İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz gazetemize İznik için yeni dönemdeki projelerini anlattı. Eryılmaz, “ İznik, 8 bin yıllık tarihiyle Anadolu'nun ve dünyanın nadir yerleşim alanlarından biri. Tarih ve din turizmi potansiyelimizi en iyi şekilde kullanabilmek için çalışacağız” dedi.
İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz, yeni projelerini anlatmak için gazetecilerle biraraya geldi. Bursa ve İznik'te turizm potansiyelimizden yararlanılamadığını ifade eden Eryılmaz, “Bursa'da yalnızca kış turizmi anılıyor. İznik turizmi Bursa ile bir bütün olarak anılmalı. Bu konuda Sayın Valimizin büyük çabaları oldu ve çalışmaları devam ediyor. Biz tüm Bursa, Türkiye ve dünya insanlarının İznik'te ve Bursamızda bulunan eserleri tanımasını istiyoruz. Bunun içinde kendi bölgemiz olan İznik'in turizm potansiyelinin kullanılabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bunun yanı sıra dünyaca ünlü İznik Çinisi dünyada bir marka haline geldi. Bunu belgelemek için İznik Belediyesi olarak çinimizin patentini aldık” dedi
İznik'in bir tarih kenti olduğu konusunun dillerden düşmediğin söyleyen Kadri Eryılmaz, “Anadolu Selçuklu ve daha sonra da Osmanlı Devleti dönemlerinde başkentlik yapmış, 8 bin yıllık bir tarihi olan ve bu yönüyle Anadolu'da nadir bulunan yerleşim alanlarından biridir. Biz İznik Belediyesi olarak 2004 - 2009 yönetim dönemimizde, İznik'in yalnızca tarih kokan değil tarihin yaşatıldığı bir kent olmasını hedefledik. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun eserlerinin restorasyonu konusunda Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz ve Kültür Bakanlığı ile ortak projelerimiz oldu. Çevre yolu çalışmalarımızı başlattık ve 6 kilometrelik çevre yolumuz 2007 yılında açıldı. İznik'te Ayasofya'dan, 1.Murat Hamamı'na, Şeyh Kutbeddin Camii'ne kadar pek çok eserimizi restore ettik ve hizmete açıldık. Büyük bir medeniyetin izleri kentimizde yaşıyor” ifadelerini kullandı.
İznik'te turizm dışında en büyük gelir kaynağının tarım olduğunu söyleyen Eryılmaz, “Ancak en büyük zaafımız bilinçsiz tarım yapılması. İznik'te dolaylı ya da direk olarak gölümüze bağlı olan 56 tane yerleşim alanımız mevcut. Bilinçsiz tarım yapıldığında örneğin toprak tahlili yapılmadan azotlu gübre kullanıldığında bu fazla azot bir şekilde göle ulaşıyor ve özellikle de Temmuz ve Ağustos aylarında yosun kirliliğini gündeme getiriyor. Bunun en büyük sebebi bilinçsiz tarım uygulamalarıdır. Bu konuda İlçe Tarım Müdürlüğü'ne çok önemli bir görev düşüyor. Toprağa fazla ilaç atıldığında ve azotlu gübreler bilinçsiz kullanıldığında hem ekonomik olarak gereksiz bir maliyet getiriyor hem de doğaya zarar verilmiş oluyor. Orhangazi bölgesinde bulunana sanayi bölgelerinin de İznik Gölü'nün geleceği açısından kontrol altına alınması gerekiyor. Biz de İznik'te göle dökülen kimyasal maddelerin tamamen bitirilmesini amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Biz yalnızca Belediye bütçesiyle İznik'e hizmet edebileceğimizi düşünmüyoruz diyen Eryılmaz, “ Bunun için sürekli projeler üretip, diğer kurumlarımızdan da destek alıyoruz. Örneğin, İznik için önemli projelerden olan yağmur suyu kanalizasyonları projemizi bitirmeyi ve kanalizasyon sistemimizi tamamlamak istiyoruz. İznik'te bundan sonra herhangi bir evsel ya da kimyasal atık herhangi bir şekilde İznik Gölü'ne akıtılmayacak. Arıtma tesisimizin temelini en geç 2010 yılı başlarında atmak istiyoruz. Bunun dışında 4970 metrelik İznik Surları'nın tamamını onarmak ve ilçemizde bulunan114 burcun turistik tesis olarak kullanılabilmesini sağlamayı istiyoruz“ dedi.
