SETA Vakfı Türkiye ile yurtdışındaki üniversiteleri karşılaştırarak bir rapor hazırladı. Raporda YÖK'ün yeniden düzenlenmesi ve oluşturulacak mütevelli heyetin rektörü seçmesi gerektiği belirtildi.
SETA Vakfı tarafından yayınlanan “Türkiye'de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz” başlıklı rapor, Türkiye'deki yükseköğretim sistemini dünyadaki çeşitli ülke sistemleriyle karşılaştırmalı bir şekilde analiz ederek, sorunlardan çıkış ve etkili çözümler için radikal öneriler getiriyor. Çeşitli ülkelerin yükseköğretim sistemlerini ve Türkiye yüksek öğretimini karşılaştırmalı olarak inceleyen rapor, ABD'den Çin'e kadar dünyadaki çeşitli ülkelerin yükseköğretim sistemini ayrıntılı bir şekilde analiz ettikten sonra Türk yükseköğretim sisteminin mevcut yapısının ayrıntılı bir haritasını çıkarıyor. Son bölümde ise sorunlardan çıkış ve çağı yakalamış bir üniversite için radikal öneriler getiriyor.
YÖK'ün mevcut yapısını değerlendiren rapor, yükseköğretime ilişkin düzenlemelerin Anayasa'da yer almaması gereken bir konu olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre, Türkiye'de yükseköğretimin üst yönetiminin, anayasal bir konu olmaktan çıkarılması ve yasal düzenlemelere bırakılması gerekiyor. Rapor ayrıca, YÖK'ün yeniden düzenlenerek yükseköğretimde stratejik planlama, kalite güvencesi mekanizmaları oluşturma ve üniversiteler arası eşgüdümden sorumlu bir yapıya getirilmesi gerektiği üzerinde de duruyor. Yükseköğretimin aşırı merkeziyetçi yapısına ve YÖK'ün geniş yetkilerle donatıldığına dikkat çeken rapor, rektör seçimlerinin doğrudan üniversitelere ve oluşturulacak mütevelli heyetine bırakılması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, Türkiye'de üniversite özerkliğinin yanlış algılandığına değinen rapor, üniversitelerin, özerklik adına halk tarafından seçilmişlerin tasarruflarını bütünüyle dışladığına dikkat çekiyor. Türkiye'de de artık halk tarafından seçilmişler ve üniversite dışından temsilcilerin de katıldığı bir mütevelli heyeti sistemine geçişin gerekliliğine işaret ediyor. Rapor, seçilmiş siyasiler ile üniversiteler arasındaki ilişkinin geleceği için stratejik bir ortaklık öneriyor. Avrupa ve ABD'de de olduğu gibi, siyasilere üniversite yönetiminde önemli roller biçiyor.