Kamu bankalarının halka arzı konusunda zamanlamanın iyi tespit edilmesi gerektiğini belirten Devlet Bakanı Babacan, atacakları adımlarının Garanti Bankası gibi ses getirecek operasyonlar olacağını söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kamu bankalarıyla ilgili gündemlerinde 3 konu bulunduğunu belirterek, 'Bizim de kamu bankalarıyla ilgili atacağımız adımların her biri önemli olacak, her biri ses getirecek. Zamanlamasını iyi tespit etmemiz, sıralamasını doğru yapmamız gerekiyor. Bunların hepsi gündemimizde' dedi. The Economist tarafından düzenlenen 'Değişim Sürecinde Türkiye-Türk Hükümetiyle 18. Yuvarlak Masa Toplantısı' kapsamında konuşan Babacan, kamu bankalarıyla ilgili gündemlerinde 3 konu bulunduğunu, bunların Halk Bankası'nın halka açık yüzde 25'lik kısmını artırmak, Vakıfbank'ın yine halka açık kısmını artırmak, diğerinin de Ziraat Bankası'nın halka arzı olduğunu söyledi.
Atacakları adımların birbirini engelleyen, olumsuz etki eden bir yapıya gelmesini engellemek gerektiğini ifade eden Babacan, şöyle konuştu: “Zamanlamasını ve sıralamasını doğru yapmamız gerekiyor. Evvelsi gün Türkiye'de çok önemli bankacılık operasyonu oldu. Türkiye'nin önemli bankalarından bir tanesine yine dünyanın önemli bankalarından biri ortak olarak girdi. Bizim de kamu bankalarıyla ilgili atacağımız adımlarda her biri önemli olacak, her biri ses getirecek. Zamanlamasını iyi tespit etmemiz, sıralamasını doğru yapmamız gerekiyor. Bunların hepsi gündemimizde...'
Babacan, büyük bankalarla ilgili çalışmada kurumların kendi hazırlıklarını yaptığını, ilk fırsatta ilgili kişilerle bir araya gelip konuyu istişare edeceklerini söyledi. Bu konuda G-20'nin bütün ülkelere kendi büyük bankalarıyla ilgili ne tür tedbirler alacaklarına ilişkin hazırlıklarını yapması yönünde çağrısı bulunduğunu anımsatan Babacan, “Dolayısıyla buna da bakma zamanı geliyor. Hiçbir bankamızı kısa vadede zora sokacak, iki ayağını bir pabuca sokacak adımlar kesinlikle olmaz. Zamana yaygın, daha yumuşak geçişlerin olacağı bazı adımlar gelecek” dedi.
FED'in aldığı tedbirlere ilişkin ise Ali Babacan, şunları dile getirdi: 'FED'in attığı adım bir bakıma çaresizlik ortamında atılmış adım. Çünkü maliye politikalarında artık sınıra dayandılar. Döndüler dolaştılar ne yapabiliriz? Daha çok para sürelim piyasaya... Yaptıkları bu açıkçası. Bu nihayetinde kendi kararları, ancak dünyayı da etkileyen kararlar. Bu kararların uzun vadeli etkilerini mutlaka dikkate almamız lazım. Bunlar bir yere kadar gider. Ama artık bana göre yolun da sonuna gelindi. Kısa vadede büyüme, istihdam endişesiyle atılan bu adımların, uzun vadede büyüme ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerine mutlaka dikkat etmek gerekir.”
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun (KKDF) yüzde 10'dan 15'e çıkarılmasını da değerlendiren Ali Babacan, 'Bunlar doğru adımlar, doğru tedbirlerdir. Önümüzdeki dönemde buna benzer ilave adımlar da olabilir. Bunlara şaşırmamak lazım. Sürpriz değil. Bunlar hep söylene söylene oluyor” şeklinde konuştu. Bakan Babacan kendilerine bu yönde herhangi bir şikayet gelmediğini de söyledi. Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, ise Babacan'ın tersi yönünde bir açıklama yaptı. KKDF oranın artırılmasıyla ilgili SMS gönderilerek bankaya çağrılan ve yeni sözleşmeyi imzalaması istenen tüketicilerden yoğun şikayet almaya başladıklarını belirterek, 'Sözleşme yenileme çağrısı yapılan tüketicilere, 'sözleşmenizi asla yenilemeyin' çağrısında bulunuyoruz' dedi. KKDF'nin örneğin 20 bin lira kredi kullanan ve 2 bin lira ödemek durumunda olan tüketiciden, faiz oranın yüzde 10 yani 200 lira KKDF ödediğini ifade eden Dinç, 'Bu oran 28 Ekim itibariyle Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 15'e çıkarıldı. Böylece 200 lira KKDF ödeyen kişiler artık 300 lira ödeyecek' dedi.