Başbakan Erdoğan, KADER Genel Başkanı'nın siyasette kota isteğine; "ABD'de kota var mı? Fransa'da kota kaç. Sen Ruanda mı olmak istiyorsun, buyur Ruanda ol" diye cevap verdi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından yeni yasama yılının açılması dolasıyla verilen resepsiyona katılan Başbakan Erdoğan, KADER Genel Başkanı'nın siyasette kota isteği üzerine; "Haksızlık yapıyorsun. Niye adil olmuyorsun. Şu anda herkes eşit. Asla kotayı ben eşitlik olarak almıyorum. Eşit katılım zaten şu anda var. Git kazan al. Sen kendin gidip kazanıp alamıyorsun. Kardeşim git kazan al. Kota olduğu zaman ben erkeklerin ianesine sığınıyorum demektir. Bana bunu anlatamazsın. Bütün dünyada bu yok. Başka yerlerde var diye anlatamazsın. ABD'de kota var mı? Fransa'da kota kaç. Sen Ruanda mı olmak istiyorsun, buyur Ruanda ol. Bu kadar. Kotayı kadınlara saygısızlık olarak görüyorum. Kota konusunda kusura bakmayın, benim ilkemdir. Benim Kadın Kollarım bu konuda KADER'den çok daha samimi, bunu da bilin" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bugün Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada Demokratik Toplum Partisi ile ilgili sözleriyle ilgili bir soruya Erdoğan, "Buna ben şimdi tabii konuşmanın metnini tam olarak görmüş değilim. Görmeden bir değerlendirme yapmam, o yanlış olur. Ama şu anda parlamentoya gelmiş olanlar da hukuki bir süreç içerisinde parlamentoya gelmiş olan insanlar. Şu anda yasalar içerisinde geldiler, yasalar dışında değil. Eğer yasadışı bir şey varsa, o zaman burada herhalde gereğini yapmak yargıya düşen bir şeydir. Yüksek Seçim Kurulu bu konuyla ilgili olumsuz bir karar verdi mi? Vermedi. Yasalar içinde seçilip geldiler. YSK olumsuz bir görüş bildirmedi. Bundan sonrası yargıya düşer. Bunun gereğini yapmak da yargıya düşer" dedi.
DTP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir fezleke gelmesi durumunda tavırlarının ne olacağı sorusuna Erdoğan, "Doğmamış çocuğa don biçmeyin. " şeklinde karşılık verdi.
Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları konusunda yarın milletvekillerine bilgi vereceğini belirterek, oluşan yeni taslağı tüm siyasi partilere götüreceklerini kaydetti. Erdoğan, ayrıca taslak metninin tartışılması için bir platform kuracaklarını ifade etti.
Refarandum sonrasında Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan, yeni bir cumhurbaşkanı seçimine gerek olmadığını ifade etti.
"21 Ekim referandumu ile ilgili düzenleme yapacak mısınız?" yönündeki bir soruya ise Erdoğan, "Böyle bir düzenlemeye gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı seçildi. " dedi. "Referandum süreciyle ilgili partiniz nasıl bir çalışma yaptı?" yönündeki soruya ise Erdoğan, "Bunu yarın grup toplantısında açıklayacağım. " şeklinde cevap verdi.
"Anayasa değişikliğini ne zaman getireceksiniz?" yönündeki soruya ise Erdoğan, şu karşılığı verdi: "Siyasi partiler başta olmak üzere STK, üniversiteler, medya yani anayasa ile ilgili tüm kurumların düşüncelerini alabilecek bir platform hazırlığı içindeyiz. Bunları internet sitemizde yayınlayacağız, bu istekleri alacağız. Ondan sonra değerlendirmemizi yapıp, TBMM Başkanlığı'na sunacağız. " "Bu platform TBMM olabilir mi? Uzlaşma Komisyonu olabilir mi?" sorusuna ise Erdoğan, "Anayasa Komisyonu nedir? Tüm partilerden oluşmuyor mu? Orada bir uzlaşma komisyonu da oluşturulsa sonra onun geleceği yer yine Anayasa komisyonu. Nihai çalışmayı yapacak yer Anayasa Komisyonu. Bunları bir fantezi, zaman kaybı olarak görüyorum. Zaten önceden siyasi partilerin düşüncelerini alıyoruz. Ondan sonra Anayasa Komisyonu'na getiriyoruz. " diye cevapladı.
