Başbakan Erdoğan, hastanede tedavi gören Gazze yaralılarını ziyaret etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'deki 5 yaralıdan, getirilebilecek durumdakilerin Türkiye'ye nakli için akşam saatlerinde üç ambulans uçağın gönderileceğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, İsrail'den getirilerek Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavilerine başlanan 19 yaralıyı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, 3'ü yoğun bakımda olmak üzere 19 yaralının bulunduğunu ifade etti.
Yaralıları iyi gördüğünü belirten Başbakan Erdoğan, 'Yaralılara acil şifalar, şehitlere de Allah'tan rahmet diliyorum' dedi.
Başbakan Erdoğan, İsrail'deki 5 yaralıdan, getirilebilecek durumdakilerin Türkiye'ye nakli için akşam saatlerinde üç ambulans uçağın gönderileceğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'den getirilen yaralıları ziyaret etti. Yaralılardan Mehmet Yıldırım'ın 'İnşallah iyileşirsek bir gemi daha istiyoruz ama bu sefer rotamız İsrail, yükümüz de insanlık olacak' sözleri üzerine Erdoğan, 'Zaten biz gidiyoruz, siz bize zaten vekalet vermediniz mi? Ama bundan sonra İsrail'e belli bir zaman gitmeyeceğiz. Onlara belli bir zaman ceza...' dedi.
Başbakan Erdoğan, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail'in saldırısı sonucu yaralanan ve İsrail'den getirilerek Ankara'da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan yaralılara ziyarette bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın ziyaretine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Katar Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Bin Abdullah El Mahmud da eşlik etti.
Hastalara 'geçmiş olsun' dileklerinde bulunan Erdoğan, tüm yaralılara çiçek ve çikolata verdi. Yaralılarla tek tek yakından ilgilenen Erdoğan, bazılarının yastıklarını ve nevresimlerini düzeltti. Başhekim Doç. Dr. Metin Doğan, yaralılar hakkında bilgi verdi.
Murat Taşkın isimli hasta ile ilgilenen Erdoğan, Taşkın'a 'Ağrı var mı?' diye sordu. 'Ağrı yok, sizi görünce ağrı kalmadı' yanıtını veren Taşkın, İsrail askerlerinin gemide kendisini yere yatırdıktan sonra başta kaburgaları olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerini darp ettiklerini ve ayaklarına plastik mermi sıktıklarını anlattı.
Taşkın'ın Konyalı olduğunu öğrenen Erdoğan, yarın Konya'ya gideceğini ve Murat Taşkın'ın Konyalı hemşehrilerine selamlarını ileteceğini dile getirdi. Erdoğan, Taşkın'a 'İstersen seni yarın Konya'ya götüreyim' dedi.
Erdoğan, İrlandalı yaralı El Mehdi El Hamid El Hamdi'ye de geçmiş olsun dileklerini iletti. El Hamdi, Başbakan Erdoğan'a 'Sizinle gurur duyuyoruz, destekleriniz için teşekkür ederiz' dedikten sonra İsrail askerlerinin Türkiye'ye getirilmek için havaalanında bulunan yaralılara 'müdahale ve darp ettiklerini' söyledi. Erdoğan'dan bir isteği olduğunu dile getiren El Hamdi, Başbakan'ın izin vermesi üzerine, Erdoğan'ı alnından öptü.
Yaralılardan Mustafa Batırhan da Başbakan Erdoğan'a yaşadıkları olayı 'Üç kurşun vücuduma isabet etti. Yaralandıktan sonra bizi yüz üstü yere yatırdılar. Yaralı olmamıza rağmen ellerimize arkadan kelepçe taktılar. Saatlerce yere yatırıp soğukta beklettiler. Tir tir titredik. Çok kötü muamelelere, insanlık dışı muamelelere maruz kaldık' sözleriyle ifade etti.
Muharrem Güneş de Erdoğan'a, 'İsrail askerleri bize öldürmek için saldırdı. Yerdeyken bana kurşun sıktılar' dedi. Gemide birçok ülkeden insanın bulunduğuna işaret eden Güneş, gemideki insanların Başbakan Erdoğan'dan övgüyle söz ettiklerini ve Arap toplumunun Erdoğan'ı çok sevdiğini söyledi.
Gemide bulunan ve canlı yayın yapmakla görevli kameraman Erkan Bayfidan'ı da ziyaret eden Erdoğan, bütün zorluğa rağmen yayın yapmaya çalıştıklarını söyleyen Bayfidan'a, 'Televizyon ve telefon iletişimini kestiler. Biz bütün imkanlarımızı kullandık, hiçbir yere ulaşamadık' diye konuştu.
