27 Nisan 2007'deki son askerî muhtırayı hazırlayan günlere ilişkin önemli ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor. Cumhurbaşkanı seçimi için en az 367 milletvekilinin TBMM Genel Kurulu'nda bulunması gerektiği yönündeki iddiayı destekleyen eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in DYP'li yöneticileri tek tek çağırıp 'Meclis'e girmeyin' diye uyardığı ortaya çıktı.
Dönemin DYP milletvekili Ümmet Kandoğan, önceleri 'girelim' düşüncesinde olan yöneticilerin Demirel ile görüştükten sonra 'girmeyelim' düşüncesini savunduklarını söyledi. Eski DYP lideri Mehmet Ağar ve birçok yöneticinin bu şekilde fikir değiştirdiğini belirten Kandoğan, "Parti olarak girme düşüncesindeydik. Ancak Demirel'in Ağar üzerinde çok yoğun baskısı vardı. 23 Nisan 2007 günü törenlerden döndük, Demirel Ağar'ı telefonla aradı. Meclis'e girmemeleri gerektiğini söylüyordu. Demirel, o akşam ise Ağar'ı Güniz Sokak'taki evine çağırdı. Ertesi günden itibaren Ağar net bir dille 'girmeyelim' diyordu. Aynı şekilde birçok Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Demirel'le görüştü ve fikirleri değişti." dedi.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, DYP ve Anavatan'ın cumhurbaşkanlığı oylamasına katılmayarak milletin gözündeki itibarını yitirdiğini belirten Kandoğan, iki partide de önceleri var olan 'girelim' düşüncesinin zamanla değişmesinin altında ciddi dış baskılar olduğunu düşünüyor. Kandoğan, oylama öncesindeki son günleri şöyle anlattı: "25 Nisan günü GİK toplantısı yaptık. Ağar bana, 'Lütfen toplantıda görüş beyan etme.' dedi. Diğer üyeleri girme noktasında ikna etmemden korkuyordu. 26 Nisan günü Ağar ve 7 genel başkan yardımcısıyla toplantı yaptık. 'En azından parti kararı almayalım, isteyen girsin.' dedim. Ağar bunu da kabul etmedi. O gün YÖK Başkanı'na bir suikast girişimi olmuştu, tamamen provokasyondu. Bu olay girmeme konusunda ciddi etki yaptı. Ağar ve Mumcu'ya Silahlı Kuvvetler üzerinden de çok ciddi baskılar geldi."
DYP milletvekili olarak cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına girmemesi konusunda Mehmet Ağar'ın da kendisine çok baskı yaptığını belirten Kandoğan, oylamaya birkaç saat kala Ağar'la 'boğaz boğaza kavga ettiklerini' bildirdi. Kandoğan, "Ağar, Meclis'te basın toplantısı yaptı 'girmeyeceğiz' diye. Ben ayağa kalktım, 'gireceğim' dedim. Sonra birlikte Ağar'ın odasına gittik. Ağar'la boğaz boğaza yarım saat kavga ettik. Ağar sapsarı kesildi, yüzünden terler akıyordu. Ben 'girelim, girmezsek parti biter' diyorum. O ise 'girme' diyordu. Yanımızda parti yönetiminden 6 arkadaşımız vardı. Oylamaya 5 dakika kala odadan ayrıldım, diğer arkadaşlar koluma girdi 'gitme' dediler, beni engellemeye çalıştılar." diye konuştu.