Kurşuna dizmediğiniz için teşekkürler, Mübarek!

Yeni Şafak
00:0011/01/2010, понедельник
G: 11/01/2010, понедельник
Yeni Şafak
Kurşuna dizmediğiniz için teşekkürler, Mübarek!
Kurşuna dizmediğiniz için teşekkürler, Mübarek!

Hakan Albayrak bugünkü köşesinde "Gazze'ye deniz yolu açık" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Mısırlı yöneticilerin teşekkür beklentisine, Albayrak yazısında şu cevabı veriyor:

"Arkadaşlarımızı kurşuna dizmediğiniz için teşekkür ederiz, Sayın Mübarek!"


İŞTE O YAZI:


Gazze'ye deniz yolu açık

Mısırlı yöneticiler “Filistin'e Özgürlük Konvoyu”na gösterdikleri 'yakınlık' için kendilerine teşekkür edilmesini istemişler, iyi mi?


Arkadaşlarımızı kurşuna dizmediğiniz için teşekkür ederiz, Sayın Mübarek!


Yapmadığınız bir o kaldı.



* * *

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın İstanbul'daki genel merkezinde 'Ariş Kahramanları'nı karşılıyoruz…


Kiminin başı yarılmış, kiminin kolu kırılmış, kiminin boğazında ve sırtında işkence izleri var…


Bu işin böyle devam edemeyeceğinin resmi.


Gazzeliler ve onlara yardım etmek isteyenler, İsrail'in insafına terk edilemeyecekleri gibi, Mısır yönetiminin de insafına terk edilemezler.


Mersin yahut İskenderun'la Gazze arasında bir deniz köprüsü kurulmalı.


Gazze açıkları ne İsrail'e ait ne de Mısır'a.


Kendilerinin de böyle bir iddiası yok zaten.


Yardım gemileri uluslararası sulardan geçip Gazze/Filistin sularına girebilir ve Gazze limanına yanaşabilirler.


Bunun önünde hiçbir hukuki engel yok.


Türkiye devleti yardım gemilerinin garantörlüğünü üstlenir veya -tercihan- gemileri bizzat kendisi gönderir ise, askerî engel de olmaz.


Bölgede devriye gezen İsrail deniz kuvvetleri, adıyla sanıyla TÜRKİYE'ye ateş açacak değil herhalde.



* * *

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Gazze'ye deniz yoluyla yardım ulaştırmak için hazırlıklara başladıklarını duyurdu.


Şimdi devlet bu projenin arkasında olduğunu duyurmalı, hatta bu projeyi bizzat kendisi ele almalı.


Birleşmiş Milletler'e demeli ki:


“Gazze'deki insanlık dramına seyirci kalmamız mümkün olmadığı ve İsrail yahut Mısır üzerinden Gazze'ye ağlıklı bir şekilde yardım göndermek de mümkün görünmediği için, yardımlarımızı Gazze'ye deniz yoluyla ve direkt olarak göndermeye karar verdik. Uluslararası topluluk, sadece yardım malzemeleri taşıdığımızdan emin olmak için, gemilerimizin yüklerini kontrol edebilir. Amacımız tamamen ve sadece insani. Buna rağmen gemilerimize bir taciz sözkonusu olursa, bunu Türkiye Cumhuriyeti'ne saldırı kabul ederiz.”


Bunları daha önce de yazmıştım.


Ve eklemiştim:


Gazze'ye gidecek yardım gemilerindeki heyetlerde başbakan ve bakanlar da -her ihtimale karşı- yer alabilirler.


İnsanlık namına, rest!



* * *

Türkiye devleti böyle bir işe soyunduğunu ilan eder ve ciddi olduğunu en ufak bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyarsa, daha gemiler yola çıkmadan Erez ve Refah sınır kapılarının ardına kadar açıldığına şahit olabiliriz.


İsrail ve Mısır yönetimi, Türkiye'yi insanlığın tartışmasız kahramanı mertebesine yükseltecek olan böyle bir inisiyatifin önüne geçmek için, ambargoyu feda edebilir.


Her halükarda kazanan Gazze, Türkiye, genel olarak İslam Dünyası ve daha da genel olarak insanlık olacaktır.



* * *

Haydi, yapalım bu işi!