Ermeni iddialarını içeren tasarıyı kabul eden İsveç Parlamentosu'na tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Türkiye, bu oldu bittilere, art niyetli girişimlere, sorumsuz kabullere pabuç bırakmayacak, boyun eğmeyecek kadar güçlü bir ülkedir. Son derece insafsız ve izansız bu karar, Türkiye-İsveç ilişkilerine gölge düşürdüğü gibi, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de olumsuz etkileyecektir” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Parlamentosunun 1915 olaylarına ilişkin Ermeni idddialarını içeren tasarıyı kabul etmesi konusunda, 'Bundan 95 yıl önce olmuş, mahiyeti, nedenleri, sonuçları hatta mağdurları dahi tam olarak aydınlığa kavuşmamış bu meselenin adeta bir tehdit gibi çeşitli ülkelerde Türkiye'nin karşısına çıkarılmasını son derece insafsız ve izansız bir girişim olarak görüyorum' dedi.
Erdoğan, Kocaeli'nin Çayırova ilçesindeki Namet Entegre Et ve Et Ürünleri Tesisi'nin açılışında yaptığı konuşmanın başlangıcında, İstiklal Marşı'nın kabulünün 89. yıl dönümünü kutlayarak, 89 yıl önce bugün 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı'nın TBMM'de okunduğunu ve büyük bir coşkuyla mili marş olarak kabul edildiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “Ülkemize ve milletimize ışık tutan, heyecanımızı, coşkumuzu, aşkımızı her dem tazeleyen bu muhteşem marşı bize kazandırdığı için merhum Mehmet Akif'e, TBMM'ye, şehitlerimize ve gazilerimize de şükranlarımı iletiyorum. İstiklal Marşımızın son kıtasını da burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal/Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal/Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal/Hakkıdır hakka tapan milletimin hürriyet/Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.'
İsveç Parlamentosunda dün alınan 1915 olaylarına ilişkin karara da değinen Erdoğan, bu kararın son derece olumlu seyreden Türkiye-İsveç ilişkilerine gölge düşürdüğünü kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bundan 95 yıl önce olmuş, mahiyeti, nedenleri, sonuçları hatta mağdurları dahi tam olarak aydınlığa kavuşmamış, tarihin ve tarihçilerin konusu olması gereken bu meselenin adeta bir tehdit gibi çeşitli ülkelerde Türkiye'nin karşısına çıkarılmasını son derece insafsız ve izansız bir girişim olarak görüyorum. Bu kararlar, altını çizerek ifade ediyorum; normalleştirmek için gayret sarfettiğimiz Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de olumsuz etkileyecek kararlardır. Türkiye bu oldu bittilere, bu art niyetli girişimlere, bu sorumsuz tavırlara pabuç bırakmayacak, boyun eğmeyecek kadar büyük bir ülkedir.' “Önümüzdeki Salı ve Çarşamba günleri İsveç'e yapmayı planladığı ziyareti de iptal ettiğini' bildiren Erdoğan, “Türkiye'ye yönelik bu tür art niyetli yaklaşımlar karşısında da kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum' dedi.
Erdoğan, “Biz sıradan bir ülke değiliz. Krizin başladığı zamandan itibaren bir IMF'dir diye tutturdular. 'Türkiye IMF ile anlaşma imzalamazsa iflas eder' dediler. 'İşimize gelirse, şartlar uygun olursa, anlaşırsak, IMF ile stand by anlaşmasını yaparız' dedik. 'Anlaşamaz isek, hiçbir şeyolmamış gibi yolumuza devam ederiz' dedik. 2 yıldır biz bu süreci başarı ile yürüttük. Türkiye artık böyle yürüyecek. Bizden önceki iktidarı da gördük. Gitti IMF kapısına, el pençe divan durdu. 30 milyar borç aldı. Biz onların borcunu ödüyoruz. Utanmadan, sıkılmadan konuşuyorlar. Dün hazine 1 milyar dolar için ihale açtı, 5 milyar dolar talep oldu. 'Bulamaz' diyorlardı. Mesele nedir? Mesele şudur: Güven, güven. Artık Türkiye güçlü bir ülke, güvenilir bir hazinemiz var” diye konuştu.
