İsrail, bağımsız Filistin devletinin başkenti olması planlanan Doğu Kudüs'e 50 bin yeni konut inşa etmeyi planlıyor. Haaretz gazetesinin Planlama Dairesi yetkililerine dayanarak verdiği habere göre 20 bin konutun projesinin onaylanma ve uygulama safhasında olduğu belirtiliyor.
Barış sürecinin önünü açmak amacıyla Batı Şeria'daki yerleşim birimi inşaatlarını 10 aylık bir süre için durdurduğunu öne süren İsrail, Doğu Kudüs'te ise arka arkaya yeni konut inşaatı projelerini açıklıyor. Son olarak önceki gün bin 600 konutluk bir projeyi duyuran İsrail, ABD'nin baskısıyla yapılması planlanan dolaylı görüşmelerin de başlamadan kesilmesine sebep olmuştu. Ortadoğu barış görüşmeleri yaklaşık 17 aydır askıda bulunuyor.
Habere göre yeni konutlar İsrail'in 1967 Savaşı'ndan sonra işgal ettiği Doğu Kudüs'te inşa edilecek. Konutların büyük çoğunluğu Yahudi mahallelerinde, bazıları ise Arap bölgelerinde yapılacak. Yeşil Hat'la Batı Kudüs'ten ayrılan Doğu Kudüs'te halen 200 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Kentte yaşayan Filistinlilerin sayısı da 220 bin civarında bulunuyor.
İsrail'in son 1600 konutluk projesi, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın İsrail ve Filistin'e yaptığı ziyarete denk gelmiş, bu karar ABD ve Filistin'in sert tepkisini çekmişti.
Karar üzerine acil olarak toplanan Arap Dışişleri Bakanları, daha önce destek verdiklerini duyurdukları dolaylı görüşmelere desteklerini çektiklerini belirtmiş, Filistin Lideri Mahmut Abbas'ın da bu görüşmelere katılmayacağını açıklamıştı.
Karara sert tepki gösteren İsrail'de İsrailliler ve Filistinliler arasında iç barışın sağlanması için çalışan sivil toplum kuruluşlarından İr Amim (Halkların Şehri), Doğu Kudüs'teki söz konusu inşaat planlarının uygulamaya konulması halinde, İsrail-Filistin uyuşmazlığını çözmenin imkansız hale geleceğini vurguluyor. İr Amim yetkilisi Orli Noy, bu inşaatlardan en tehlikelisinin Eski Kent içinde yapılması planlananlar olduğunu, ikinci sırada, tarihi niyetlerle, Filistinlilere ait mahallelerin tam kalbinde inşa edilmesi planlanan "ideolojik" mahiyetli yerleşimler olduğunu vurguluyor. Noy, üçüncü sırada ise var olan Yahudi mahallelerinin genişletilmesi projelerinin geldiğini belirtiyor.
Orli Noy, sonuç olarak, Doğu Kudüs'te inşaatın, İsrail-Filistin uyuşmazlığının çözümünde, İsrail'i geri dönüşü olmayan bir noktanın ötesine götüreceğini ifade ediyor.
ABD Başkanı Barack Obama'nın göreve gelir gelmez İsrail'e karşı takındığı sert tavırdan geri adım attığı ve Ortadoğu'daki en yakın müttefikinin aşağılamalarını yutmaktan başka bir şansı kalmadığı öne sürülüyor. Amerikan Associated Press (AP) Ajansı'nda yayınlanan yorum haberde Obama'nın bir yıl öncesine göre çok farklı bir noktada olduğu belirtiliyor.
Ajansa göre bir yıl önce İsrail'in derhal yerleşim birimi inşaatlarını durdurmasını isteyen Obama, bugün İsrail ve Filistin arasında dolaylı görüşmelere başlama kararı alan Netanyahu'ya övgüler diziyor.
Sağlık reformu gibi sert konuların masada olduğu bir dönemde Obama'nın İsrail'i karşısına almasının en son yapacağı tercih olduğunu belirten AP, buna rağmen Beyaz Saray'ın İsrail'in kaba tavırlarını muhtemelen unutmayacağını yazıyor.
AP, Obama'nın Yahudi lobisinin muhtemel bir kızgınlığından da çekinmiş olabileceğini belirtiyor ve Woodrow Wilson Uluslar arası Uzmanlar Merkezi'nden David Miller'in "O şu anda İsrail'e karşı kazanamaz. Nasıl aşağılandığı mesele değil, onu yutmak zorunda." yönündeki sözlerine yer veriyor. Miller, "İsrail ile çalışmak ayı ile dansa benzer. Bir kere bu dansa başladın mı, terk edemezsin." ifadelerini kullanıyor.