Hacettepe Üniversitesi,Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık ve TÜBİTAK'ın işbirliği ile yapılan bir araştırmada evli çiftlere sık sık 'en az üç çocuk yapın' telkininde bulunan Başbakan Erdoğan'ı haklı çıkartacak sonuçlar elde edildi. 10 bin 525 hanehalkı, 7 bin 405 kadın ile görüşülerek yapılan
"Türkiye'de Nüfusa İlişkin Göstergeler' başlıklı araştırmaya göre bu yüzyılın ortalarında Türkiye'nin nüfüsu iyece duruğanlaşacak. Orta vadede Türkiye 'genç ve dinamik' nüfus özelliğini kaybedecek. İşte araştırmadan bazı satır başları:
* Doğurganlık düzeyi Batı Anadolu, Orta ve Kuzey Anadolu'da da yenilenme düzeyi olan kadın başına 2.1 çocuğun altına düştü.
* 1970'li yıllarda yaklaşık 5 çocuk sahibi olan kadınlar, günümüzde 2 çocuk sahibi oluyor. Doğurganlık düzeyindeki önemli azalma dikkati çekiyor.
* Türkiye'nin nüfus büyüklüğü, içinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarında yüz milyonun altında kalarak durağanlaşacak.
* Genç nüfusun (15 yaşın altındaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı azalmaya devam edecektir. Bu azalma, Türkiye'nin 'genç ve dinamik nüfus' olma özelliğini orta vadede ortadan kaldıracaktır.
* Yetişkin nüfusun (15-64 yaşındaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı, yüzyıl ortalarına kadar artmaya devam edecek. Bu gelişme Türkiye'nin giderek artan oranda bir 'istihdam' sorunu ile karşılaşacağını gösteriyor.
* Yaşlı nüfusun (65 ve üstü yaşlardaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı da artmaya devam edecek. Yaşlı nüfus hacminin artmasının temel nedeni doğurganlık hızındaki düşme. 1970'li yıllarda toplam nüfus içinde sadece yüzde 2'lik bir yer tutan 'yaşlılar', günümüzde yüzde 7'lik bir yer tutuyor. Günümüzden 25 yıl sonra yaşlı nüfus oranının yüzde 9'a, yaşlı nüfus hacminin ise 8 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum, Türkiye'nin yakın gelecekte 'yaşlıların finansmanı' sorununu daha kuvvetle hissedeceğini gösteriyor.'
