Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD'daki 'Yerli marka otomobil' çağrısı ses getirdi. Girişimci Alphan Manas, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan gibi çevre ülkelerle ortak bir marka üretilmesini önerdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD'ın genel kurulunda yaptığı “Yerli otomobil markamızı yapın artık” çağrısı, iş dünyasında geniş yankı buldu. Yerli marka otomobili yeniden gündeme taşıyan bu çıkışa Rahmi Koç gibi kimi sanayiciler “Mümkün değil” diyerek karşılık verirken, kimileri de “Neden olmasın” demişti.
Başbakan'ın çağrısını heyecan verici bulan işadamlarından biri de Alphan Manas. Yerli elektrikli otomobil markası projesiyle gündeme gelen ve Fransa'da firma satın alan Türk girişimci Alphan Manas da bu çağrıya sıcak bakanlardan biri.
İçten yanmalı otomobiller için çok geç kalındığı düşüncesinde. Sadece elektrikli arabada umut olduğunu öne süren Manas, “İçten yanmalı otomobille ilgili olarak ben bir teklif getiriyorum: İçten yanmalı motorda bizim marka üretme şansımız yok.
İran bile 1950'lerden bu yana Peykan'ı üretti. 3 bin 200 tane falan sattı ve üretimi durdurmak zorunda kaldı. Otomotiv üretimi marka anlamında çok zor. Elektrikli arabada bir fırsat var. Ekosistemi kurabilirsek marka üretebiliriz” dedi.
Aynı markanın yüzde 80'inin de ihraç edilmesi gerektiğini belirten Manas, “Yerel bir marka için Lübnan, Ürdün gibi ülkeleri de içine alabilecek ve teknolojilerini de Türkiye'nin yapacağı bir işbirliği gerekiyor. Mısır'da Şahinler, Tofaşlar yollarda. Niye olmasın. Gelin kardeşim diyeceğiz” şeklinde konuştu. Alphan Manas, “Nasıl ki Çinli Geely Volvo'yu satın aldı, gidelim biz de Opel'i satın alalım. Marka yapsaydık Anadol'u yapardık” şeklinde konuştu.
Yatırımcı ve girişimci Alphan Manas iki yıl önce ünlü otomobil tasarımcısı Murat Günak'la birlikte Fransız otomotiv firması Heuliez'i satın alarak Türkiye'de elektrkili otomobil üretimi için kolları sıvamıştı. Cenevre Otomobil Fuarı'nda MİA adı verilen ve şehiriçi için tasarlanan elektrikli otomobilin lansmanı bile yapılmıştı. Ancak son aşamada Fransızlar, iflasın eşiğinde olan Heuliez'i Türklerin satın almasına, teknolojilerinin Türkiye'ye getirilmesine ve o otomobilin Türkiye'de üretilmesine gönülleri razı olmadı. Firmayı ne yapıp edip Alman ortağa satmayı daha uygun gördüler. Bunun üzerine Alphan Manas yine bir başka Fransız şirketi olan SynergEthic'i Orhan Holding ile birlikte satın aldı. Şimdi amacı yine şehir içinde kullanılmak üzere tasarlanan Tilter'i Türkiye'de üretmek.
Şu anda Türklerin satın alabileceği çok marka olduğunu belirten Alphan Manas, orta ölçekli markaların alınmasının daha kolay olduğunu söyledi. Manas, şöyle konuştu: “Saab'ı alabiliriz mesela. Yani şu an bilmiyorum ama alınabilecek markalar var. Çin Volvo'yu aldı. Gidelim konuşalım. 40 milyon dolar-50 milyon dolarlardan bahsediliyor. Devlet için bunlar para değil.” Manas, şöyle konuştu: “Burada hareket noktası devlettir. Otomotivciler bir şey yapamaz. 2007 yılında Şimon Perez, Agashi'yi yanına aldı. Nissan'ın CEO'suyla tanıştırdı. “Bak dedi bu adam bir pil yapıyor. Sen istasyona gidiyorsun pili değiştiriyorsun. Sen Renault olarak bu işe yatırım yap” dedi. Yani bu işe Başbakan pazarladı. Başbakanın bu işte öncü olarak, “Kardeşim ben devlet olarak bu işe giriyorum. Geliyor musunuz, göreyim” demesi lazım. Yoksa o da olmaz. Devlet derki ben 100 lira koyuyorum, özel sektör abi sen de 100 lira koy. 200 liraya gidip şirket satın alalım.”
Fransa ve Almanya'nın birleşerek Airbus'ı üretmelerini örnek gösteren Manas, “Suriye gibi, Irak gibi, İran gibi, Azerbaycan gibi çevre ülkelerle, 4-5 ülkede, kendi içimizde satılabilecek bir marka yapalım” diye konuştu. Sadece Türkiye'nin üreteceği bir otomobilin pazar açısından uygun olmadığını savunan Manas, bir markanın başarılı olabilmesi için kendi pazarında en az yüzde 20 satılıyor olması gerektiğini söyledi.
