Kredi kartı aylık faizlerinin yüzde 2.26'ya düşmesine rağmen bankaların ek hesap faizlerinin yüzde 5'e yaklaşan oranlarda uygulandığı bildirildi.
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Sıtkı Yılmaz, AA Muhabirine yaptığı açıklamada, Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası'nın 26. maddesine göre üç ayda bir Merkez Bankası'nın kredi kartı faizini yeniden düzenlediğini belirtti.
Son düzenlemeyle birlikte kredi kartı aylık faizinin 2011'in Ocak ayında yürürlüğe girmek üzere yüzde 2.44'ten yüzde 2.26'ya çekildiğini ifade eden Yılmaz, kredi kartı faizlerindeki bu düşüşe rağmen bankaların ek hesap faizlerinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.
Bankaların ek hesaptan faizlerinin yüzde 5'e yaklaşan oranlarda uygulandığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
'Yani kredi kartı faizlerinin yaklaşık 2 katı oranda faiz uygulanıyor. Birkaç yıl önce kredi kartı faizinin yüzde 6 ve üzerinde olduğu dönemlerde ek hesaba uygulanan faiz düşük gibi göründüğü için çok dikkati çekmiyordu. Banka Kartları ve Kredi Kartı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra kredi kartı faizleri Merkez Bankası'nın denetimine geçti. Geldiğimiz süreçte de her üç ayda bir tespit edilerek faiz oranları aşağıya çekildi. Tüketici kredilerinin faizleri, yüzde 1'in altında gösteren reklamlarla cazip gösterilirken, ek hesaba uygulanan faizin yıllık yüzde 60'a ulaşması kabul edilemez.'
Yılmaz, ABD ve Almanya'da bu şekildeki yüksek faiz oranlarına ve haksız uygulamalara yüksek cezalar verildiğini belirterek, 'Türkiye'de ise serbest piyasa uygulaması adı altında tüketici açıkça sömürülüyor. Milyonlarca tüketicinin mağdur edilmesine, üzerlerinden haksız kazanç sağlanmasına 'dur' denilmeli' diye konuştu.
Bankaların tüketiciye kredi kullandırırken, imzalattırdıkları Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi kapsamında veya maaş ve ücretlere karşılık açılan ya da otomatik talimatlara bağlı olarak çeşitli adlar altında sunulan ek hesaplardan ve doğuracağı sonuçlardan tüketicinin yeterince bilgilendirilmediğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
'Tüketicinin kredi kullanması durumunda bankalar tarafından kendisine bir ödeme planı sunulmaktadır. Bu plana bağlı kalarak ödemelerin düzenli yapılabilmesi ve temerrüde düşülmemesi için bir KMH (Kredi mevduatı hesabı), 'Artı Para veya Eksik Hesap' gibi adlar altında ek hesabın açılmasının tüketici yararına olacağı söylenmektedir. Ek hesabın yararını anlatan banka yetkilileri, hesaptan alınan faizin yüksekliğini tüketiciden saklamaktadırlar. Tüketiciye kredi kullandırılırken imzalattırılan 'Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi'nde, bankalara göre adları değişen ek hesap şartı da yer almaktadır. Bu ek hesabın faizi kullandırılan krediye oranla oldukça yüksektir. Bazı bankalar bu şart nedeniyle ayrıca bir ek sözleşme imzalatmalarına rağmen tüketicinin bu olanlardan yeterince bilgisi bulunmamaktadır.'
Sıtkı Yılmaz, ek hesaptan alınan bu yüksek faiz nedeniyle yargı yoluna başvuracaklarını belirterek, şunları kaydetti:
'Ülkenin ekonomik göstergelerine, enflasyon oranına ve giderek aşağı çekilen faiz oranlarına rağmen ek hesaptan alınan yüksek faiz fahiştir. Bu gidiş böyle devam ederse ülkemizde mevcut olan yapının tüketiciyi koruyamadığı kaygısı artacak ve TÜDEF olarak bankalar ve mali sektör karşısında tüketicinin mali yüklerini azaltmak, haksız ve hukuksuz uygulamalardan korunmak için bağımsız bir Danışma Kurulu'na olan ihtiyaç talebimizin haklılığı ortaya çıkacaktır.'