Erdoğan, resepsiyon salonunda Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth'la bir süre sohbet etti. Roth, Başbakan Erdoğan'dan randevu talep etti. Erdoğan'ın Roth'a yarın saat 15. 00 için randevu verdiği öğrenildi.
Başbakan, resepsiyonda Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç ve Yargıtay Başkanı Osman Arslan ile sohbet etti. Erdoğan, Anayasa Mahkemesi başkanlığı için turların devam ediyor olmasına atıfta bulunarak, "Hala başkanınızı seçemediniz, bayağı uzadı" diye takıldı.
Kılıç, "Seçeceğiz efendim" diyerek Erdoğan'a cevap verdi. Bu arada Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Erdoğan ve Kılıç arasındaki sohbete dahil oldu. İyimaya, Arslan ve Kılıç'ı göstererek, "Kurumları kavgalı ama kendileri iyi anlaşıyorlar" dedi. Arslan, "Yargı kurumları kavgalı olamaz. Hukukun görevi barışı sağlamaktır" cevabını verdi.
Erdoğan, bir gazetecinin "Resepsiyonda muhalefet liderleri ile karşılaştınız mı?" sorusu üzerine "Mustafa Özyürek ile karşılaştım. Eğer yargıtay onaylarsa ondan 2. 5 milyar lira alacağım var. O da daha önce benden 5 milyar almıştı" dedi.
Erdoğan'ın resepsiyonda Yazar Nuray Mert ile karşılaşması sırasında Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki'nin, "Sahur programı yapıyor" diye espri yapması gülüşmelere neden oldu.
Başbakan, Radikal Temsilcisi Murat Yetkin'in ceketinin yakasını düzeltmek için elini uzatınca Yetkin refleks göstererek geri çekildi. Bunun üzerine Erdoğan, "Dur yahu. Ne korkuyorsun. Ceketinin yakası kalkmış onu düzeltiyorum" dedi. Ardından Erdoğan, "Başlık da çıktı 'ceketinin yakasını düzeltti" diye espri yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Toptan'ın açılış resepsiyonuna 40 dakika gecikmeli katıldı. Gül, bir gazetecinin resepsiyona geç kalınca tüm davetlilerin gelmeyeceği korkusuna kapıldığı şeklindeki yorumu üzerine, "Nasıl gelmem. Herkes arkadaşım. Buradaki davetlilerden, kavaslardan, garsonlara kadar herkesi tanıyorum" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'ü beklemeden resepsiyondan ayrıldı.
Başbakan Erdoğan, Meclis Tören Salonu'na resepsiyonun başlama saati olan 19. 00'da gelirken, salonda yaklaşık 40 dakika kalarak davetlilerle sohbet etti. Başbakan Erdoğan'ın Meclis'ten ayrılmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Gül tören salonuna geldi. TBMM Başkanı Toptan, Gül'ü tören salonunun kapısında karşıladı. Gül, TBMM Başkanı Toptan'la birlikte salonu dolaşarak davetlilerle sohbet etti. Cumhurbaşkanı Gül, MHP lideri Bahçeli ile de bir süre ayak üstü konuştu. Gül, bir gazetecinin resepsiyona geçkalınca tüm davetlilerin gelmeyeceği korkusuna kapıldığı şeklindeki yorumu üzerine, "Nasıl gelmem. Herkes arkadaşım. Buradaki davetlilerden, kavaslardan, garsonlara kadar herkesi tanıyorum" diye konuştu. Gül, resepsiyona neden eşi Hayrünnisa Gül'ü getirmediği sorusu üzerine ise, "Çok kalabalık" demekle yetindi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Terörü kınamayanlar, gaflet içinde olan insanlardır. Bu insanlar, Türkiye'nin gerçeğini görmeli ve yeminlerine sadık kalmalıdırlar" dedi.
Bahçeli, yeni yasama yılı resepsiyonunda, gazetecilerle bir süre sohbet etti. Uzun zamandır, bölücü terörün tırmanma eğilimi içerisinde olduğunu belirten Bahçeli, "Güvenlik güçlerinden çok sayıda şehidimiz olmuştur.
