uygulanacak.
Para politikası 2011 yılında da enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde yürütülecek ve enflasyon hedeflerinin Hükümet ve Merkez Bankası tarafından birlikte belirlenmesi uygulamasına devam edilecek. 14 Nisan 2010 tarihinde açıklanan Çıkış Stratejisi çerçevesinde politika faiz oranı olarak belirlenmiş olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, 2011 yılında da para politikasının temel aracı olarak kullanılmaya devam edilecek. Bunun yanı sıra gerek gecelik borçlanma ve borç verme faizi arasındaki fark gerekse söz konusu faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı arasındaki farklar para politikası operasyonel çerçevesinin bir unsuru olarak ayarlanabilecek. Ayrıca, finansal istikrara ilişkin gelişmelere bağlı olarak makroekonomik riskleri azaltıcı bir politika aracı olarak zorunlu karşılık oranları daha aktif bir şekilde kullanılabilecek.
Program ile 2011'de Türkiye'nin yüzde 4,5 oranında büyümesi öngörülürken,GSYH TL bazında 1 milyon 214 bin 852 lira, döviz bazında ise 780,8 milyar dolar olarak hesaplandı. Türkiye nüfusunun 2011 yılında 73 milyon 497 bin, kişi başına milli gelirin de 10 bin 624 dolar seviyesine ulaşacağı tahmininde bulunuldu. Programa göre, 2011 yılı sonunda enflasyon yüzde 5,3, deflatör yüzde 5,8 olacak. İhracatın 127 milyar dolar, ithalatın 199,5 milyar dolar olması beklenen 2011 yılında dış ticaret açığı da 72,5 milyar dolar seviyesinde olacak. GSYH'nin yüzde 5,4'ü oranında açık vermesi beklenen cari işlemler dengesinde de 42,2 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya kalınacak.