Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atılmasına ilişkin 7'si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Bayram Demir, Seyhun Zayim, Boğaç Kaan Murathan, Bora Ballı, Fatih Derdiyok, Murat Aplak ve Bedirhan Şinal ile 18 yaşından küçük tutuksuz sanık O.A. katıldı.
Sanıklardan Boğaç Kaan Murathan'ın avukatı Burak Bekiroğlu'nun talebi üzerine, duruşmaya gelen sinema sanatçısı Şafak Sezer ile Hüseyin Kaya ve Oğuz Alparslan Abdülkadir'in tanık olarak dinlenmelerine karar verildi.
Tanıklardan Hüseyin Kaya, daha önce Bayrampaşa Cezaevinde infaz koruma baş memuru olarak çalıştığını belirterek, sanık Murathan'ın 2007'de tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde yattığını ve sonra Kandıra Cezaevine nakledildiğini hatırladığını, sanıklardan Şinal'i ise tanımadığını söyledi.
Kaya, sanık avukatlarının sorusu üzerine, cezaevinde ayrı bloklarda bulunan mahkumların birbirleriyle görüşmelerinin mümkün olmadığını anlattı.
Tanık olarak dinlenen Şafak Sezer de sanık Murathan ile 1998'den beri arkadaşlığı olduğunu belirterek, 'Hatta eşini istemeye ben gitmiştim. Sanığın cezaevinden çıktıktan sonra Mart ayında Antalya'ya gidip geldikten sonra 1 hafta kadar evimde misafir olarak kaldığını hatırlıyorum' dedi.
Sezer, Murathan'ın, cezaevinde evlenirken nikah şahitliğini yaptığı için teşekkür etmek mahiyetinde evine geldiğini kaydetti.
Sanık avukatlarının sorusu üzerine Sezer, Murathan'ın cezaevinden çıktıktan sonra Antalya'ya gittiğini ve telefonla görüştüklerini belirterek, 'Bana telefonda türkü söyletmişti. Ayrıca bende 10 gün kadar kaldı' diye konuştu.
Sezer, cezaevindeyken Murathan'ı ziyaret ettiğini ve telefonla görüşürken sanıklardan Seyhun Zayim'i de bir kez gördüğünü aktardı.
'Ergenekon' davasının tutuksuz sanıklarından olan ve bu duruşmada tanık olarak dinlenen Oğuz Alparslan Abdülkadir de sanık Bedirhan Şinal ile 1 ay kadar Edirne F Tipi Cezaevinde kaldıklarını, Şinal'in sonradan kaldıkları koğuşa gönderildiğini anlatarak, Şinal'in yattığı 1 ay süresince vücuduna dövmeler yaptırdığını ve 'İlhan Selçuk'a molotofkokteyli attığını' söyleyip, böbürlendiğini dile getirdi.
Şinal'e ring arabasında giderken yanlış yaptığını söylediğini ve sonra Şinal'in kendisine saygılı davrandığını belirten Abdülkadir, 'Daha sonra kendisi bana mektuplar gönderdi. Mektubunda, 'Kandıra'daki abiye sordum, seni iyi bir insan olarak söyledi' diye yazıyordu. Ben de kendisine bir mektup yazdım. Hatta koğuşumuza geldiğinde, Kandıra'da mektuptaki sözleri kendisine söyleyenin Vedat Ergin olduğunu söyledi' diye konuştu.
Bedirhan Şinal'in kendisine, 'Vedat Ergin ile Nuri Ergin vasıtasıyla haberleştiğini' söylediğini ve Şinal'in İlhan Selçuk'a yazdığı mektuptan haberleri olmadığını anlatan Abdülkadir, 'Sanık Bedirhan Şinal, diğer sanıkların isimlerini, 'onlar zaten müebbetlik, bir şey olmaz' diyerek, şaşırtmak amacıyla verdiğini söyledi' dedi.
Abdülkadir, Şinal'in kendisine, çıkınca çete kuracağını, ünlü olmak istediğini ve 'Ergenekon' davasına gideceğini söylediğini de ifade etti.
Sanık Boğaç Kaan Murathan'ın avukatı Bekiroğlu, mahkeme heyetinin görebileceği şekilde, üzerinde Şinal'in 2007'den 2009'a kadar yaşadığı süreçlerin, cezaevinde kaldığı ve tahliye olduğu tarihlerin, 'Ergenekon' operasyonunun başlangıç tarihinin yazılı olduğu 2 metrelik bir pano açtı.
Bekiroğlu, Şinal'in daha önce verdiği ifadelerde geçen tarihlerin, panoda da yazılı olan dosyadaki mevcut belgelerle çeliştiğinin ortaya çıktığını kaydederek, 'Bedirhan Şinal'in bu beyanlarına dayanılarak bir hükme varılması mümkün değildir' dedi.
Avukat Bekiroğlu, müvekkili Murathan'ın tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Bedirhan Şinal ise dinlenen tanıkların beyanlarını kabul etmediğini belirterek, tehdit mektubunun, 'Ergenekon' davasının tutuklu sanıklarından Hüseyin Görüm vasıtasıyla Oğuz Alparslan Abdülkadir tarafından kendisine yazdırıldığını savundu.
Şinal, cezaevinde görüşme sırasında 'kimlerin yanında kaldığının' ve 'görüşmeye kimlerin katıldığının' cezaevinden sorulması halinde, kendi ifadesini değiştirmek isteyenlerin ve tanık olarak dinlenenlerin ifade vermeye zorlandıklarının ortaya çıkacağını iddia etti.
Mahkeme heyeti, molotofkokteyli atılan Cumhuriyet Gazetesi adına daha önce 'şikayetçi' sıfatıyla dilekçe sunup ifade veren ve adına davetiye çıkarılmasına rağmen bugünkü duruşmaya gelmeyen avukat Bülent Utku'nun, 'müşteki' sıfatıyla ifadesinin alınması yönünde daha önce verilen ara karardan vazgeçilmesine hükmetti.
Tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Duruşma çıkışında, tutuklu sanık Murathan'ın yakınlarıyla polis arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, 'Ergenekon' davasının tutuksuz sanıklarından Sedat Peker'in adamı olduğu ifade edilen Boğaç Kaan Murathan'ın talimatı sonucunda Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atılması eyleminin gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Sanıkların eylemi terör amaçlı gerçekleştirdikleri kaydedilen iddianamede, tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal'ın 'terör örgütüne yardım etmek', 'genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması', 'tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi' ile 'Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet' suçlarından 16 yıl 3 aydan 42 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Eylemin talimatını verdiği belirtilen Boğaç Kaan Murathan'ın da aralarında bulunduğu diğer sanıkların da 8 yıl 3 ay ile 37,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Şişli'deki Cumhuriyet Gazetesinin bahçesine 29 Mart 2008'de molotofkokteyli atılmıştı.