Yaralı Abdülhamit Ateş de gemideki insanların vicdanlarını sesini verdiklerini belirterek, 'Onların insanlıkları ölmüş' sözleri üzerine Erdoğan, 'Bilmiyor muydun' dedi. Ateş, müdahale sırasında ayağının kırılmasına rağmen İsrail askerlerinin kendisine tekme attığını ve 150 metre kadar sürükleyip helikoptere bindirdiklerini ifade etti.
Reveha Gümrükçü isimli yaralı da Başbakan'a gemilerin yükünün Gazze'ye ulaşıp ulaşmadığını sordu. Erdoğan da 'Yükler boşaltılıyor. Boşaltıldıktan sonra Gazze'ye götürülecek. Anlaşmamız böyle' bilgisini verdi.
Yaralılardan Mehmet Yıldırım, Başbakan Erdoğan'a 'Diyarbakırlı Ali Haydar sadece elinden kurşun yemişti ama onu işkenceyle öldürdüler. Bana da yerdeyken kurşun sıkıldı, yaralandım. Savcılığa da bu şekilde ifade verdim. İnşallah iyileşirsek bir gemi daha istiyoruz. Ama bu sefer rotamız İsrail, yükümüz de insanlık olacak' dedi. Başbakan da bunun üzerine 'Zaten biz gidiyoruz, siz bize zaten vekalet vermediniz mi? Ama bundan sonra İsrail'i belli bir zaman gitmeyeceğiz. Onlara belli bir zaman ceza...' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yaralıları ziyaretinde, zaman zaman duygulu anlar yaşandı, bazı yaralılar göz yaşlarını tutamadı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail'in uluslararası sulardaki saldırının bedelini her halükarda ödemek durumunda olduğunu" söyledi.
Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilerden "Mavi Marmara"ya saldırısında yaralanarak Türkiye'ye getirilenleri Sağlık Bakanlığı Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ziyaret etti.
Ziyaretten sonra hastaneden ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada Erdoğan, gemide yaralanan Türk vatandaşlarının dün gece sağ salim Türkiye'ye ulaştırıldığını hatırlatarak, bu kişilerin bir kısmının İstanbul'a, yaralı olanların ise Ankara'ya getirildiğini kaydetti.
Yoğun bakımda üç yaralının bulunduğunu, diğerlerinin daha iyi olduğunu ifade eden Erdoğan, bu kişileri tek tek odalarında ziyaret ettiğini, kendileriyle görüştüğünü anlattı. Başbakan Erdoğan, "hastaların hepsini gayet iyi gördüğünü" belirterek, "Kendilerine şifa diliyorum, şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Yaralılarla yaptığı konuşmalarla ilgili bilgi veren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yaralı kardeşlerimizi dinlediğimizde onlara yapılan işkenceyi bizzat kendilerinden dinleyerek daha iyi anladık, dinlemek suretiyle daha iyi anlamış olduk. Bu kardeşlerimiz hep ateşli silahlarla yaralanmışlardır. Tüm bunların hepsinin tespitleri zaten gerek savcılarımız vasıtasıyla gerekse emniyet teşkilatımız vasıtasıyla görüntülerini ve ifadelerini almak suretiyle de yapılmış durumda. Uluslararası hukuk çerçevesinde haklarımızı kullanacağız. Çünkü gerek Türkiye'nin gerekse bu gönüllüler içerisinde olan 32 milleten inanıyorum ki bunların da vatandaşlarının ne kanları ne hayatları bu kadar ucuz değil, ucuz da olmamalı.
Bu insani yardım kervanına yapılan uluslararası sulardaki saldırının bedelini İsrail her halükarda ödemek durumundadır. Türkiye olarak şu anda hukuk çerçevesi içerisinde bunu sonuna kadar takip edeceğiz ve diğer ülkelerin devlet başkanlarıyla hükümet başkanlarıyla da bunu birlikte koordine etmek suretiyle takipçisi olacağız. Şu ana kadar zaten kendileriyle telefon görüşmesi yaptığımız gibi, bundan sonra da görüşemediğimiz arkadaşlarımızla da görüşecek ve bu işin takipçisi olacağız."
İşkenceyle mücadele eden kuruluşların bulunduğunu belirten Erdoğan, "Buralara bu işi taşımanın yanında insanlık suçlarıyla ilgili - ben bunu bir insanlık suçu olarak görüyorum - ve uluslararası sularda sivil gemilere bu tür bir saldırının bedeli bellidir. Bunun üzerine de bu şekilde gideceğiz ve en tepeden başlamak üzere bütün bu olayın faillerinin ortaya çıkarılması için çalışacağız." diye konuştu.