Şimdi de köyüne su getirmek amacıyla çalışan, o bölgenin insanlarına bir saldırı olmuştur. 12 vatandaşımız, ülkemizin insanı, kardeşimiz hakkın rahmetine kavuşmuştur. Milletimizin başı sağolsun" diye konuştu.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkanı Ahmet Türk, Şırnak'ta meydana gelen olaylardan dolayı herkesten fazla acı duyduğunu belirterek, "Yaşama hakkının engellenmesine yönelik her türlü eylemi kınıyorum" dedi.
Türk, TBMM'nin açılış resepsiyonunda gazetecilerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarına ilişkin sorularını cevaplandırdı. Niyetlerinin açık olduğunu ifade eden Türk, kendilerine yönelik susturma politikası uygulandığını iddia etti. Toplumsal uzlaşma niyetiyle parlamentoya geldiklerini ve şu anda ise susturulmaya, ötekileştirilmeye yönelik durumla karşı karşıya bulunduklarını öne sürdü.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, TBMM'nin yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla TBMM Tören Salonu'nda verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını cevapladı. Toptan, yeni anayasa hazırlıkları konusunda Meclis'in ipleri eline alıp olmayacağı sorusu üzerine, Meclis'in bu işle ilgili birşey yapabilmesi için anayasanın öngördüğü TBMM üye tam sayısının üçte birinin imzasını taşıyan anayasa değişiklik teklifinin TBMM'ye verilmiş olması gerektiğini ifade etti. Toptan, "O verilmeyince bizim hukuki olarak yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Başlatabileceğimiz bir süreç yok. Bu bize geldikten sonra TBMM olarak en geniş uzlaşmayı sağlamak için üzerimize ne düşüyorsa yaparız" şeklinde konuştu. Taslağın, AK Parti'nin taslağı olacağı yönündeki eleştirilerden rahatsız olup olmadığı sorusuna Toptan, "Ortada başka taslaklar da var. TOBB, Barolar Birliği yeni çalışmalar yaptırıyor. Süreci beklemek lazım. Başka da yapacak birşey yok" karşılığını verdi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis'in yeni anayasa konusunda bir çalışma yapabilmesi için önce kendilerine anayasa değişiklik teklifinin gelmesi gerektiğini belirterek, "O verilmeyince hukuki olarak yapabileceğimiz birşey yok. Başlatabileceğimiz bir süreç yok" dedi. Toptan, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'e davetiye gitmediği gerekçesiyle DSP'lilerin resepsiyona katılmamasına üzüldüğünü
Meclis resepsiyonuna katılan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, AK Parti'nin sivil anayasa çalışmasıyla ilgili izlenen yönteme itirazının olduğunu belirterek, "Yakışanı ve şık olanı anayasa çalışmasının Meclis Başkanlığı tarafından organize edilerek, koordine edilmesidir" dedi.
Anayasa değişikliğine ilişkin taslak metnin Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesinin ardından görüş bildireceklerini açıklayan Kılıç, metnin hem anayasanın geneli hem de Anayasa Mahkemesi'ni ilgilendiren bölümleriyle ilgili düşüncelerini kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. Bu konuda en çok söz söyleyeceklerden birinin Anayasa Mahkemesi olduğuna vurgu yapan Kılıç, "Biz metni bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Yeni yasama yılı resepsiyonuna katılan ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, burada gazetecilerin sorularını cevapladı. Wilson, ABD'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Ralston'ın istifa ettiği yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine "Ralston görevine devam ediyor" diye konuştu. Gazetecilerin soruları üzerine Türkiye ile Irak arasında imzalanan 'Terörle Mücadele Anlaşması'na ilişkin görüşlerini de açıklayan Büyükelçi Wilson,anlaşmanın imzalanmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Hem Türkiye'yi hem Irak'ı birlikte çalışmaları için uzun züredir teşvik ettiklerinin altını çizen ABD Büyükelçisi Wilson, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu vurguladı. Irak hükümetinin de bunu ilk kez bir anlaşmada dile getirmesinin önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Wilson, anlaşma metninde yer almayan 'sıcak takip' maddesiyle ilgili olarak da şunları söyledi:
"Türkiye ve Irak'ın bu konudaki anlaşmazlığın tüm bir anlaşmayı etkilemesine izin vermemeleri memnuniyet vericidir. "