Yargının bağımsız olduğunu ancak tarafsız olmadığını belirten Erdoğan, “Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz, sadece 72 milyon için çalışıyoruz. Yargı, yürütme, yasama. 'Yargı, bağımsızlığını istiyor, yargı bağımlı.' Nereye bağlı acaba? Yargı bağımsız da maalesef tarafsız değil. Sıkıntı burada. Yargının hesap vereceği bir makam var mı? Soruyorum var mı? Yok. Yargı kararı alırken, en sonunda 'millet adına' der. Hangi millet adına? Milletin aldığı karardan haberi var mı? Milletin kararından haberi var mı? Millet adına icraat yapan biziz. Biz millet adına icraat yaparız, millete gider hesabını veririz. Bizi millet getirir, millet götürür. Biz millete karşı asla saygısızlık yapamayız. Yaptığınız zaman geldiğiniz gibi gidersiniz” ifadelerini kullandı.
Çeşitli açılışlara katılmak için Kocaeli'ne giden Başbakan Erdoğan Şekerpınar'da Musa Efendi camiinde cuma namazı kıldı. Namaz çıkışı cami yakınında bulunan vatandaşların alkışlarıyla karşılanan Erdoğan, toplanan bir grup vatandaşın yanına giderek onlarla sohbet etti. Bu sırada Gülnur Erengül isimli kadın evinin balkonundan Başbakan Erdoğan'a “Gazi maaşıyla arsa aldım tapu istiyorum” diye bağırdı. Başbakan Erdoğan kadına “Yaygara yapıyorsunuz. Aşağıya gel de sorununu burada anlat” diye seslendi. Daha sonra Başbakan yanına gelen Gülnur Erengül isimli kadınla uzun süre görüştü.
Başbakan Erdoğan, ayrıca Kocaeli genelinde ÖSS'de 2009 yılında ilk yüze giren 8 öğrenciye Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen Hyundai marka otomobilleri dağıttı. Erdoğan, “29 Aralık 2009'da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ilkokul öğrencilerine 26 bin diz üstü bilgisayar dağıttı. 5 yıl içinde 130 bin öğrenciye bilgisayar dağıtılmış olacak. SBS'de ilk ona girenler ve OKS'de ilk yüze girenlere bilgisayar, ÖSS'de ilk yüze girenler otomobille ödüllendiriliyor. Ben başkanımıza söyledim, artık otomobil vermeyeceğiz, parasını vereceğiz. Üstüne biraz koyup parası ile ev alırlar. 8 tane de Safahat veriyorum. Bugünün anısına, otomobilin yanında vermiş olacağız” dedi.
Başbakan Erdoğan'ın açılışını yaptığı Namet'te 700 kişinin istihdam edilecek. 100 milyon liralık yatırımla 2 yılda hayata geçirilen Namet'in et entegre tesisi, Avrupa Birliği'nin hijyen standartlarına uygunluğuyla dikkat çekiyor. Hijyen açısından en ileri tekniklerin uygulandığı, 34 bin 600 metrekare kapalı alana kurulu, 700 kişinin istihdam edildiği tesisler, yılda 25 bin ton kemiksiz et işleme, 10 bin ton şarküteri, 3 bin ton donuk köfte ve burger, 5 bin ton ileri işlenmiş ürün üretme kapasitesine sahip. Namet'in dana, hindi ve piliç etinden üretilmiş üç ayrı grupta 100'ü aşkın ürün çeşidi bulunuyor. Tesislerde işlenen etler, Namet'in Adapazarı'ndaki kendi çiftliğinden geliyor.