Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer

Yeni Şafak
00:0017/07/2009, Cuma
G: 17/07/2009, Cuma
Yeni Şafak
Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer
Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP için, "Atatürkçü'yüz diyorlar.Atatürk kalksa bunların hepsini mezara gömer. Atatürk, 'Türkiye'nin her tarafını demir ağlarla öreceğiz' diyordu, ne yaptınız. Ama Ak Parti çalışıyor, dimdik ayakta" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin kendilerine verdiği emanetin yerlere düşürülmek istendiğini ama buna izin vermediklerini belirterek, '7 yıl boyunca milletin iradesini, kararını, tercihini ve takdiri bizim karşımızda yok saymaya çalıştılar ama güçlü bir AK Parti iradesini görünce hepsi geri vitese taktılar' dedi. 

Selçuklu Belediyesi Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Konya İl Kongresi'nde konuşan Erdoğan, AK Parti'yle birlikte umutları çoğalan, ufukları açılan insanlara karşı yüzlerini öne eğemeyeceklerini söyledi. Erdoğan, 'Yarın milletin huzuruna çıktığımızda alnımız ak, yüzümüz ak, gönlümüz ak bir biçimde milletimize seslenmek durumundayız. Siz bize bir emanet verdiniz. Biz de bu emaneti hakkıyla taşıdık. O emaneti yere düşürmedik. O emaneti canımız gibi muhafaza ettik, koruduk, büyüttük ve yücelttik deme durumundayız' diye konuştu. 

Erdoğan, şöyle devam etti: 

'Sizin emanetinizi gasp etmek isteyenler oldu. Biliyorsunuz değil mi? Sizin emanetiniz üzerinden vesayet kurmak isteyenler oldu. Sizin emanetiniz yerlere düşürülmek isteniyordu. Ama biz bunların hiçbirine izin vermedik, müsamaha etmedik, taviz göstermedik. Dedik ve demek zorundayız. Onlar o yaptıkları karşısında bizi buldular. 7 yıl boyunca milletin iradesini, kararını, tercihini ve takdirini bizim karşımızda yok saymaya çalıştılar ama güçlü bir AK Parti iradesini görünce hepsi geri vitese taktılar. Türlü taktiklerle kirli oyunlarla çirkin senaryolarla millet iradesini gölgelemek istediler. Çetelerle, mafyayla, hukuk dışılıkla, hukuku zorlayarak, provokasyonlarla üzerimize geldiler, hala geliyorlar. Hiçbirinde geri adım atmadık. Taviz vermedik bundan sonra da geri adım atmayacak, yılgınlık, bıkkınlık göstermeyeceğiz. Mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz.'


'KONUŞACAĞIM, SABIR'

Sözlerini 'Son olayları görüyorsunuz, takip ediyorsunuz' diye sürdüren Erdoğan, şunları kaydetti:

'Bunlar sıradan olaylar değil. Biz de takip ediyoruz. 'Peki Sayın Başbakanım konuşmayacak mısınız' Konuşacağım, sabır... Ve konuştuğumuz zaman çok farklı konuşacağız. Çünkü bizim partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Öyle konuşacağız. Neyse bunun gereği onu konuşacağız. Merhum İstiklal Şairimiz Mehmet Akif'in diliyle onlara seslenmeye devam edeceğiz. Ne diyordu Mehmet Akif, 'Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz. Bu yol hak yoludur. Dönme bilmez yürürüz' Olay bu. 

Teşkilatımız içindeki tüm yol arkadaşlarımdan, gönüldaşlarımdan, kardeşlerimden bu hassasiyeti göstermelerini bilhassa rica ediyorum. Onlar ayrımcılık yapadursunlar, biz ayrımcılık yapmayacağız. Onlar etnik kimlikten, etnik kökenden, milletimizin hassas olduğu meseleler üzerinden siyaset yapadursunlar biz yapmayacağız. Onlar engellemek için çırpınadursunlar, biz durmayacak, duraklamayacağız. Onlar ülkeyi germek, ülkenin gündemini germek için ellerine geçen her fırsatı kullanadursunlar biz millete efendilik değil, millete hizmetkarlık yapmaya devam edeceğiz.'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'partinin 'ak'lığı üzerinden eleştiriler yaptığını' ifade ederek, 'Sayın Bahçeli, bu işi lütfen iyi bil, ona göre konuş, bilmeden konuşma. Bir araştır ona göre konuş. AK Parti'nin üzerinde açılmış bir dava yok. Benim şahsımla ilgili dava ta belediye başkanlığım dönemine aittir. Bak bunu burada açıklıyorum' dedi.

