DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Siyasal mücadele, gerçek zeminin dışında, sessiz sedasız, ülkede bir bölünmeyi,bir iç mücadeleyi, kavgayı, giderek ayrıştırmaya dönüştüren tarzdagötürülmektedir" dedi.
Ağar, DP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, partisinin seçim bildirgesini açıkladı.
Türkiye'deki toplumsal ve siyasal anlamdaki huzursuzluğu ortadan kaldırmanın, temel hedefleri olduğunu ifade eden Ağar, bu çerçevede çiftçisiyle, işçisiyle, köylüsüyle, esnafıyla, sanayicileriyle merkezsağı, DP çatısı altında buluşmaya çağırdıklarını söyledi.
Türkiye siyasetinin, her geçen gün bir çözümsüzlük girdabı içerisinde,bir çatışma alanı halinde, yola devam edemez durumda olduğunu savunan Ağar, şöyle konuştu:"Düşündürücü olan, bu kutuplaşmayı, kavgayı yaratan temel temalardamilletimizin sahibi olmaktan gurur duyduğu öz değerler olmasıdır.
Milletin tümüyle sahip olduğu öz değerleri bir çatışma alanı halinegetiren siyaseti, bizim kabul etmemiz mümkün değildir. DP, bu süreçtesiyasete yeni bir nefes getirmektedir. Değerler ekseninde, çatışmayladevam eden siyasetle ne demokratik bir tutum gerçekleştirilebilinir, nede toplumun gerçek ve meşru talepleri siyaset ve devlet hayatınataşınabilir ve siyasi karşılık da bulamazlar.
Bugünkü Türkiye'nin içinde bulunduğu durum tam da budur. AK Parti, milletingerçek gündemine yönelik çözümleri üretmek yerine, siyaseti kriz veçatışma ortamından beslenen bir halde tutmayı, kendi politikası olarakortaya çıkarmaktadır. Milletimizin gerçek sorunları, gündemdenkaçırılmaktadır. Sayısal çoğunluğa rağmen muktedir bir iktidar ortadayoktur, yönetilemeyen bir Türkiye vardır. Her önemli mesele, Türkiye'debir kriz haline dönüşmektedir. Bu krizi demokratik yoldan aşmakararlılığında olan, programı, sözü, projesi olan yegane parti, DP'dir.
Aynı şekilde ana muhalefet partisi de çatışma ekseni üzerinde siyasetindevam ettirilmesinde fayda görmektedir. Milletimizin ortak değerlerineilişkin hassasiyetleri ve siyaseti tahrip etme anlayışı, aynı şekildegörülmektedir. Değer çatışması üzerinden yürütülen siyasetin, biriktidar alternatifi yaratmadığı, çözüm doğurmadığı, bu yönüyle de kısırbir çatışmanın iktidar, hükümet, ana muhalefet ekseni etrafında devamettiği görülmektedir. Siyasal mücadele, gerçek zeminin dışında sessizsedasız ülkede bir bölünmeyi, bir iç mücadeleyi, kavgayı giderekayrıştırmaya dönüştüren tarzda götürülmektedir. Bunun fevkaladetehlikeli olduğunu görüyorum.
Bugünkü siyasi anlayışın bu şekilde devamı halinde, milletin toplumsal,siyasal ve ekonomik taleplerini karşılama kabiliyetinin tümüyle ortadankalkacağını ifade eden Ağar, adalet duygusunun tümüyle zaafa uğradığınıve siyasete olan güvenin de ortadan kalktığını söyledi.
"Dikkatle, özenle kaçındığımız kardeş kavgalarının önü açılmaktadır"diyen Ağar, şöyle devam etti:"Toplumdaki birliktelik ve kardeşlik havasının ortadan kaldırılmasıyla,aşılmasıyla çok tehlikeli kavgaların önü açılmaktadır. Bu manzara içerdeadalet, dışarıda itibar duygusunun tümüyle ortadan kalkması sonucunudoğurmaktadır. Bu itibar kaybı, dış muhataplarımızın tavırlarına açıkçayansımaktadır. Milletimizin gururunu zedeleyen, vicdanını inciten butavırları önümüzdeki dönemde ortadan kaldıracak güçlü, diri, kararlı birhükümete ihtiyaç vardır. Dış politika alanında yapılan hatalar,toplumsal, siyasal, ekonomik anlamda sergilenen adaletsiz politikalar,toplumu kutuplaşmaya taşıyan söylemlere dayanan ajitasyonlar,vatandaşlarımız nezdinde siyasetin tümüyle itibar kaybının önünü açanolumsuz gelişmelerdir.
