Hükümet Sözcüsü Çiçek, “Şu günden bir panik havasını estirmenin anlamı yok” dedi.
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, dünyada yaşanan ekonomik krizin ülkeye etkilerini takip ettiklerini, alınması gereken karar var ise bunun alınabildiğini belirterek, “Şu günden bir panik havasını estirmenin anlamı yok” dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Bakan Çiçek, toplantıda genel bir değerlendirme yaptıklarını belirterek, Sosyal Güvenlik Reformu'nun yürürlüğe girdiğini anımsattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in bazı açıklamalarının olduğunu anımsatan Çiçek, bu reformun Türkiye için çok hayati olduğunu dile getirdi.
Reformun, Türkiye'nin geleceğini, herkesi ilgilendiren çok önemli düzenlemeler içerdiğini anlatan Bakan Çiçek, şöyle konuştu:
“Ayrıca Türkiye'nin istikrarı açısından her zaman şüpheye konu olan hususların başında gelen istihdamın üzerindeki yükler hep konuşuldu. Bugün Sosyal Güvenlik Reformu işveren primi üzerinde 5 puanlık bir indirim gerçekleştirmiş olduk. İş dünyası bakımından özellikle içinden geçtiğimiz sıkıntılı dönemde, dünyadaki ekonomik gelişmeler sebebiyle çok önemli bir indirim olarak gözüküyor.”
Çiçek, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dünyada yaşanan ekonomik kriz ile ilgili bir soruya Çiçek, şu yanıtı verdi:
“Biz zaten dünyada bu gelişmeler olduğu günden beri ilgili arkadaşlarımız, bazen tek tek, bazen birlikte bazen de Sayın Başbakan ile bu değerlendirmeler yapılıyor.
Bugün de bazı konular konuşulmuştur ama sadece bu gündemle toplanmadık. Dediğim gibi dünyadaki bu gelişmeler belli bir raya oturuncaya kadar her zaman değerlendirme konusudur.”
ABD kaynaklı ekonomik krizin, Avrupa'da da etkisini gösterdiği anımsatılarak, ekonomi ile ilgili bakanların bu konu ile ilgili bir tedbirden söz edip etmediği sorusu üzerine ise Çiçek, şunları söyledi:
“Biz bunları dediğim gibi takip ediyoruz, alınması gereken kararlar varsa zaten zamanında alınır ve alınabilir. Şu günden bir panik havasını estirmenin anlamı yok. Türkiye'nin, zaten uzunca bir süreden beri kendi ekonomik bünyesini sağlamlaştırmak için, bu türlü şoklara karşı daha dayanıklı olabilmek için uyguladığı bir istikrar programı var, mali disiplin var. O zaten en önemli tedbirdir.
Bu noktadaki kararlılık zaten geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakan'ın bayram öncesinde yaptığı açıklamada da var. Dolayısıyla politikalarımızı büyük bir kararlılık ile sürdürmeye devam ediyoruz.
Tabiatıyla dünyadaki gelişmenin Türkiye'de de belli yansımaları olabilir.
Bu da yakın takip konusudur. Alınacak tedbir varsa bunu da alabiliriz.
Arkadaşlarımız yakından takip ediyor.”
Çiçek, yeni yasama yılında takvimin nasıl olacağı sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Bayram öncesi bir açıklama yapmıştım. 'Yıl sonuna kadar belli yasaların çıkarılmasını arzu ediyoruz' dedim. Çünkü parlamento ayrı bir erk, ayrı bir güç. Biz sadece temennimizi ve bu noktadaki düşüncelerimizi parlamentoya getiriyoruz. Muhalefet ile beraber kararlaştırıp gündem tespitini ona göre yapıyoruz. 16-17 kadar yasa var. Bunların bir kısmı AB reformları ile ilgilidir, bir kısmı güncel konularla ilgilidir. Bir kısım çalışmalar ise denetim faaliyetleri ile alakalı. Önümüzdeki hafta, Meclis açıldığında Çarşamba günü 17 Ekim 2008'de süresi dolan, sınır ötesi operasyonlarla ilgili Meclis kararının yenilenmesi icap ediyor. Onun gelecek Çarşamba günü TBMM'de konuşulmasını arzu ediyoruz. Tabii bunlar Danışma Kurulunda oturup kararlaştırılacak. 16-17 yasanın bir kısmı dediğim gibi, mesela Türk Ticaret Kanunu çıksın istiyoruz. Bir kısmı da yine Türkiye'de önemli alanlarda düzenlemeler yapan yasa...”
Yükseköğretimde öğrenci affı ile ilgili bir soru üzerine de Çiçek, bu tasarının ilgili komisyonda olduğunu belirtti.
