Yaprak Dökümü finali ağlattı

İha
00:0030/12/2010, Perşembe
G: 30/12/2010, Perşembe
Yeni Şafak
Yaprak Dökümü finali ağlattı
Yaprak Dökümü finali ağlattı

Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan Reşat Nuri Güntekin'in unutulmaz eserinden derlenen Yaprak Dökümü dizisi, final bölümüyle ekranlara veda etti.

Diziyi seyretmek isteyen kimi vatandaşlar araçlarında kimi vatandaşlar ise evlerinde ekran başında hazır bulundu. Sokakları boşalan kent hayalet şehri aratmadı.

Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü isimli romanının usta oyuncu kadrosu ile televizyon dizisine uyarlanmasının ardından dizi 5 yıl aradan sonra ekranlara veda etti. Dizinin başlama saati 21.00 itibari ile İzmir'de çoğu kent merkezinde sokaklarda tenhalık hakim oldu. 5 sezonu deviren dizinin fanatikleri ise son görevlerini de yerine getirerek final bölümünün heyecanını ve burukluğunu yer ve mekan fark etmeden yaşadılar. Başrollerini Halil Ergün, Güven Hokna, Deniz Çakır, Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen, Bennu Yıldırımlar ve Hasan Küçükçetin'in paylaştığı Yaprak Dökümü, uzun bir yayın döneminden sonra 174. bölümüyle final yayınını gerçekleştirdi. 5 çocuklu bir ailenin İstanbul'a göç etmesinin ardından yaşadıkları ilişkiler ve aile olarak karşılaştıkları zorlukları konu edinen dizinin hikayesi ve oyuncuların canlandırdıkları karakterler ile kendilerini özdeşleştiren vatandaşlar, dizinin ders alınması gereken bir hikaye olduğunu söyleyerek kaybedilmemesi gereken değer yargılarının hatırlatıldığı bir yapım olduğunu belirttiler.


ARABADA FİNAL BÖLÜMÜ HEYECANI

Merakla beklenen veda bölümünü kaçırmak istemeyen İzmirli vatandaşlar dizi saatinde hazır araçlarında veya evlerinde ekran başında bulundu. Dizinin son bölümünü arabasında izleyen Hülya Gövercin isimli bayan, iş çıkışı eve yetişemediğini ve araçta diziyi seyrettiğini söyledi. Hülya Gövercin; beş yıldır diziyi seyrettiğini belirterek "Ancak, dizide Ali Rıza Bey'in ailesi ve çocukları ile olan iletişimini kendim ve babamın ilişkisine çok benzetiyordum. Dizinin ben de ayrıca bir hatırası var. Babamı iki yıl

önce kaybettim. Babam vefat etmeden önce diziyi birlikte seyrederdik. Şimdi izledikçe babamı hatırlıyorum. Dizideki her karakter farklı kişiliğe sahip olduğu için pek kendimi bağdaştırdığım bir karakter bulamadım" dedi.


DİZİDE ANLATILANLAR BİZİM AİLEMİZİ YANSITIYOR

Gülsen Boğaç isimli izleyici de, dizideki Şevket karakterinin özellikle cezaevinde yaşadığı zorluklar ve ailesine ulaşma çabalarını cezaevindeki eşinin yaşadıkları ile bağdaştırdığını söyledi. Gülsen Boğaç, 5 yıl önce babasını kaybettiğini belirterek şöyle konuştu: "Babamın vefatından önce diziyi birlikte seyrederdik. Benim babam da Ali Rıza Bey gibi çocuklarına ve ailesine düşkün biriydi. Çocuklarının devamlı iyi yerlere gelmesini isteyerek onların düşünceleri ile hareket ederdi. Ben hep kendimi Fikret karakterine benzetiyordum. Fikret de evin en büyük kızıydı. Ben de evin en büyük kızı olduğum için Fikret'in ailesine olan düşkünlüğü kendi yuvasında mutlu olmasına zaman zaman engel oluyordu. Şevket'in cezaevine girmesi ise beni çok etkiledi. Çünkü benim eşim de cezaevinde. Şevket'in cezaevinden ailesine telefon ediş sahneleri beni çok etkiliyordu. Çünkü orada yaşayan mahkumların ailelerine ve sevdiklerine ulaşma çabalarını çok iyi anlıyorum. Dizinin bitmesi beni ayrıca üzdü."

İlk bölümünden final bölümüne kadar diziyi takip ettiğini dile getiren 61 yaşındaki Aysel Çelik de, "Çok güzel bir diziydi, bitmesine çok üzülüyorum" dedi. Hayriye Hanımın eşi Ali Rıza Beye hizmeti ve çocuklarına olan düşkünlüğü beni anlatıyor sanki. Ama Hayriye Hanım iyi günde kötü günde eşini hiç yalnız bırakmadı. Çoğu zaman çocukları ve eşi ile iki arada kaldığı oldu ama annelik böyle zamanlarda daha fazla ön plana çıktı" dedi.

Ali Rıza Bey'in dizi gereği felç olmasına çok üzüldüğünü söyleyen Aysel Çelik, "Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.Yatakta ve sandalyede kalmak çok zor bir durum" dedi.

Çoğu izleyicinin mutlu son ile bitmesini beklediği dizi cezaevinden çıkan Şevket'in Sedef'in düğünü olduğunu öğrenmesi ve düğünü uzaktan izlemesi ile yürekleri burktu. Bütün ailenin Sedef'in düğününden döndüğü anda Ali Rıza Bey'in cansız bedenine rastlamaları ise dizinin en can alıcı bölümlerinden biriydi.Dizinin son bölümünde ise, romanda yazanın aksine Ali Rıza Bey'in ölmesi oldu.

Öte yandan dizinin final sahnesinde Şevket, Hayriye Hanım, Leyla ve Ayşe'nin Trabzon'a dönerken sergiledikleri oyunculuk performansıyla dizinin fanatikleri gözyaşlarını tutamadı.