Gelinen noktada değerler üzerinden yapılan siyasi mücadele, tümüyletoplumun önünü tıkamıştır. Toplum, dertlerine çareyi feryatlarlaaramaktadır. Meydanlarda, sokaklarda gezdiğimiz her bir köşede bütünbunları görmekteyiz. İtibar kaybının önüne geçecek bir demokratik çareyiaramaktadırlar. İnsanlarımız, siyasetin asıl mecrasına yeniden geridönmesini beklemektedirler. Türkiye'de sonuç doğurmayan bir takımkavgalar, bir takım problemlerin yüksek oranda gerilimler ürettiğigörülmektedir. Türkiye ekonomisinin, gelişmesinin, zenginleşmesininönünde büyük ufuklar vardır. Bütün bunları yeni baştan var edecek,toplumu adaletli bir şekilde paylaşımla, birliktelik içerisindegüçlendirecek yeni bir iktidara Türkiye'nin ihtiyacı vardır. "
Türkiye'de siyasetçinin temel görevinin, toplumsal alanda yüz tutmayabaşlayan çatışmaları ortak bir zeminde, demokratik bir dil, tavırlaortadan kaldıracak iradeyi, kabiliyeti ve basireti göstermek olduğunuvurgulayan Ağar, şöyle devam etti:"Bununla birlikte toplumsal iklimi yumuşatmayı başarması lazım.
Türkiye, bugünkü AKP-CHP eksenindeki siyasal rant sağlamaya yönelik,kutuplaştırıcı siyasal üsluba, bu kışkırtıcı siyasal dile mahkum vemecbur değildir. Artık DP var, artık çare var. Adaletin toplumsal,siyasal ve ekonomik alanda yeni baştan tesis edilmesini sağlamak içintoplumsal ve kültürel genetiğimizde var olan dayanışma duygusunu yenidenharekete geçirmek suretiyle, kardeşlik duygularıyla yaşamanın yollarınıbulmak üzere, siyasete ve Türkiye Cumhuriyeti'ne içeride ve dışarıdaitibar kazandıracak çare, artık DP aracılığıyla vardır ve istikrarlıbiçimde var olacaktır. "Mehmet Ağar, milletin değerlerini metalaştırma alışkanlığından vebunların gölgesinden Türkiye'yi kurtarıp halkın gerçek gündemiiçerisinde siyaseti yeniden yapılandırmak için DP'nin, zıtlaşma yerineuzlaşmanın, kutuplaşma yerine kucaklaşmanın, öfke yerine sevginin,ayrımcılık yerine birleşmenin, kayırmacılık yerine adaletin, düşmanlıkyerine kardeşliğin, aşağılanma yerine itibarın tek adresi olarakmilletin önünde bulunduğunu söyledi. Ağar, "Bu adrese giden yol da,zaman da bellidir. 22 Temmuz 2007'de yapılacak seçim, Türkiye'yi huzurluinsanların ülkesi yapmak durumundadır. Siyasetin gerçek ve tek sözsahibi, milletin kendisidir. Millet, 1950'den bu yana olduğu gibi herseçimde hep en doğrusunu söylemiştir. Bu sonucu, milletin yüksekiradesini büyük bir heyecan ile hep birlikte bekliyoruz" diye konuştu.
Seçim beyannamesinden bazı başlıkları da aktaran Mehmet Ağar, Türkiyeiçin en büyük tehdidin, körüklenen iç çatışma alanları olduğuna işaretederek, DP'nin bu çatışma alanlarını ülkenin bölünmez bütünlüğü vemilletin birliğine dayalı olarak çözebilecek tek parti olduğunu savundu.
Gelecek dönemde millet eliyle yapılacak "sivil anayasanın" Türkiye'dedemokrasinin teminatı olacağını ifade eden Ağar, Siyasi Partiler Kanunuve Seçim Kanunu'nun yeniden ele alınacağını, sivil toplumu dagüçlendireceklerini söyledi. Ağar, tam bağımsız yargı ve özgür basına daimkan sağlanacağını vurgulayarak, vergide adaletin sağlanmasınınöncelikli hedefleri arasında yer aldığını kaydetti. Spekülasyonlarakapalı bankacılık sistemini geliştireceklerini, teknolojiyi tüketendeğil üreten bir toplum yaratacaklarını belirten Ağar, üretimstratejilerinin temelinde de KOBİ'lerin yer alacağını söyledi. Ağar,çiftçinin yeniden başlayan "kara gününü" durduracaklarını, sendikalarıözgürleştireceklerini, sosyal güvenlik alanının da kapsamınıgenişleteceklerini bildirdi.
Ay yıldızlı bayrağı başarıyla temsil eden sporcuları ödüllendireceklerini, kültür enstrümanlarını koruyacaklarını vesanatçıların hak ettikleri yere gelmelerine imkan tanıyacaklarınıbelirten Ağar, bunun da diğer partilerin seçim beyannamelerinde olmayantaahhütleri olduğunu kaydetti. Ağar, "Gülen insanların olduğu bir Türkiye" yaratacaklarını söyledi.