Yoldaki mıcır sebebiyle meydana gelen trafik kazasını yargıya taşıyan sigorta şirketi, Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı 'mıcır' davasını kazandı. Karayolları'nı, yolda gerekli düzenleme ve işaretleme görevini yerine getirmediği için kusurlu bulan İdare Mahkemesi'nin kararı üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi'nce de onaylandı. Karar doğrultusunda, Karayolları Genel Müdürlüğü, araçta meydana gelen hasarın yüzde 25'lik bölümünü karşılayacak.
10 Kasım 2006'da Bilecik-Söğüt karayolunda meydana gelen kazada, Ali Öztosun idaresindeki 33 FF 356 plakalı otomobil, yoldaki mıcır sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle yoldan çıkarak devrildi. Tek taraflı maddi trafik kazasının yoldakı mıcır sebebiyle oluştuğunu savunan otomobilin sigortalı olduğu sigorta şirketi, Ali -Öztosun'un aracındaki 3 bin 375 YTL'lik zararı karşıladı. Ardından kazada Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihmalı olduğunu öne süren Axa Sigorta, kazayı yargıya taşıdı.
Eskişehir 2. İdare Mahkemesi'ne açılan davada, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nin bilirkişi raporu sonucu Karayolları Genel Müdürlüğü'nün can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak, gerekli önlem ve tedbirleri almaması sebebiyle kazada yüzde 25 oranında kusurlu olduğu kararına varıldı. Eskişehir 2. İdare Mahkemesi, kazadaki 3 bin 375 YTL'lik maddi zararın yüzde 25'inin Karayolları Genel Müdürlüğü'nce sigorta şirketine ödenmesini kararlaştırdı. Karayolları, kararın iptal edilmesi için, sigorta şirketi ise kusur oranının daha yüksek olduğu gerekçesiyle bir üst mahkeme olan Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz etti.
İtirazı değerlendiren Bölge İdare Mahkemesi, her iki tarafın da itirazını redederek, kazada Karayolları genel Müdürlüğü'nün yüzde 25 oranında kusurlu olduğu hükmüne vardı. Şimdi, Karayolları Genel Müdürlüğü, kazadaki maddi hasarın yüzde 25'lik bölümü olan 843 YTL'yi yasal faizleriyle birlikte sigorta şirketine ödeyecek.
Bölge İdare Mahkemesi'nin kararlarının kesin olduğunu belirten Avukat Sedat Gökdemir, "Maalesef ülkemizde mıcırın sebep olduğu kazalarda çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Yoldaki gevşek malzeme nedeniyle kaza yaptığını söyleyen araç sürücüsünün ifadeleri ve yapılan bilirkişi incelemesi sonrası sigorta şirketi konuyu mahkemeye taşıdı. Yargı kararını verdi ve bu karar emsal teşkil edecek." dedi.
Öte yandan Karayolları Genel Müdürlüğü, asfalt sathi kaplama konusunda teknik bilgileri kamuoyuyla paylaşmıştı. Mıcır serilen yol yüzeyinin lastik tekerlek silindirler veya bandajlı silindir ile sıkıştırılarak, asfalt çimentosu ile mıcırın bağlantısının sağlandığı belirtilen açıklamada, asfalt çimentosunun sertleştiği ve katılaşma süresinin maksimum 48 saat olduğu ifade edildi. Açıklamada, asfalt kaplama çalışmasının yapıldığı ve yolun trafiğe açık tutulmasının zorunlu olduğu hallerde, araç hızlarının düşürülmesi koşuluyla yolun kullanımına izin verildiğine işaret edilirken, şu görüşlere yer verilmişti: "Genel Müdürlüğümüzce yürütülen uygulamalarda, en önemli güçlük trafik altında çalışılmasıdır. Özellikle uygulamaların kalıcılığı açısından sıcak aylarda yoğunlaşan çalışmalarda, sıcağın etkisiyle daha aceleci duruma gelen sürücüler, trafik işaret ve işaretçilerine riayet etmemekte ve çok düşük hızla gidilmesi gereken yeni yapılmış asfalt sathi kaplamada sürat yapması tehlike arz etmekte ve kazalara neden olmaktadır. Kazalara sebebiyet vermemek için, bu güzergahlarda sürücülerin de uyarıları dikkate alarak, trafik işaret ve işaretçilerine uymaları ve belirtilen hızda gitmeleri son derece önemli ve gereklidir.'