Şiddeti zihinlerden temizlemek şart

Prof. Dr. Büşra Ersanlı
00:0025/07/2007, Çarşamba
G: 25/07/2007, Çarşamba
Yeni Şafak
Şiddeti zihinlerden temizlemek şart
Şiddeti zihinlerden temizlemek şart

Yeni Meclis'te MHP ve DTP varlığı risk kadar şans demek. Bu şans, şiddet yerine karşılıklı iletişim ile hayata geçip toplumsal barış için kullanılabilir

23 Temmuz'da çıkan, “milliyetçilik” sorununu Meclis'e taşıyan bir tablodur. MHP'nin 71 milletvekili ile DTP'nin 24 milletvekili yakın mesafede ve inşaallah olgun siyasetçiler olarak karşı karşıya gelecekler. Bu karşılaşma AK Parti'nin seçimlerden hemen önce öngördüğü gibi hizmeti engelleyen bir tarzda olmayabilir, bence olmayacaktır da... Tabii AK Parti, Meclis'i de bir asayiş alanı olarak görme eğilimlerine prim vermemeye devam ederse... Zihinlerdeki “linç alışkanlığı” ile yine zihinlerdeki “mayın tuzağı” dışında bir iletişime imkan tanıyacak yeni Meclis, MHP'li milletvekilleriyle DTP'li bağımsız milletvekilleriyle.

DTP'li adaylardan bir beklenti daha var. Kanımca bu çok daha önemli çünkü gündelik hayat koşullarımızı ilgilendiriyor: Solda yeniliğin yolunu açacak bir söylem. Eğer bu yenileşme, genel olarak sol kesimde güçlü bir şekilde başarılmış olsaydı, bağımsız sol adaylarla daha güçlü bir işbirliği yapılabilseydi DTP adayları, yoksul kesimlerden AK Parti'ye kayan oyların önemli bir kesimini kaçırmayabilirdi: Mesela Ağrı'dan, mesela Batman'dan. En sivri kaybı da İstanbul 2. Bölge'de yaşamazdı. Bağımsız olma veya bağımsız adaylık anlayışı bu seçimlerde bir sembol oldu. Bu sosyal adalet ve temsil adaleti olamayışına ciddi bir tepki anlamına geliyor. DTP ile doğrudan bağlantılı olmayan ama sol ve bağımsız olmanın değerini DTP'li adaylarla paylaşmak isteyen adaylarımız da oldu. Bu bağlamda, Ufuk Uras'ın seçilmiş olması büyük bir umuttur. Kazanmayanlar bile bağımsız şahıs olmanın değeri konusunda ciddi mesajlar verdiler. Bu mesajların en kuvvetlisi Baskın Oran'a aittir. Baskın Oran ve Ayhan Bilgen gibi donanımlı ve vicdanlı tam bağımsız adaylar her zaman bulunamaz. Onların katkısından yararlanma sorumluluğu bütün bağımsız ortak aday destekçilerine aittir. Yenilenecek bir sol için bu mesajların canlı tutulması gerekecek. Uzlaşma, bu bağımsızlığın değeri üzerinden kurulacaktır. Gerek Ahmet Türk gerekse Aysel Tuğluk uzlaşma yönünde çok olumlu ilk mesajlar verdiler. Fırsat var, özgürlükleri savunarak destek kitlelerini arttırabilirler, zaten AK Parti de kısmen yaptığı bazı özgürlük reformlarıyla oylarını arttırdı. Anayasa'nın, siyasi partiler yasasının, seçim yasasının değişimi için, konusuna göre Meclis'teki üç parti ile de farklı farklı uzlaşmalar, işbirlikleri yapabilirler. Kültürel hakları, tüm ülke insan haklarını ve kadının insan haklarını tartışma ve önerileriyle genişletebilirler.

BARIŞ İÇİN ÇABA ŞART

Ayrıca MHP ile yüz yüze “Kürtçülüğün” ve “Türkçülüğün” insanî yanlarını öne çıkarabilirler. Meclis bunun için en görünür ve eğitici alandır. Gençlerimizin bu görünür tartışmalara ihtiyacı var. Milliyetçilik tabii ki halkımızın gündelik hayatının en önemli konusu değil. Olmamalı da... İşin en ciddi boyutu sosyal adaletin Meclis gündemine fazla girmemiş oluşu ve buna bağlı olarak da yoksulluk ve işsizlik konusunun yaygın olarak tartışılmaması. Sol muhalefetin önemi esas bu noktada olacaktır. Neo-liberal baskıcı ve aşırı milliyetçi ABD yönetiminin dünyaya yaydığı ve bölgeyi de kıskacına aldığı söylemden kurtulmak çoğu milletvekili için zor olacaktır. İşte yeni ve sol söyleme gereksinim böyle durumlarda iyice açığa çıkıyor. Bu noktada zaman zaman CHP'li milletvekilleri ile MHP'li bazı milletvekilleri ile konu bazında uzlaşmak mümkündür ve gerekli olabilir.

