Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüne ilişkin babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, “Cinayet, dosyada yok sayılan, kayıtlarda yer alan üçüncü silahla işlenmiştir” iddiasında bulundu.
Behçet Oktay'ın Hekimhan ilçesindeki babası Mehmet Oktay ve kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, polis kayıtlarında dosyada ismi belirtilen görgü tanığı H.K'nin sesiyle kayda geçen üç silahın varlığından söz edildiğini belirtti.
Savcılık ve emniyet yetkililerinin Behçet Oktay dosyasında iki silah olduğunu belirttiğini, dosyayı bu eksik bilgi ile kapattıklarını öne süren aile, resmi kayıtlardaki üçüncü silahı neden görmediklerini sordu.
Behçet Oktay'ın babası ve kız kardeşi şu bilgiyi verdi:
“Dosyada iki silah olduğu belirtiliyor. Görgü tanığının olayı polise bildirirken 3 silah ve sahip çıkılması gereken evraklar olduğunu söylüyor. Görgü tanığının ses kaydı bizde bulunuyor. Bu üçüncü silahı da sizlerden istiyoruz. Şimdi üçüncü silah ne demek? Üçüncü silah nereden çıktı? Kimin silahıdır? Kimler kullandı? Kayıtlara rağmen dosyada neden yer almadı? Olayda kullanıldığı iddia edilen Smith Wesson tabancanın namlusunun incelemesi neden yapılmadı? Kıllar, deri parçaları, yağ dokusu, kan, karbonmonoksit ve benzerleri. Yoksa bütün olay yerini barut deryasına çeviren barut izi bırakmayan Smith Wesson tabancanın yerine bu üçüncü silah mıydı cinayette kullanılan? Evet olayda barut izi bırakmayan toplu tabancanın kullanılmadığı kesin. Cinayet, dosyada yok sayılan kayıtlarda yer alan bu üçüncü silahla işlenmiştir.”
Kayıtlardaki “Sahip çıkılması gereken evrakın” nerede ve neyin evrakı olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden baba Mehmet Oktay ile kız kardeşi Zeynep Oktay Demirci, şöyle devam etti:
“Bu somut gerçekler dosyada yer almadı. Neden bu gerçekler saklandı? Görmezlikten gelindi. Kim, kimleri koruyor? Bir dosya düşünün ki cinayette kullanılan üçüncü silah ses kayıtlarında gün gibi apaçık dururken, yok sayılsın. Bir dosya düşünün ki 'olay yerinde sahip çıkılması gereken evrak'tan ses kayıtlarında açıkça bahsedilsin, bu gerçekler dosyada görülmesin, duyulmasın, bulunmasın; kısaca kaybolsun. Aslında bizler biliyoruz bu senaryoları. Behçet Oktay olayında senaryolar birbirine girdi. Senaryoları karıştırdınız. Yanlış sahneler çektiniz. Ne yazık ki Behçet Oktay dosyasında bu ve benzeri gerçekler gün gibi apaçık dururken, soruşturmayı yöneten polis ve savcılarca sözde görgü tanığına bu sözler ile ilgili tek bir soru sorulmamıştır.”
Savcının olay yerine gitme gereksinimi duymadan, 02.45'te adli kollukla birlikte hiçbir belge ve bilgiye dayanmayarak dosyaya sadece imza attığını iddia eden aile, şunları ifade etti:
“Düşünün ki sayın savcı olayın nerede meydana geldiğinden bile bihaberdir. Bu dosya hukuk tarihinde kara bir lekedir. Hukuk devletinde yaşadığı algısına sahip bizler, bu isteklerimizin doğal hak olduğu gerçeğinden yola çıkarak yetkilileri 'üçüncü silah ve sahip çıkılması gereken evraklar' ışığında cinayetin aydınlatılması noktasında göreve çağırıyoruz.”