Güzelliğin sırrı bu yiyeceklerde

Daha genç bir görüntü için her türlü kozmetik ürünü denenirken, beslenmenin önemini unutulur. Oysa antioksidan bakımından zengin besinler daha genç görünmenizi ve daha sağlıklı olmanızı sağlayarak sizi güzelleştirir. Bu konuda Uzman Doktor Tülay Türksoy Akvardar işin püf noktalarını anlatıyor

Neler yerken güzelleşiriz?

Turunçgiller: içeriğindeki C vitaminiyle ciltte kollajen yapımını destekler ve yaşlanmayı geciktirir.

Domates:

Güçlü bir antioksidan olan likopenin en iyi kaynağıdır. Kalp-damar hastalıkları, akciğer ve barsak kanserlerine yakalanma riskini azaltır. Sigara kullanan kişilerin likopen ihtiyacı içmeyenlere oranla 3 kat daha fazladır. Ancak domatesteki likopeni vücudun daha verimli kullanabilmesi için domatesin pişmiş veya üzerine zeytinyağı gezdirilmiş olarak tüketilmesi gereklidir.

Brokoli:

Antioksidan özelliği en yüksek olan yiyeceklerden biridir. Ayrıca C vitamini ve beta-karotenden de zengindir. Akciğer, meme, mide kolon ve prostat kanserlerine yakalanma riskini azaltmaktadır. Liften zengin olduğu için kolesterol seviyesini düşürücü etkisi vardır. Bağışıklık sistemini de güçlendirilmektedir.

Koyu yeşil yapraklı sebzeler:

Her gün sofranızda bulunması gereklidir.

C vitamini, karo-tenoidler ve liften oldukça zengin olduğu için ciltte kollajen yapımını artırır.

Elma:

İçerdiği pektinle kolesterolü düşürür, antioksidan içeriğiyle serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlayarak yaşlanmayı geciktirir.

Fındık:

Badem, ceviz gibi yağlı tohumlar E vitamini, çinko, selenyum ve esansiyel yağ asitlerinden zengin olduğu için cilt güzellinde önemlidir.

Sarmısak:

Antioksidan, tansiyon düşürücü kanserden koruyucu, antiseptik, antibakteriyel özellikleri nedeniyle sofranızda mutlaka bulunması gereken yiyeceklerdendir. Soya: Yaşa bağlı hormon dengesizliğinin önlenmesinde yardımcıdır.

Probiyotik ve prebiyotik süt, yoğurt gibi ürünler: Barsakların düzenli çalışmasını sağlayarak kolon kanserinden korur.

Dr. Tülay Türksoy Akvardar; “Güzel olmak ve güzel kalmak için beslenme biçimimizi de gözden geçirmeliyiz” diyor. Kırmızı et tüketimini haftada

1-2 porsiyonla sınırlamalısınız. Buna karşın özellikle omega 3 yağ asitlerinden zengin olan taze balık tüketimini artırmanız sağlığınız için önemlidir. Tam yağlı süt, yoğurt ve peynirden, yağ içeriği yüksek ve katkı maddelerinden zengin olan şarküteri ürünlerinden, beyaz undan yapılmış tüm hamur işlerinden, yapay renklendirici ve katkı maddeleri içeren hazır gıdalardan, kızarmalardan ve cips ve türevlerinden uzak durmanız hem cilt hem de genel sağlığınız için önemlidir. Ayrıca aşırı tuzlanmış ve tütsülenmiş gıdalardan da uzak durmanız gereklidir. Güçlü birer antioksidan kaynağı olan sebze yemeklerinden günde 1-2 porsiyon, taze meyvelerden günde 4-5 porsiyon tüketmeniz gereklidir. Enerji kaynağı olarak tam tahıl ürünlerini, kemikleriniz sağlığı için kalsiyum kaynağı olan süt-yoğurt ve peynirin yarım yağlı veya yağsız tiplerini tercih etmenizde fayda vardır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yöntemi yerine az suda haşlama, ızgara fırında veya buğulama yöntemlerini tercih temelisiniz.

YASAL UYARI