Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işine talip olan OSTİM girişimcisine inandığını söyleyerek, "Burada organizasyon kabiliyetini de göstermeniz gerekir. Nihayetinde buralar deneme tahtası değil. Bu alanlar insanlara açılacak, ziraat yapılacak. O bakımdan bu işi size verirken herkesin güvenli hissetmesi lazım" dedi.
Cuma namazını OSTİM'deki Abdulkadir Geylani Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Gül, ardından OSTİM Yönetim Kurulu'nun onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı. OSTİM'deki Lale Restaurant'taki yemek öncesi OSTİM'li girişimcilere seslenen Gül, "Hepinizin başarılarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Sadece Türkiye içinde değil, Türkiye dışında da, ben zaman zaman OSTİM'i anlatırım" diye konuştu.
Ankara'nın bakanlıkların ve resmi işlemlerin olduğu bir kent görünümünden çıkarak, bir üretim merkezi haline geldiğini ve bunda OSTİM'in büyük katkısı olduğunu vurgulayan Gül, şunları söyledi:
"Burada 5 bin tane işletme var. Bunlar KOBİ. Burada beni düşünceye sevk ettiren şey, müteşebbislik ruhu. 5 bin tane müteşebbis. Yani 5 bin tane devlet memuru, 5 bin tane devlet organı değil, 5 bin devlet dairesi değil, 5 bin tane riski kendisinde olan ama atılım yapmak için hedeflerini kendisi koyan, çalışan, elini hatta kafasını taşın altına koyan, hedefi olan, gece gündüz üreten, çalışan müteşebbis. Bir ülkeyi zengin yapan da budur. Bir ülkeyi zengin yapan o ülkenin petrolü, altını, madenleri değil, bir ülkeyi zengin yapan, ileri götüren, kalkındıran, başarı kılan, o ülkenin insan gücü ve müteşebbisidir. Onun örneklerini burada görüyoruz."
OSTİM'de sanayinin her dalında güzel işler yapıldığını belirten Gül, üniversitelerle yapılan işbirliğinde de duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "Artık Türkiye'nin yüksek teknoloji satın alan bir ülke olmasından çıkması lazım, çıkıyor zaten" diyen Gül, hükümetlerinde buna çok önem verdiğini ve bütçeden pay ayırdığına işaret etti. Gül, "İnanıyorum ki 10 sene sonra Türkiye'de teknoloji alanında dünyada göze batan üretimler olacaktır, buluşlar olacaktır" şeklinde konuştu.
Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işine talip olan OSTİM girişimcisine inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
"Mayınların temizlenmesiyle ilgili yasa geçti. Bu yasa aslında size çok iyi bir imkan tanıyor. Sizin bunları yapacağınıza ben inanıyorum. Ama burada organizasyon kabiliyetini de göstermeniz gerekir. 'Biz şunu yaparız' demek yetmiyor. Onu talep edenlere, problemsiz bir şekilde, yapıp sunabilmek çok önemli. Nihayetinde buralar deneme tahtası değil. Bu alanlar insanlara açılacak, ziraat yapılacak. O bakımdan bu işi size verirken herkesin güvenli hissetmesi lazım. Sonra problem çıkmayacak şekilde hissetmesi
lazım. Onun için vakit var. NATO ile işbirliği yapılabilir. Onların da sizler işbirliği yapması için karşılarında güçlü bir muhatap bulması lazım. Şimdi siz bu organizasyonu uluslararası standartlarda nasıl yapılıyorsa yapın. Madem bu işi yapabiliriz diyorsunuz, işin bu organizasyon kısmını da yapın ve projenizi en güzel şekilde takdim edin, bizde devlet olarak önceliğimizi size verdiğimizi en iyi şekilde söyleyelim. Siz kendi tarafınızdan görevini bitirin, arkasından bizlerde ne gerekiyorsa yapalım."
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da, OSTİM olarak geleceğe dönük yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. OSTİM benzeri sanayi bölgeleri yapmak isteyen birçok ülkeye danışmanlık yaptıklarını anlatan Aydın, OSTİM'in savunma sanayii alanında da önemli projelere imza atmaya hazır olduğunu söyledi. Aydın, bu kapsamda, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin, NATO Namsa'nın danışmanlığında temizlemeye talip olduklarını belirtti. Bunun için 70 firmanın biraraya geldiği Savunma Kümesi'nin almış olduğu
kararı da açıklayan Aydın, "Fırsat verildiği takdirde Türk sanayisinin ve girişimcisinin yapamadığı iş yoktur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, öğle yemeğinin ardından aralarında mayın temizleme cihazlarının da yer aldığı sergiyi gezdi. Cihazlar hakkında yetkililerden bilgi alan Gül'e bütün yedek parçalarının minyatürlerinin yer aldığı bir plaket verildi.
Öte yandan Kağızman Lisesi'nde okuyan Ahmet Mutlu isimli bir öğrenci Gül'den yurtdışında eğitim görmek için destek istedi.