Küba'da bir devrin sonu

Dış Haberler
00:0020/02/2008, Çarşamba
G: 20/02/2008, Çarşamba
Yeni Şafak
Küba'da bir devrin sonu
Küba'da bir devrin sonu

Küba'nın efsanevi lideri Castro, devlet başkanlığı görevini bıraktığını açıkladı. 49 yıl boyunca devletin ve ordunun liderliğini üstlenen Castro, devlet başkanlığı görevine bir daha dönmeyeceğini söyledi

Yaklaşık yarım yüzyıldır Küba'nın liderliğini yapan 81 yaşındaki Fidel Castro, devlet başkanlığı görevini bıraktığını açıkladı. Küba Komünist Partisi'nin yayın organı Granma'nın internet sitesindeki mektubunda Kübalılara seslenen Castro, mecliste gelecek hafta yapılması planlanan Devlet Konseyi seçimiyle ilgili olarak, “Konseyin, başkanının ve başkan yardımcısının seçilme zamanı gelmiştir” dedi. Castro, mektubunda 1976'daki yeni anayasadan bu yana, uzun yıllar devletin en yüksek yönetim organı olan Devlet Konseyi başkanlığını yapmaktan gurur duyduğunu da belirtti. “Yol zorlu olacak ve herkesin akıllı çabasını gerektirecek” diyen Castro, mektubuna, “Elveda demiyorum. Asker gibi fikirlerimi savunmak istiyorum. Yazmaya devam edeceğim. Bu dikkate alınması gereken bir silah. Belki sesim duyulur” diye son verdi. 1959 yılından beri Küba'yı yöneten Castro, 2006'da geçirdiği ağır ameliyattan beri iktidar koltuğundan uzak kalmıştı. O tarihten beri ülke yönetimine vekaleten kardeşi Raul Castro bakıyordu.


1O ABD BAŞKANI ESKİTTİ

ABD'nin “dibinde” komünist bir devlet kuran, 10 ABD başkanının devirme girişimlerini boşa çıkaran Kübalı Marksist, Fidel Alejandro Castro Ruz, 13 Ağustos 1926'da Küba'nın doğusundaki Biran'da doğdu. Castro, 1950'de Havana Üniversitesi'nden hukuk doktoru olarak mezun oldu. Castro, Batista diktatörlüğüne baş kaldırdı, ancak başarılı olamadı. 3 yıllık mahkumiyetten sonra çıkarılan afla serbest kalan Castro, Meksika'ya geçerek devrim için çalışmaya başladı. 1956'da yanında Che Guavera ve küçük bir grupla Küba'ya dönerek 26 Temmuz Hareketini başlatan Castro, 1959'da iktidarı ele geçirdi. Ülkede okuma yazma seferberliği başlatarak okuryazarlık oranını yüzde 90'ın üzerine çıkaran Castro, zenginlik kaynaklarının, ulusal gelirin ve sağlık hizmetlerinin dağılımında köklü değişiklikler yapıldı. Herkese çalışma yükümlülüğü getirildi.


Muhalefet memnun

Muhalefet parti liderlerlerinden Pedro Pablo Alvarez ve Ömer Pernet, Castro'nun iktidardan çekilmesinin, ülkenin demokratik hayata geçişi açısından ve siyasi arenanın çok partili sisteme geçişi açısından iyi bir gelişme olduğunu söylediler. İki lider de Küba'da tutuklu bulundukları hapishaneden önceki gün serbest bırakılmalarının ardından İspanya'nın başkenti Madrid'e gitmişlerdi.


600 suikastten sağ kurtuldu

SSCB'yle ticaret hacminin gitgide küçülmesi ve Sovyet yardımlarının ortadan kalkması kısa sürede Küba ekonomisi üzerindeki etkilerini göstermeye başladı. Ancak Amerikan ajanları ve ABD'nin desteklediği Kübalı muhaliflerin suikast girişimlerinden 600 kez kurtulmayı başaran Castro, bunlara da göğüs gerebildi ve ülkesini ayakta tuttu. Küba ile üçüncü dünya ülkelerine ilham veren, ülkede sağlık ve eğitim hizmetlerinin ücretsiz olmasını sağlayan, yazar Ernest Hemingway, U2 müzik grubunun solisti Bono gibi modern birçok sanatçıyı dost edinen Castro, halkıyla kendi arasındaki duvarları kaldırmayı ve yüz binlerce Kübalıya 3-4 saat süren uzun konuşmalarını zevkle dinletmeyi başaran ender liderlerden biri oldu.


Dünya medyası flaş haber olarak geçti

Castro'nun görevini bırakmasını dünya basını flaş haber olarak geçti. El Cezire, “Sosyalizm ve ABD karşıtlığının ikonu oldu” değerlendirmesinde bulunurken, CNN, “Havana'yı demir elle yönetiyordu, kardeşi Raul daha pragmatik” yorumunu yaptı. BBC de Castro'nun gençlerin önünü açmak için görevinden ayrıldığını yazdı.


Bush'a gün doğdu

ABD Başkanı George Bush, Fidel Castro'nun görevden ayrılma kararının Küba'da demokratik dönüşümün başlangıcı olacağını umduğunu söyledi. Ruanda'da bulunan Bush, yaptığı basın toplantısında, uluslararası topluma demokrasi için gerekli kurumların tesisinde Küba halkına yardım etmesi çağrısında da bulundu.


Şimdi ne olacak?

Küba'da yeni seçilen meclis, devlet başkanı ve diğer yöneticileri belirlemek üzere 24 Şubat Pazar günü toplanacağını açıklamıştı. Meclis 24 Şubat Pazar günü toplanarak devletin en yüksek yönetim organı olan Devlet Konseyi ve onun başkanını belirleyecek. Fidel ve kardeşi Raul Castro'nun da milletvekili seçildiği 20 Ocak seçiminde, meclisin 614 üyesi belirlenmişti. Ülke yönetimine, ağabeyi Fidel Castro'ya vekalet eden Raul Castro bakıyordu.