Üç gün sonra Boşnak katliamının 15. yıldönümü. Vahşeti yaşamış olanlar için çok kısa bir süre. Onlardan biri olan Hasan Nuhonviç ailesini öldüren Sırp askerinin şimdi devlet memuru olduğunu ve yargılanması için yıllardır verdiği mücadeleyi kimsenin görmediğini söylüyor.
Hasan Nuhonviç Bosna-Hersek'teki savaş sırasında binlerce Müslümanın katledildiği Srebrenitsa kentinde annesi, babası ve kardeşinin, gözleri önünde BM bünyesindeki Hollanda askerleri tarafından sırp askerine teslim edilip katledilişinin acısını 15 yıldır unutamıyor. Srebrenitsa, BM'nin 'Korunaklı Bölge' ilan ettiği Saraybosna, Bihaç, Gorajde, Zepa ve Tuzla gibi yerlerden biriydi. Srebrenitsa'nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de mülteci akını yaşandı ve katliam öncesinde 45 bine yakın bir nüfus Srebrenitsa'da toplandı. Hollanda askerlerine sığınan bu mülteciler, kampı kuşatan Bosnalı Sırpların generali Ratko Mladiç'e bağlı birliklerce alınarak götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi. Tam 8 bin 372 kişinin katledildiği bu olayı, en acı şekilde yaşayanlardan biri de Hasan Nuhonviç idi...
Savaşta okulu yarıda bırakıp Vlasenica kasabasında yaşayan ailesinin yanına döndüğünü söyleyen Nuhanoviç, buradan Srebrenitsa'ya sığınmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bu sırada BM himayesindeki potoçari kampında Hollanda askerilerine resmi tercümanlık yapmaya başlıyor. 11 Temmuz 1995'te Mladiç ve birlikleri Hollanda askerinin direnişiyle karşılaşmadan, savunmasız Srebrenitsa'ya giriyor. Ve Hollanda askerlerinden kamptakileri kendisine teslim etmesini istiyor.
Askerler 'gideceklerin' listesini hazırlarken Nuhanoviç kardeşini 'kamp temizlikçisi' olarak yazdırıyor ancak bunun doğru olmadığı anlaşılıyor ve ailesi ölüme götürülüyor. Kendisi de gitmek istiyor ama ailesi buna izin vermiyor. Kardeşi ve babası kampın yakınında katlediliyor, annesi ise bilinmeyen bir yere götürüldükten çok sonra öldürülüyor. Uzun uğraşlar sonunda Nuhanoviç annesinin katilini buluyor. Şuan Saraybosna'da çalışan bir devlet memuru! Yargılanması için mücadelesinden asla vazgeçmeyecek olan Nuhanoviç iki hayat yaşadığını söylüyor: Birincisi hayatta kalmak için para kazanma zorunluluğu. İkincisi ailesini ölüme yolcu edişi ve çığlıklardan oluşan bir hayat. Katillerin serbestçe dolaşmasını ise kabul edemiyor!