Özellikle 2001 yılında yaşanan tecrübelerle küresel ekonomik krizden başarılı bir şekilde çıkan Türkiye, Yunanistan'a 'krizden çıkış dersi' verecek. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, Yunanistan'a kriz yönetimi konusunda deneyim aktarma önerisi getirildiğini belirterek buna sıcak yaklaşıldığını söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF ve Avrupa Birliği'ne (AB) Yunanistan'a kriz yönetimi konusunda deneyim aktarma öne-risi götürüldüğünü belirterek buna sıcak yaklaşıldığını söyledi. Babacan, “IMF ve AB, bu önerimize sıcak bakınca, Sayın Başbakanımız'a durumu aktardım. Hemen Sayın Papandreu'yu aradı. Gidip kendilerine deneyimlerimizi aktardım” dedi. Yunanistan Maliye Bakanı'ndan yeni mektup aldığını bildiren Babacan, reformlar konusunda ortak çalışma yapmak istediklerini aktardı. Babacan, Yunan Bakan'ın önümüzdeki günlerde Türkiye'ye geleceğini dile getirerek birlikte çalışılacağını kaydetti.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları çerçevesinde New York'ta izleyen gazetecilere gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin yılın ilk altı ayında iki haneli büyüme rakamı yakaladığını belirten Babacan, bunun kaynağının iç piyasadaki yatırım ve tüketim olduğunu söyledi. Yatırımlarda güvenin önemine değinen Babacan, “Güven yoksa, özel sektör parası varken yatırım yapmaz, tüketici parası olmasına rağmen harcamaz. Biz OVP'yi çıkarınca, dünyada birçok ülkenin kredi notu düşerken, bizimki arttı” şeklinde konuştu. Babacan, referandumdan çıkan yüzde 58'lik 'evet' oranın geleceğe dönük siyasi istikrarın süreceğine dönük dünyaya güven verdiğini kaydetti.
2002'de günlük geliri 4,3 doların altında olanların toplam nüfusa oranının yüzde 30,3 olduğuna dikkat çeken Babacan, “Bu oran 2008'de yüzde 6,8'e indi. Bir başka deyişle, hane başına geliri 1000 liranın altında olan 4 kişilik aile oranı yüzde 6,8 düzeyinde bulunuyor. Türkiye'de çok şükür günlük geliri 1 doların altında olan kimse kalmadı. Bu oran binde 2 dolayındaydı, sıfırladık. 2 doların altındakilerin oranı da binde 5'e düştü” diye konuştu. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında girme hedefi olduğunu belirten Babacan, ekonominin büyüklüğünün 2 trilyon dolar olmasını beklediklerini söyledi. Babacan'a göre nüfus artışı da dikkate alındığında 2023 yılında kişi başı gelir 22-23 bin dolar seviyesine çıkacak.
Babacan gazetecilerin IMF yönetiminde Türkiye'nin söz sahibi konumuna yükselmesi için girişimlerini hatırlatması üzerine “Bunu İstanbul'da gerçekleşen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarında gündeme getirdik. IMF Başkanı Kahn'la dün görüştüm. O da bu konuya sıcak bakıyor. Ayrıca, ABD Hazine Bakanı'yla da konuyu görüştüm. Dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi isek, G-20'de yerimiz varsa, IMF'de de öne çıkmalıyız” dedi.
2009 yılında devletin ilaç faturasının 16 milyar lirayı bulduğunu aktaran Devlet Bakanı Ali Babacan, rakamın bu yıl 18 milyar liraya yükselmesinin söz konusu olduğunu kaydetti. İlaç şirketleri ile sıkı pazarlık yapıldığını ifade eden Babacan, “Amerika'nın, İngiltere'nin büyükelçileri devreye girdi. Yabancı ilaç şirketleri için lobi yapmak istedi. Kendilerine, “Bu diplomatik bir sorun değil. Biz müşteriyiz, onlarla pazarlık yapıyoruz. Ticaretin kuralı da budur” dedik. Pazarlık sırasında, “Gerekirse Çin ve Hindistan'ı da baz alabileceğimizi” söyledik. Bir ara ilaç şirketleri eczaneleri boykota yönlendirdiler. Sonunda fiyat indirimi sağladık. Yıllık tasarrufumuz 2,5 milyar doları buldu.” dedi. Memura toplu görüşmeler sonrası 4+4 zam ve 80 lira ek ödeme kararının referandumla ilgisi olmadığını da belirten Babacan, Türkiye'nin, ilk altı ayda çift haneli büyüme yakaladığını, bu zammın memura “refahı paylaşmak” şeklinde yansıtıldığını kaydetti.