Deniz Baykal'sız bir CHP sosyal adalet ve yenilikçi sol açısından dikkate değerdir. CHP ile DSP'nin sol dışından medet umarak kurdukları milliyetçi çatı kalıcı olmayabilir. Tüm bu dönüşümler yeni ve sol bağımsız duruşlu vekillerin gayretleriyle gerçekleşebilir. Onlar uzlaşma kültürünü geliştirdikleri oranda Meclis dışından, kamuoyundan, medyadan, sivil toplum örgütlerinden, aydınlardan destek alacaklardır.

Ortak sol aday atılımına varana kadar epey dolambaçlı bir seyir izledi sol aydınlar. Maalesef 10 Aralık Hareketi var olan potansiyeline rağmen bu sürece hareket olarak destek veremedi. CHP ve DSP'nin şaşırtıcı derecede geri söylemleriyle, ilkeli ve yeni sol söylemin arasında sıkıştı. Mutlaka, bu enerji kaybını telafi etmek lazım. Özellikle 10 Aralık Hareketi'nin belli başlı isimlerinin sosyal adalet konusunda ve sol ekonomik ilkeler konusunda yararlı olabileceğini biliyoruz. AK Parti'nin birçok kesim tarafından beklenmeyen başarısı 'Bin Umut' adayları için AB uyum yasaları açısından olumlu değerlendirilmelidir. AB'ye eleştirel ve olumlu ABD'ye ise eleştirel ve mesafeli duruş AK Parti'nin Meclis'teki muhalefetle kısmî uyumu açısından yararlı olabilir. Özellikle bu alanda yani AB konusunda AK Parti ile yapıcı bir pazarlık geliştirmek bağımsız adaylık için büyük bir başarı olacaktır. AK Parti'nin iktidarını güçlendirerek sürdürmesi onun hatalarını gizlememeli, özellikle MEB ile ilgili sorunlar ve YÖK ile yaşanan sorunların 20 milyona yakın gencimizin hayatını ne kadar doğrudan etkilediğini sola yakın adaylar hiç unutmamalı. Gençleri ve kadınları siyasi söylemde ve eylemde sürece katmayı başarmak için daha çok uzun bir yolumuz var. Hiç unutulmamalı ki bağımsız sol ortak aday talebi ve heyecanı esas olarak gençlerden geldi.

Bayrak dikme yarışını bir kenara bırakıp dik durmanın, vicdanlı ve adaletli yaklaşımların faziletini kavrayarak davranmak en çok sol muhalefeti yenileyecek ve güçlendirecektir. Kemikleşmiş hiçbir parti sola umut teşkil etmiyor. Bunu bize bu seçimin bağımsız sol adayları iyice göstermiş oldu. Bir de ağırlıklı bir kimlik söylemi, sadece yükselen Türk milliyetçiliğini karşılayan söylem halkı doyurmuyor. Bunları öğrenmiş olmanın ferahlığını bizler yaşıyoruz. Meclis'e giren bağımsız milletvekilleri de bu dersin hakkını vermeli, temsil adaletinden başlayarak sosyal adalet ve yoksulluk konularında sol muhalefetle (Meclis içi ve dışı) dayanışmasını daha sağlam sürdürmeli... Paylaşmak sadece iktidara yakın ortamları paylaşmak değildir; paylaşmak aynı zamanda kamu alanlarındaki tüm imkânları güvenle paylaşma ilkelerini hayata geçirmektir. Meclis'e ufuk gerekti, ufuk geldi, ufuk tek kişi değildir, bağımsız bir semboldür. Bağımsız adaylık yüzde 10 asayiş barajı nedeniyle düşünüldü ama bağımsızlık ve bireylerin tek tek kıymeti gerçek hayatta çok daha önemli, vekillerimizi de böyle düşüneceğiz. İnsanları partileriyle torbalamaktan kurtulmanın zamanı geldi...

Not: Sağlıklı ve bir ortamda seçimlerin yapılmış olması iktidar partisinin en büyük başarısıdır.

* Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı