Astronomi ve namaz vakit tayini için kullanılan muvakkithaneler, zaman kavramı ve değişim ekseninde yeniden ele alınıyor
Güneşin hareketlerini belirlemek ve saati ölçmek amacıyla çok eski devirlerden bugüne kullanılan muvakkithaneler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları'nın araştırma serisinden çıkan bir kitaba konu oldu. Araştırmacı-yazar Server Dayıoğlu'nun hazırladığı “İstanbul Muvakkithaneleri” saat, takvim gibi belirteçlerin hesaplandığı mekânların tarihini konu alıyor.
İslam dünyasında ilk olarak Emeviler tarafından kullanılan ve gitgide yaygınlaşan muvakkithaneler, İstanbul'un fethinden sonra sayıca artış göstermiş. İstanbul içinde 68 muvakkithane müssesesi kurulmuş fakat 38 tanesi zamanla ortadan kalkmış. Bunlar arasında en meşhur olanı Bayezid Camii Muvakkithanesi. Evliya Çelebi bu muvakkithaneyi şu sözlerle över "Cümleten muvakkitin ulufesi şartı vakıf üzre ziyadedir. Zira Memalik-ı İslam'da ne kadar keştiban ve mellahan varsa cümlesi Sultan Beyazıd Han Muvakkiti'ne muhtaçtırlar."
Abdülmecid döneminde meydan saatlerinin yapılmaya başlanması ve mekanik saatlerin yaygınlaşması ile önemini yitiren muvakkithanelerden ayakta kalanlar, kitapta detaylı olarak anlatılıyor. Muvakkitler, görevleri ve kullandıkları aletler de kitabın başlıca konularından. Mehmed Çelebi, Mustafa Bin Ali el-Muvakkit, Ahmed Nakşi Efendi gibi ünlü muvakkitlerin kısa hayatöykülerinin bulunduğu kitaptan, muvakkitin, zamanında çok iyi bir eğitimden geçtiğini öğreniyoruz. Öyle ki muvakkitin bilgisine göre muvakkithane hem astronomi eğitimi yeri hem de basit gözlemevi olabiliyordu.