Avni Özgürel, iki kitap halinde yayına hazırladığı Küllenen İzler'de, portrelerine yer verdiği önemli şahsiyetlere vefa borcunu ödeyip, özür dilediğini söylüyor.
20. yüzyılın Türkiye'si için ilk bakışta güzel ve olumlu bir şeyin söylenmesi pek mümkün gözükmüyor. Ama 20. yüzyıl Türkiye'sinin ara sokaklarına girdiğimizde bizi hafiften harekete geçiren, geleceğe umutla bakmamıza neden olan ışıltılar gözümüze çarpıyor. Gazeteci- yazar Avni Özgürel "Küllenen İzler"de kendi ışığında gününü değil geleceğini aydınlatan kültür ve düşünce adamlarının unutturulmaya çalışan mücadelelerinin ne anlama geldiğini anlatıyor okura. Türkiye'nin yakın tarihinde düşünce, sanat, kültür hayatına damgasını vurmuş kişilerin bir kaçının dışında pek bilinmemesinin verdiği rahatsızlıkla kaleme almış Özgürel Küllenen İzleri. İki kitap halinde yayına hazırlanan Küllenen İzler'in ilk kitabında Abdülbaki Gölpınarlı, Fethi Gemuhluoğlu, Mustafa Suphi, Niyazi Berkes, Prens Sabahattin, Nurettin Topçu, Süheyl Ünver gibi tarihte iz bırakan şahsiyetlerin biyografileri var. İkinci kitapta ise İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Ali Ekrem Bolayır, Ali Suavi, Kemalettin Kamu, Mehmet Kaplan, Sevim Burak, Şair Nigar Hanım ve daha pek çok ilginç portre okuyacaksınız.
Özgürel, hazırladığı çalışmanın ansiklopedik nitelikte bir kaynak olmadığının altını özellikle çiziyor. "Küllenen İzleri'i yazarken bir tek şeyi önemsedim, hayat hikayelerini okuyacağınız portreleri daha iyi tanıma isteği duymanızı ve sizi bu yönde yazmaya sevk edecek metinler kaleme almış olmanızı sağlamak." Portrelerine yer verdiği önemli şahsiyetlere vefa borcunu ödeyip, özür dilediğini söyleyen yazar, her biri ile ilgili çalışırken bu isimleri sanki ilk kez tanıyormuşçasına heyecan duyduğunu da sözlerine ekliyor.
"Yazmak her durumda kendini anlatmaktır… Okuyacağınız hayat öykülerinin hepsinde tek tek ve bir nebze de olsa ben varım." diyor Özgürel. Yazımızı kitaptaki portrelerden tadımlık bir parça ile bitirelim. "Nurettin Topçu. Milliyetçi, Sosyalist, İslamcı. Cumhuriyet Türkiyesi'nin yapaylıktan ve kopyacılıktan uzak, en özgün düşünce adamlarından biriydi. 'Yıkamam, iftira edemem, yalan söyleyemem, zulmedemem. İşte bendeki bu muhteşem aczin ilahi adı hürriyettir' diyen kişiydi Nurettin Topçu.”