Aşk Abdulmecit'in de kalbine dokundu

00:008/10/2010, Cuma
G: 8/10/2010, Cuma
Yeni Şafak
Aşk Abdulmecit'in de kalbine dokundu
Aşk Abdulmecit'in de kalbine dokundu

Özlem Doğan'ın, Çağrı Yayınları'ndan çıkan “Gülistan-ı Aşk adlı kitabı büyük ilgi görüyor.


İlk romanı “Gülistan'ı Aşk” Çağrı Yayınları'ndan çıkan Özlem Doğan, tarihe ışık tutacak bir eser ortaya koydu. Tanzimat dönemi padişahlarından Abdulmecit Han'ın Gülistan ile yaşadığı aşkı anlatan Özlem Doğan 229 sayfalık eserinde sarayı, saraydaki entrikaları, döneme ait gelişmeleri akıcı bir üslupla kaleme aldı.


Tanzimat padişahı Abdulmecit, son dört padişahın babası olarak da biliniyor. Osmanlı'nın son dönemlerine damga vuran Tanzimat Fermanı sırasında da padişah olan Abdulmecit, aldığı çok iyi bir eğitiminin yanı sıra döneminde uyguladığı yeniliklerle de tarihe damga vurmuş padişahlardan biri.


Romanda dönemin uygulamaları, gelişmeleri yer alırken aynı zamanda Abdulmecit Han'ın yoksul bir kız olan Gülistan ile karşılaşması, birbirlerine olan aşkları, yaşadıkları zorluklar yer alıyor.


Romanın sonuna doğru geldiğinizde hazin bir finalle karşılaşıyorsunuz. Romanını uzun zamandır yaptığı araştırmalar ve incelemeler sonucu kaleme aldığını belirten Özlem Doğan, padişah Abdulmecit'in insani yönlerini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.



Kitaptan bir bölüm:


Zât-ı Şâhâne'yle göz gözeydiler. Tek bir söz bile söylemiyorlar, bakışlarıyla birbirlerine ilan-ı aşk ediyorlardı…


Yalnızca ay ışığı, yıldızlar, Dersaadet'e inen sonbahar serinliği ve gecenin sessizliği şahit oluyordu bu ölümsüz anlara... Gülistan'ın gözünden iki damla yaş iniverdi yanaklarına doğru. Bu efsunlu güzellik, bu ölümsüz dakikalar bitecek ve sevgilisiyle arasına aşamayacağı ve içinde hep bir korkuyla haber bekleyeceği mesafeler girecekti. Engin okyanuslar kadar yemyeşil gözlerden akan yaşları fark etti padişah…


“Neyiniz var Gülistan'ım? Bu gözyaşlarının sebebi nedir? Sizi üzecek bir tavır ya da kelam mı ettim?”


“Bilakis bu kadar saadete layık mıyım diye düşünüyorum. Bu akan yaşlar sizden ayrılmak korkusundandır. Hayatımın, sizin varlığınız olmadan ne anlamı olabilir şu fâni dünyada? Beni kederlendiren bu efendim!”


“Izdırabın pençesinde kıvranan bir devletin padişahı… Aşk onun da kalbine dokundu.”