BM Güvenlik Konseyi zirvesinde konuşan Başbakan Erdoğan, "Biz, kitle imha silahlarına sahip olmanın bu çağda hiçbir ülkeye ilave güvenlik sağlamadığı görüşündeyiz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Biz, kitle imha silahlarına sahip olmanın bu çağda hiçbir ülkeye ilave güvenlik sağlamadığı görüşündeyiz' dedi.
Erdoğan, 'Bilakis bu silahlar bölgesel güvenlik ve istikrara zarar veriyor, bu nedenle Türkiye özellikle Orta Doğu'da olmak üzere kitle imha silahlarından arındırılmış bölgeler tesisine yönelik bütün ciddi adımlara önem atfetmekte ve desteklemektedir' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, New York'ta, BM Güvenlik Konseyi'nin liderler düzeyindeki zirvesinde yaptığı konuşmada, 'Nükleer teknolojiye duyulan itimadın, emniyet önlemlerinin kuvvet ve güvenirliği birebir irtibatta olduğundan kuşku yoktur' dedi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
'Nükleer emniyet seviyesinin dünya genelinde arttırılması ve idamesi de kuşkusuz önem taşıyor. Diğer yandan nükleer terörizm ve nükleer maddelerin yasa dışı ticareti de küresel bir ortak taahhütle karşı konulması gereken ciddi bir güvenlik tehdididir. Bu çerçevede, mevcut BM ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Sözleşmeleri'nden ve ilgili çok taraflı enstrümanlardan da yararlanmak suretiyle kapsamlı bir yaklaşım benimsemeliyiz. 1540 Sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı ve onun etkin biçimde uygulanması da bu nedenle büyük önem taşımaktadır. Ben bu vesileyle oylayacağımız karar tasarısını bu anlayışla destekliyoruz.'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Nükleer silahsızlanma konusu adım adım ilerleyen ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir yaklaşım gerektiriyor' dedi.
Başbakan Erdoğan, New York'ta, BM Güvenlik Konseyinin liderler düzeyindeki zirvesinde yaptığı konuşmada, bu zirvenin nükleer silahlanma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer güvenlikle bağlantılı konuları en üst düzeyde ele alma imkanını verdiğini söyledi.
Bugünkü oturumu yerinde ve zamanlı bir toplantı haline getiren son derece önemli meseleler olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Bu konuda insanlığa karşı ortak sorumluluğumuz var. Sayın Başkan (Obama'ya hitaben) 40 yıl önce nükleer tahribat tehdidi insanlığın ufuklarını bugünküne kıyasla daha fazla karartmaktayken dünya liderleri bir araya gelip 20. yüzyılın tartışmasız en önemli anlaşmalarından biri olan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nı ortaya çıkarmıştır. Bu anlaşma çok önemlidir, zira insanlığın barış ve güvenliğe duyduğu evrensel ve temel arzuyu yansıtıyor. Bugün bu anlaşma nükleer ve genel silahsızlanma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımı şeklindeki 3 ana dayanağı ile geçerliliğini ve vazgeçilmezliğini 40 yıl önceki kadar koruyan bir anlaşmadır. Geçen zaman zarfında bu çerçevede bir çok önemli işler başarılmıştır. Ne var ki anlaşma rejiminin bütünlüğünün ve geçerliliğinin güçlendirilmesi ihtiyacı mevcuttur.'
Erdoğan, uluslararası toplumun yeniden harekete geçeceğine ve anlaşmanın gelecek yıl yapılacak Gözden Geçirme Konferansı'na giden süreçte, bu hedefe yönelik yeni girişimler doğuracağına olan inancının tam olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
'Nükleer silahsızlanma konusu adım adım ilerleyen ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir yaklaşım gerektiriyor. Nükleer silah sahibi 5 devletin ellerindeki nükleer silahları topyekun biçimde imha etme yolunda ortaya koydukları kati taahhüt anlaşmanın en büyük başarılarından biridir. Bu sorumluluk anlaşmanın 6. Maddesi ve 2000 yılında üzerinde anlaşılan nükleer silahsızlanma amaçlı 13 pratik adımın üzerine koymak suretiyle şimdi yerine getirilmelidir. Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması'nın yerini alacak hukuki bağlayıcılığı haiz ikinci bir anlaşma yapılması yolundaki çabaları bu anlayışla memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Nükleer silahsızlanma alanında geriye çevrilemez ilerlemeler kaydedilmesi, anlaşmanın diğer iki dayanağını da kuvvetlendirecektir. Özellikle çekirdeği bölünebilir madde üretiminin yasaklanmasına matuf bir anlaşmanın müzakerelerine Silahsızlanma Konferansı'nda başlanması yine üzerinde durduğumuz bir konudur.'
Erdoğan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın, nükleer teknolojinin güvenli ve barışçıl kullanımını ilerletme çerçevesindeki rolünün güçlendirilmesinin de yine önem verdikleri başka bir konu olduğuna işaret ederek, 'Bütün bunların yanında Türkiye güvence denetimleri yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmekte olan ülkelerin anlaşmada kayıtlı hakkını kullanmak suretiyle sivil nükleer teknolojilere kısıtlamasız biçimde erişmesi gerektiği düşüncesindedir' diye konuştu.