Gösterime girdiği dönemde fırtınalar kopartan ve geniş bir izleyici kesimine ulaşan Esaretin Bedeli (Shawshank Redemption) filmi İstanbul'da gerçeğe dönüştü. İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün korsan yayın operasyonlarında ele geçirdiği kitapların cezaevlerine göndermesini isteyen mahkûmlar, valilik ve emniyet müdürlüğüne mektup yazdı. Kitapların, cezaevindeki tutuklulaarın rehabilitasyonuna katkı sağlayacağını belirten mahkumlar, ele geçirilen kitapların imha edilmesi yerine ceza infaz kurumuna gönderilerek hükümlü ve tutukluların hizmetine sunulmasını istedi.
Frank Darabont 'ın 1994 yılında Stephen King'in yazdığı öyküyü sinemaya uyarlayarak yaptığı filmin başrollerini Tim Robbins (Andy Dufresne ) ve Morgan Freeman (Ellis Boyd Redding) paylaşmıştı. Filmde eşini öldürdüğü iddiasıyla Shawshank Cezaevi'ne düşen bir bankacının (Andy Dufresne) başına gelenler anlatılıyor. Cezaevi kütüphanesi için birçok kuruluşa mektup yazan Dufresne'nin başvurularına uzun süre cevap verilmiyor ve bu girişiminden vazgeçmesi isteniyordu. Ancak genç bankacı amacını gerçekleştirmek için mektupları yazmaya devam etmiş ve en sonunda amacına ulaşarak kütüphaneye binlerce kitaplık bağış almayı başarmıştı.
Sinema tarihinde yapılmış en başarılı filmlerden biri olarak gösterilen filmin konusu, Mersin, Rize ve İstanbul'daki cezaevlerinde yatan 3 mahkûmun yazdığı mektuplarla gerçeğe dönüştü. Mahkûmlar, televizyonlarda izledikleri korsan kitap operasyonlarında ele geçirilen kitapların kendilerine gönderilmesini, kargo masraflarının da cezaevleri tarafından karşılanabileceğini belirtti.
İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ulaşan mektuplardan ilki A.H. Ö. tarafından Silifke M Tipe Cezaevi'nden gönderildi. Mahkûm, gönderdiği mektupta, basında korsan kitaplarla ilgili polisin operasyonlarını takip ettiklerini ve ele geçirilen korsan kitapların cezaevi kütüphanesine verilmesi istedi. Mektupta ayrıca cezaevi kütüphanelerinin kitap sayısı ve çeşidi konusunda yetersiz olduğu belirtilerek kitapların gönderim masraflarının cezaevi müdürlüğü tarafından karşılanabileceği belirtildi. Mektubun en dikkat çeken cümleleri ise kitap gönderilmesinin mahkûmların rehabilitasyonuna katkı sağlayacağı yönündeki bölümleri oldu.
Diğer mektup ise Rize L Tipi Cezaevi'nden İstanbul Valiliği'ne gönderildi. Tutuklu M.Ç., mektubunda "Sayım Valim, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan operasyonlarda ele geçirilen korsan kitapların imha ve yakılmasından dolayı şahsım adına üzüntü duymaktayım. Sayım valimden ricam, Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunan tüm cezaevi kütüphanelerine bağışlanması için gerekli olan hassasiyeti gösterip gereğinin yapılması için emir ve müsaadelerinizi saygılarımla arz ederim." ifadesini kullandı.
İstanbul Paşakapısı Cezaevi'nde bulunan D.K. isimli mahkûm da cezaevi müdürlüğü aracılığıyla emniyet müdürlüğüne gönderdiği dilekçesinde korsan kitap operasyonlarında ele geçirilen kitapların tutuklu ve hükümlere verilmesini istedi. Dilekçede "operasyonlarda, bir çok korsan kitap diye adlandırılan kitap ele geçirdiğinizi yazılı ve görsel basından öğreniyoruz. Ele geçirilen bu kitapların imha edilmesi yerine bulunduğum ceza infaz kurumuna gönderilmek sureti ile burada bulunan hükümlü ve tutukluların hizmetine sunulması, bu suretle bizlerin rehabilitasyonuna katkıda bulunmasının daha doğru bir uygulama olacağına inanıyorum." ifadeleri yer aldı.
Shawshank Redemption filminde Dufresne'nin mektupları işe yaramış ve cezaevindeki mahkûmlar binlerce kitaba sahip olmuştu. Aynı durumun resmi makamlara mektup gönderen mahkûmlar için de gerçeğe dönüp dönmeyeceği merak konusu.