Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında 12 Eylül referandumu öncesine göre farklı bir yol izlediklerini belirterek, “Bu anayasayı halk yapacak” dedi. STK'lar, kadın ve gençlik hareketleri, sendikalar, ekonomistler ve sosyal bilimcilerin yeni anayasayı yapacağını ifade eden Erdoğan, böylece toplumun yeni anayasayı anlamak için tercümana ihtiyacı olmayacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Katar'da temaslarını izleyen gazetecilere açıklamalarda bulundu. 12 Eylül'deki referandumda ileri demokrasi ve özgürlükler adına önemli adımlar atıldığını belirten Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında farklı bir yol izleyeceklerini ifade ederek, “Bu Anayasa'yı anayasacılar yapmayacak. Toplumun geniş katmanları yapacak” dedi.
Anayasa uzmanlarından son aşamada faydalanacaklarını kaydeden Erdoğan, “STK'lar, gençlik ve kadın hareketleri, sendikalar, ekonomistler ve sosyal bilimciler bu anayasayı yapacak. En geniş anlamda katılım sağlayacağız” diye konuştu. Erdoğan, böylece toplumun yeni anayasayı anlamak için tercümana ihtiyaç duymayacağını söyledi.
Milletvekili genel seçimlerinin ardından yeni anayasa çalışmalarını bu doğrultuda yürütebilecek bir Meclis tablosu arzu ettiklerini dile getiren ve STK'larla çalışmaların sürdürüldüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bundan gurur duyuyor ve teşvik ediyoruz. Anayasa kısa, öz ve ileri demokrasiyi hedefleyen, özgürlükleri ve temel hakları teminat altına alan anlaşılabilir bir metin hayal ediyorum. Kadın hakları konusunda çok adım attık ama bu anayasa kadın haklarını teminat altına alacak. Aile yapımızı muhafaza altına alacak bir anayasa olacak. Şu andaki anayasada da bu koruma var ama daha somut bir teminat olması gerekiyor. Aile yapımızı bozmak isteyenler var.”
Erdoğan, CMK'nın 102. maddesi doğrultusunda yaşanan tahliyeleri ise “Neden hep Hizbullah'a takılıp kaldık” sözleriyle değerlendirdi. Gazetecilerin “Çünkü halay çekildi” demesi üzerine Erdoğan şunları söyledi:
“Bazen halaylı olur bazen alaylı olur. Bu iktidarın değil yargının tasarrufudur. 'Bu bizden, o değil' mantığı ile olaya yaklaşmak yanlış. Asıl soru 10 yıldır bunlar neden orada duruyor. İster ilk mahkeme ister Yargıtay olsun, karar neden sonuçlandırılamıyor.”
Başbakan Erdoğan, “Çözüm konusunda ne planlıyorsunuz” sorusuna ise “Yargıtay, Danıştay'da daire ve üye sayısını artırmak için çalışmalar sürüyor. Geçmişte talepleri vardı, onları yerine getireceğiz. Ayrıca İstinaf Mahkemeleri'ni devreye soktuğumuzda, Yargıtay'ı rahatlatacağız. Aşağıdan gelen dosya sayısı azalacak” şeklinde cevap verdi. Erdoğan, yargının sıkıntılarını giderme adına milletvekili genel seçimlerine kadar ilerleme kaydedileceğini belirtti.
Yüksek yargının bazı dosyaları hükümeti zora sokmak için öne almadığı iddialarını da cevaplandıran Erdoğan, “Ben öyle düşünmek istemiyorum ama bu dediğinizden öyle anlaşılıyor” dedi.
“Neden önemli dosyaları öne almıyorlar” diye soran Erdoğan, bizzat yaşadığı yargı sürecinden örnek vererek şöyle konuştu: “Benim dosyamı bir günde Diyarbakır'dan getirtip, karar alıp, beni seçime sokmadılar. Madem o kadar mahirdiniz, neden şimdi yapmıyorsunuz?”
AK Parti'nin Kürt sorununa Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir ilgi duyduğunu anlatan Erdoğan, “Bana Kürt vatandaşlarım OHAL'i kaldırın, başka bir şey istemiyoruz, dedi. Kaldırdık. Çekiç Güç'ü kaldırdık. Anadilde kurslar açtık. Cezaevinde konuşma yasağını, propaganda yasağını kaldırdık, 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'i kurduk. 20 milyar dolar Doğu ve Güneydoğuya yatırım yaptık” dedi. Sözlerini “Millet eşittir ırk diyemezsiniz” diyerek sürdüren Erdoğan, BDP'nin son dönemdeki çıkışlarına da tepki gösterdi: “Bayrağımız niye rahatsız ediyor? O bayrak için Çanakkale'de, Sarıkamış'ta herkes şehit oldu, kanını verdi. Eğer demokrasiye inanıyorlarsa o zaman sırtlarını malum yere dayamadan seçime girsinler, ne kadar oy alacaklar göreceğiz. Seçim güvenliği için birçok adım attık. YSK'ya da önemli görevler düşüyor.”