Selçuklu Belediyesi Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Konya İl Kongresi'nde konuşan Erdoğan, 'Onlar milletin çıkarları, ülkenin menfaatleri konusunda hassas değil. Biz, hassasiyetimizi sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Bizim işimiz yıkmak değil, yapmak' diye konuştu.

'İşlerinin hor görmek değil, sevmek, kucaklamak olduğunu' anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

'Varsın onlar çetelere, mafyaya, karanlık güç odaklarına avukatlık yapsınlar. Öyle diyor ya, 'ben onların avukatıyım' diyor. Biz milletin avukatıyız. Biz her türlü hukuk dışı örgütlenmeyle mücadeleye devam edeceğiz. Onlar bizi yolumuzdan alıkoymak, aşkımızı, şevkimizi kırmak için gayret etsinler. Bize iftira atsınlar. Bizi karalamaya çalışsınlar, biz milletin her kuruşunu titizlikle koruyacak, kollayacağız. 

Şunu da ifade etmek durumundayım; eğer teşkilatın içinde bu tür hassasiyetlerini kaybedenler varsa, kalbinde, yüreğinde zafiyet hissedenler varsa, onlar lütfen bu teşkilatla yollarını ayırsınlar. 

Geçenlerde, Sayın Bahçeli, partinin 'ak'lığı üzerinden eleştiriler yapıyor. Sayın Bahçeli, bu işi lütfen iyi bil ona göre konuş, bilmeden konuşma. Bir araştır ona göre konuş. AK Parti'nin üzerinde açılmış bir dava yok. Benim şahsımla ilgili dava ta belediye başkanlığım dönemine aittir. Bak bunu burada açıklıyorum. Bu davalarda, bu davaların... Arkadaşlarım altında benim bir tane imzam yok. O şirketlerin, belediyenin şirketleri olarak yönetim kurulu üyesi değildir ve o davalar bitti. O davalarda, yönetim kurulu üyesi olan arkadaşlarımın hepsi beraat etti. Ben milletvekili olduğum için, benimle beraber bir iki milletvekili arkadaşım daha var, bizim dosyalarımız rafta bekliyor. Diğer arkadaşlarımın hepsi üst mahkeme kararları da dahil beraat etmiştir ve bitmiştir... Ve bunu Sayın Bahçeli kullanıp duruyor. Ayıptır...'


'İFTİRA ATMAKLA BİR YERE VARAMAZSIN'

Başbakan Erdoğan, belediye başkanı olduğu zaman, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin borcunun 2,5 milyar dolar olduğunu ifade ederek, belediye başkanlığını bıraktığında borcun 1,3 milyar dolar olduğunu söyledi.

Erdoğan, borcu düşürdüğünü ve İstanbul'un tarihinde görülmemiş yatırımları da o dönemde yaptığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

'Sayın Bahçeli bunu İstanbulluya sor. Eğer Tayyip Erdoğan döneminin İstanbul'da böyle bir izi olmamış olsaydı, AK Parti hala İstanbul'da iktidar olamazdı. İstanbullu oyunu bilerek verdi. Peki senin partin İstanbul'da yüzde kaç alıyor, onu söyle... Yüzde kaç oy alıyor? Ben yüzde 24 ile belediye başkanı oldum ve ondan sonra sürekli tırmandık. Şimdi yüzde 45'lerde, yüzde 50'lere doğru tırmanan bir parti olduk İstanbul'da... Niye? Çünkü İstanbullu hizmet görüyor. İstanbulluyla kucaklaşan bir parti var. Bu gerçekleri gör. Değerlendirirken de öyle değerlendir. Yani iftira atmakla bir yere varamazsın. Dürüst olalım, gerçekçi olalım... Dürüst olanı alkışlamak, dürüst olanın payesini vermek de partilere oy kazandırır.'