Erdoğan, hayatını kaybeden dokuz kişiden sekizinin cenaze namazının bugün kılındığını, birinin ise yarın kılınacağını ifade etti.
Bunun dışında, İsrail'de beş yaralının daha bulunduğuna işaret eden Başbakan, "Şu anda orada beş yaralımız daha var. Bu akşam bu konuda sağlık ambulanslarımız, jet ambulanslarımız İsrail'e gitmek suretiyle getirilebilecek olanları getirecek ve buradan ilgili doktor arkadaşlarımız bizzat bu ambulans uçaklarla gidecekler ve orada yaralıların durumlarını yerinde tespit edecekler ve yapılması gerekenler varsa, neler yapıldıysa bunların tetkiki... Türkiye'ye getirilmesi şu anda uygun olanları da getirmek suretiyle bizler vatandaşlarımıza sahip çıkma görevimizi yerine getireceğiz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığının İsrail makamlarıyla görüşmelerini sürdürdüğünü bildiren Erdoğan, "Arkadaşlarımız hazırlıklarını yaptılar, uçaklar hazır. Şu anda üç uçağımız hazır. Bu uçaklarımızı oraya göndereceğiz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümete verilen yolcu listesinde olan tüm kişilerin bulunduğunu belirterek, "Kayıp yolcu diye bir şey söz konusu değil" dedi.
Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilerden 'Mavi Marmara'ya saldırısında yaralanarak Türkiye'ye getirilenleri Sağlık Bakanlığı Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ziyaret etti.
Hastaneden ayrılırken yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin, 'Kayıp yolcu var mı?' sorusu üzerine, 'Kayıp yolcu diye bir şey söz konusu değil. Bize hükümet olarak verilen listenin içerisinde şu ana kadar artık ismi bulunmayan yok. Varsa bize bildirilsin, ama bize bildirilen isimler noktasında bu arkadaşlarımın hepsi ortada. En son beş isim yoktu. Beş ismin de yerleri belirlenmek suretiyle hangi hastanede oldukları ortaya çıktı. Ambulans jetler, daha önce belirttiğim gibi bu akşam İsrail'e giderek, yaralıları getirecek. Temenni edelim ki eğer hepsi gelecek durumdaysa hepsini alıp geleceğiz. Orada tedavi veya operasyon gerekiyorsa ya da yapıldıysa arkadaşlarımız bunları takip edecek' dedi.
'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kınama kararını yeterli buluyor musunuz?' sorusuna Erdoğan, 'Bu, işin ilk adımıdır, ama bu bir takip için sürecin başlatılmasıdır. Şu an o süreç başlamıştır. Cenevre'de bir süreç ayrıca başlatıldı. İşkenceyi önlemeyle ilgili yine uluslararası kuruluşlar tarafından başlatılacak olan süreçler var. Yani bu konularla ilgili hangi kurum ve kuruluşlar varsa hepsi de bu işi takip edecek ve kovalayacak' yanıtını verdi.
'Yaralılara bir sıvı içirildiği' iddialarına ilişkin olarak da Erdoğan, 'Adli tıp yetkilileri tarafından her türlü testleri yapılmak üzere alındı. Şu anda bize gelen bilgilerde Ankara'dakilerde sadece radyasyon ile ilgili bir şey bulunmadı, ama diğer testler devam ediyor' diye konuştu.
'Gazze'ye deniz yoluyla yardımların devam etmesi halinde donanmanın eşlik etmesi gibi bir plan var mı?' sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
'Hükümetin Türkiye olarak yardım götürme şekli bellidir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bugüne kadar yardımlarımızı Kızılay vasıtasıyla ve kara yoluyla yaptık, yapıyoruz ve bu yardımlarımız devam ediyor.
STK'ların deniz yolunu tercih etmeleri ayrı bir konuydu. Bu tür sivil toplum kuruluşlarının yapmış oldukları yardım noktasında da tabii ki karşı tarafın da mutabakatı ve bu mutabakat içerisinde bunun yürütülmesi lazım. Siz savaş ilan etmiyorsunuz ki. Bunu hücumbotlarla veya donanmalarla falan koruyarak götüresiniz. Böyle bir şey söz konusu değil. Burada da böyle bir şey yok.'
Erdoğan, saldırının 'uluslararası sularda olmasının İsrail'in en büyük gafleti olduğunu' belirterek, 'Bunu uluslararası sularda değil de kendi sularında yapmış olsa belki durum böyle olmayabilirdi' dedi.
Bir gazetecinin, yaralıların ifadelerinin tamamlanıp tamamlanmadığını sorması üzerine Erdoğan, 'İfadeler bitti bildiğim kadarıyla. Yaralıların ifadeleri alındı' karşılığını verdi.