Anayasa tartışmaları yeniden alevlendi. Türkiye'nin AB süreci ve özgürlükler için baştan sona yenilenmiş bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Zaruret karşısında halk oylamasına gitmek de göze alınabilmeli” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Baştan sona yenilenmiş Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AB süreci, özgürlüklerin daha bir genişlemesi ve demokratikleşmenin tamamlanmasıyla bütünleşecek bir anayasaya ihtiyacımız var” dedi. Arınç, 16 Ocak Basın Onur Günü dolayısıyla geldiği Kocaeli'nde Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı ziyaret etti. Arınç, gazetecilerin “Anayasa değişikliği konusunda muhalefetten beklentiniz nedir?” sorusu üzerine bu konuda henüz bir teklif bulunmadığını ifade etti.
Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması, hatta bugüne kadar üçte biri değişmiş olan 1982 Anayasası'nın daha çağdaş bir düşünceyle AB normlarını içeren, daha demokrat, daha sivil bir Anayasa olarak düzenlenmesi konusunun Türkiye'nin epeyden beri gündeminde olduğunu belirten Arınç, şunları söyledi:
“2007 seçimlerini takiben böyle bir anayasa çalışmasını iktidarımız yapmıştı. Fakat bugüne kadar, umumi anlamda yeni ve sivil bir anayasa yapma imkanını bulamadık. Anayasa'da bugüne kadar kısmen değişiklikler yapıldı. AB sürecinde Anayasa'nın 40'tan fazla maddesi değişti. Bugüne kadar da 1982'den bu yana 60 maddesi değişti. Dolayısıyla 175 madde olan Anayasa'nın üçte birinin zaten değiştiğini kabul edebiliriz. Dolayısıyla baştan sona yenilenmiş Avrupa insan hakları sözleşmesi, AB süreci, özgürlüklerin genişlemesi, demokratikleşmenin tamamlanmasıyla bütünleşecek bir anayasaya ihtiyacımız var.
“O kadar lüzumlu, o kadar zaruri bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulabilir ki bunun için halk oylamasına gitmek de göze alınabilmeli” diye konuşan Arınç, referandumun demokratik yöntemlerden biri olduğunu, nasıl seçimlerde millet iradesine başvuruluyorsa, bunun dışında temel noktalarda karar alabilmek için de referanduma gidilebileceğine dikkat çekti. 2007 seçimlerinden sonra 11 maddelik anayasa değişikliğinin referandum yoluyla kabul edildiğini hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki aylarda ve haftalarda zaruri anayasa değişikliği hissedilirse, en az 184 milletvekilimizin teklifiyle parlamentoda görüşülebilir. Temenni ederiz ki 367'nin üzerindeki bir oyla referandum ihtiyacı olmadan kabul edilsin. Ama bunun altında bir destekle çıkacak olursa o zaman son kararı halkımız doğrudan bizzat kendisi verir. AB'ye üye ülkelerin birçoğunda bırakın anayasa değişikliklerini, yerel yönetimlerle ilgili konularda bile halk oylaması sık sık yapılmaktadır. ”
Arınç'a, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Basın Onur Ödülü” verildi. Arınç'a ödülünü, Cemiyet Başkanı Halit Yılmaz sundu. Arınç, “Medyanın güçlenmesi ne kadar çabuk olursa, bu ödülü o kadar hak etmiş olacağım” dedi.
Arınç, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon'un neden olduğu 'koltuk krizi' ile ilgili olarak şunları söyledi: “Burada kaybeden İsrail hükümeti oldu. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu tür muameleler hoş karşılanmaz. Aranızdaki ilişkiler kötü bile olsa... İsrail'in sorumsuz bazı uygulamaları sebebiyle Türk hükümeti ve Sayın Başbakan, hepimiz zaman zaman eleştirilerimizi dile getiriyoruz. Ama buna karşılık yapılacak şey, böyle bir davranış olamazdı. Burada kazanan Türkiye devleti oldu, onun itibarı oldu. Çünkü İsrail kolay kolay özür dileyen bir ülke değildir. Böylesine açık bir mektupla sadece Türkiye'nin değil tüm dünya kamuoyunun da nefretle takip ettiği bir olay karşısında özür dilemişlerdir. Bu İsrail'in dünyadaki yalnızlığını göstermektedir. Çünkü o kadar sorumsuz, o kadar cüretkar işler yapıyorlar ki sanki tüm dünya onları alkışlayacak zannediyorlar.”